otuz bir

2.7K 218 9
                                    


GERİYE DÖNÜŞ

Emelia aynadan Claire'ye bakarken suratını astı.  "Benim ne olmam gerekiyordu?"

Claire hayal kırıklığına uğramış bir biçimde ona cevap verdi. "Bir vampir olman gerekiyordu."

Emelia aynadan annesine bir bakış attıktan sonra konuştu. "Ama benden başka hiçbir kız vampir olmayacak."

"Peki diğer kızlar ne olacakmış?" diye sordu Claire, kızının pelerinini düzeltirken.

"Prenses!" diye bağırdı Emelia.

Günlerden Cadılar Bayramı'ydı ve Parisi ailesinin evinde bir telaş vardı. Kostümleri birbirleriyle uyumlu değildi. Katherine renkli kostümüne uygun aksesuarları bulmak için oradan oraya koşturuyor, Darren bir yandan Claire'yi kendilerinin Frankenstein ve gelininin dışında daha iyi bir kostüm bulamayacaklarına inandırmaya çalışıyor, Emelia ise evde peleriniyle beraber koşuşturarak kendi kendine eğleniyordu.

"Emelia, koşma! Bir yerini inciteceksin!" diye bağırdı Claire, altı yaşlarındaki küçük kızı ortalarda koşuştururken.

"Ben bir vampirim! Vampirlerin canı acımaz!"

Darren güldü ve küçük kızını kolları arasına aldı. "Peki neden vampirlerin canı acımazmış?"

Emelia bir süreliğine durdu. "Bilmiyorum."

Darren kızına cevap vermek için ağzını açmıştı ki, kapının açılmasıyla bu yarım kaldı.

"Hadi,kapıyı çalan yaramaz kimmiş bakalım."

Emelia  yüzünde kocaman bir gülümsemeyle kapıya doğru koştu. Tabi ki de o yaşlarda, o büyük kapıyı kendisi açamıyordu, bu yüzden babasını beklemek zorunda kalmıştı. Darren kapıyı açtı ve Styles ailesini içeri davet etti. Harry, Kaptan Jack Sparrow; Margret ve Robin ise Clark Kent ve Lois Lane olmuşlardı.

"Bu ne kostümü Emelia?" diye sordu Harry koltuğa doğru ilerlerken.

"Vampir! Aslında anneme prenses olmak istediğimi söylemiştim ama bunun daha iyi olacağını söyledi." Emelia biraz suratını asarak konuştu.

"Vampir olmanın neresi kötü?"

"Herkes prenses olacak!"

"Çünkü onlar normal günlerde senin gibi bir prenses değiller," dedi Harry.

"Gerçekten mi? Ben bir prenses miyim?"

"Tabi ki öylesin," dedi Harry, sanki bu dünyadaki en aşikar şeymiş gibi. "Ama şimdi, bu yarı prenses-vampir kızın, Jenny teyzeye gitmesi için hazırlanması gerek."

"Jenny teyzeye gitmek istemiyorum." dedi Emelia. "Beni akşam çok erken yatırıyor ve ayrıca çok tuhaf kokuyor."

Harry, Jenny teyzenin bu tuhaf huyları aklına gelince güldü. "Böyle söylemen hoş değil, bitanem."

Emelia omzunu silkti. "Ama bu doğru."

"Peki şuna ne dersin? Eğer uslu bir kız olup, Jenny teyzeye gitmek için hazırlanırsan, sana en sevdiğin şekerlemelerden alırım."

Emelia birden canlandı ve gözleri ışıldadı. "Oreo mu?"

Harry güldü ve onu hazırlanmaya gitmesi için koltuktan kaldırdı. "Evet, Oreo."

Ve bununla beraber Emelia, kostümünü tamamlamak için annesinin odasına koşarak gitti. Katherine daha yeni merdivenlerden iniyordu.

"Katherine! Eğer sen ve Harry o partiye yetişmek istiyorsanız evden hemen çıkmanız gerek. Ve bizimde öyle." diye bağırdı Claire ve bir yandanda Emelia'ya giyinmesi konusunda yardım ediyordu.

French Braids  [Türkçe]Where stories live. Discover now