45.Bölüm

6.6K 562 276
                                    

Keyifli Okumalar
Dilerim
❤️

***

~ YAZARDAN ~

Aşk gönül kapına bir kere geldi mi her zaman ki şeyler sana daha bir anlamlı ve daha bir güzel gelirdi. Gözde ve Yağız da şu an bu duyguları sonuna kadar yaşayan, en güzel çiftlerden biriydi..

Her ikisi içinde bu gece sanki sahil daha bir güzel, gökyüzündeki yıldızlar ise daha bir anlamlıydı. Birbirlerine açıldıktan sonra yan yana sahilde yürümeye başlamışlardı.

Hava soğuk olduğundan dolayı Gözde'nin elleri biraz üşüyünce, tam ellerini paltosunun ceplerine yerleştirecekti ki, Yağız'ın eline uzanmasıyla bir anda durdu.

Genç adam cebinden siyah eldivenlerini çıkarırken, Gözde bu görüntü karşısında tebessüm ederek bekledi. Yağız'ın kibarca; "ellerini uzatır mısın ?" Demesiyle birlikte Gözde iki elini birden hızla ona doğru uzattığında, genç adam kadının küçük ellerine bakarak gülümsedi. Sanırım eldivenler eline bol gelecekti ama olsun, hiç olmazsa üşümeyecekti..

Aynı kibarlıkla bir eldiveni Gözde'nin sağ eline doğru geçirirken, genç kadının aklına daha önce okuduğu o güzel sözler düşüverdi.. 'Önemli olan sözler değil davranışlardır. Bu yüzden sevdiğini söyleyen birisi yerine, sevgisini gösteren birine inanın' diyordu..

Ve şimdi Yağız'ın bu küçücük hareketi ona ne kadar değer verdiğini ispatlıyor, sevgisini iliklerine kadar hissetmesini sağlıyordu. Genç adam eldiveni geçirir geçirmez Gözde gülümseyerek elini havaya doğru kaldırıp baktı. Bol ama acayip güzel olmuştu..

Gülümsemeye devam ederek elini indirip bu sefer sol elini ona doğru uzattı ama beklediği şey olmadı. Yağız genç kadına tebessüm ederek sol eldivenini de kendi eline geçirdiğinde, Gözde bu defa şaşkınca; 'ne yani, böyle mi gezeceğiz ?' dercesine baktı.

Genç kadın şaşkınca bu durumu sorgularken Yağız çoktan eldivenini giymiş ve Gözde ile açıkta kalan ellerini de uzanarak birleştirmişti. Genç adamın yapmış olduğu bu ince hareketle Gözde kendisini romantik bir film karesinde hissederken, gülümseyerek adamın kocaman eline karşı kendi küçücük elini seve seve teslim etti.

Her ne kadar soğuk bahanesiyle eller birleşmiş gibi gözüksede, asıl ısınan kalpler olmuştu..

Bu defa birbirine kenetlenmiş olan ellerle bir süre daha sahil boyunca sohbet ederek yürümüşlerdi. Daha sonrasında ise Gözde'nin eve daha fazla geç kalmaması için bu defa da beraber arabaya geçerek yola koyuldular. Aslında Yağız genç kadını hiç bırakmak istemiyor, bunu da yolu uzattıkça uzatmasından yeterince belli ediyordu. Gözde ise annesinden yiyeceği azarı şu an hiç mi hiç düşünmüyor, sevdiği adamın elini rahat bir şekilde tutmanın sevincini sonuna kadar yaşıyordu. Yol boyunca birbirlerine bakıp gülümsemiş, bazen de kıskandıkları gerçekleri itiraf ederek eğlenmişlerdi.

Yağız yolu her ne kadar uzatmış olsada, er ya da geç mahalleye giriş yapmak zorunda kalmıştı. Arabayı sokak başında durdurup Gözde'ye doğru döndü.

"Geldik maalesef.."Dediğinde, genç kadın da aynı tebessümle; "öyle oldu maalesef.." Diyerek karşılık verdi.

Bu durum Yağız'ın güzel gamzelerini ortaya çıkaracak kadar gülümsetirken, bir an karşısında hem bu kadar güzel, hem de bu kadar sevimli bu kadının Sevdiceği olduğu gerçeği, onu içten içe gururlandırdı.

"Yarın işten izin alabilir misin ?" Diye sorduğunda, aklında olan güzel planı Gözde'ye söylemeden önce yarın müsait olup olmadığını öğrenmeliydi. Gözde bu soru karşısında daha fazla gülümsedi.

ŞANSIN BÖYLESİWhere stories live. Discover now