on dokuz

3.5K 293 45
                                    


Harry birden geriye sıçradı ve biraz sendeleyerek yerinde durdu. Emelia ise ne olduğunu anlayamayarak Harry'e ve karşısındaki genç adama bakıyordu. Harry ters bakışlarla birkaç saat önce bankta sohbet ettiği ve şimdi önünde duran genç adama baktı.

"Hayır, pasta istemiyoruz," dedi Harry, Zayn'e anlamasızca bakarken.

"Bu çok kötü, ama bence Emelia biraz pasta istiyor," dedi Zayn.

Emelia, Zayn'e bakmak için etrafında döndü, "Evet biraz pasta alabilirim, kırmızı kadifeli pasta olduklarını duydum."

Zayn gülümsedi, "Harika, hadi Harry biraz pasta almaya gidelim ve Emelia, bu arada sende Ellie ile sohbet edebilirsin."

Ellie, Zayn'in kız arkadaşıydı ve Harry onun ne yaptığını anlamayarak baktı. Zayn yavaşca Emelia'nın annesinin ve babasının oturduğu masayı işaret etti ve Harry fark etti ki kızlarına bakıyorlardı. Neredeyse yakalanacaklarını anladığı o an gözleri genişleyerek Zayn'le yürümeye başladı. Emelia da o sırada Ellie'ye doğru yürüyordu.

"Gelecek sefer, sadece bir tavsiye, eğer birinin senden yaşca küçük olan kızını öpmek istiyorsan - ya da silip süpürmek- anne ve babasının üç adım ötede olmadığından emin olsan iyi olur." dedi Zayn, garsonun uzattığı şarap kadehini elinde çevirirken.

"Öpüşmedik," diye söylendi Harry biraz pasta almak için eğilirken. "Ve kimse silip süpürmek diye bir tabir kullanmaz."

"Eminim, dışarıdan sadece şehvet dolu bir konuşma yapıyormuşsunuz gibi gözüküyordu zaten," dedi Zayn onun yorumunu önemsemeyerek.

"Pekala, sayende bunu bitiremedik bile,"

"Affedersin, annesi ona bakarken sizi uyarmam benim hatamdı," Zayn gözlerini devirdi.

"Emelia'yı tanıyor musun? Kişisel olarak yani."

"Biraz. Ellie onu bir yerden tanıyor ve birkaç kere karşılaşmıştık."

Harry başını salladı ve kalabalığın içindeki Emelia'ya baktı. Onu bulduğunda, annesinin yanında olduğunu gördü.

"Emelia'yla konuşmaya gidiyorum," dedi Zayn'e. Zayn kaşlarını kaldırdı ve Claire'yi işaret etti. Harry başını salladı ve pasta olan bir tabak daha aldı. Karşı tarafta duran güzel anne kıza doğru yürümeye başladı.

"Harry, nasılsın? Düğün nasıldı sence?" Claire ona gülümsedi ama Harry'nin şu an tek yapmak istediği Emelia'yı oradan almak ve başladığı işi bitirmekti. Emelia onun gözlerine bakamadı.

"Harikayım, sadece sanırım hastalanacağım çünkü biraz üşümüş gibi hissediyorum ama düğün gerçekten güzeldi."

Harry yalan söylemiyordu, kendini biraz hasta hissediyordu ve başı da ağrımaya başlamıştı. Belki bu bir kuruntuydu belki de aşık olduğu kızı neredeyse öpecekken işlerin berbat olmasındandı.

"Gerçekten mi? Buna üzüldüm, ama düğünde birazdan bitmek üzeredir." Claire sempatikçe gülümsedi.

Claire'nin söylediği doğru değildi. Törenden sonraki parti neredeyse gece üçe kadar sürmüştü ve sarhoş adamlar çalmayan bir müzikle beraber etrafta sallanıyorlardı. Harry düğün sahipleri olarak etrafı toparlamaya yardım ediyordu ve Emelia da sarhoş bir adamı arabasına kadar götürmeye yardım etti. Harry, Emelia'ya biraz takılmak için kendi evine kelmesini teklif etmişti. Claire ise -elbisesini kirletmemesi koşuluyla- isteksiz biçimde izin verdi.

"Saçların güzelmiş," diye kekeledi sarhoş adam Emelia'ya doğru.

Emelia güldü, "Teşekkür ederim,"

French Braids  [Türkçe]Where stories live. Discover now