ÖZEL BÖLÜM ❤️

6.4K 481 629
                                    

Keyifli Okumalar
Dilerim
❤️
***

~GÖZDE~

Güneşin ısıtan tarafı insanın içinde çok güzel bir his oluştururken, aynı zamanda göz kapaklarıma vuran ışık artık uyanma mı söyler gibiydi. Gülümseyerek gözlerimi açmadan yatağımın içinde gerilmek için kollarımı açarak esnedim.

Ama dur bir dakika !..
Burnuma gelen bu taze çimen kokusu da neyin nesiydi ? Anında gözlerimi açıp etrafıma baktım. Yok artık !

Büyük bir bahçede çimenliklere uzanmış bir şekilde yatıyordum. Ya ben kafayı yiyordum ya da bilinçaltım bana çok güzel bir oyun oynuyordu ! Uzandığım yerden hızla doğrulup oturmaya devam ederken, bu sefer de üzerimdeki prenses model, beyaz gelinliğe şaşkınlıkla bakakaldım.

Acaba ben gece yatmadan önce
ne içmiştim ?.. Mantıklı bir cevap bulup kendimi sakinleştirmek isterken, aklıma düşen son görüntüyle biraz da olsa rahatladım..

Tabi ya ! Dün gecenin bir vakti kalkıp sırf canım çekti diye sütlü kahve içmiştim. Bilimsel olarak insan süt içince uykusu gelir, kahve içince de uykusu kaçarmış. Eh işte, bende yatmadan önce sütlü kahve içince bilinçaltım ne yapacağını şaşırmış ve beni hayal dünyamın sınırlarını zorlayan bir rüyanın içerisine göndermiş olmalıydı. Artık rüyada olduğumun bilinciyle şaşkınlığımı bir kenara atmış ve meraklı bakışlarımı etrafta gezdirmeye başlamıştım. Burası sanki bana bir yerden tanıdık geliyordu ama nedense bir türlü
çıkaramıyordum. Ardından bakışlarımı arkaya doğru çevirince, bir de ne göreyim ! Yıllar önce rüyamda gördüğüm saray, bütün ihtişamıyla orada duruyordu.

Bu saray Yağız ile rüyamda dans ettiğim saraydı. Gülümseyerek oturduğum yerden yavaşça kalkarken o an şaşkınlığıma bir yenisi daha eklendi. Üzerimdeki gelinliğim pırlanta taşlarla işlenmiş ve açık bırakılan sarı saçlarıma da bir taç konulmuştu.“Ne yani, ben şimdi prenses miyim ?"Diye şaşkınlığımı yüksek sesle dile getirdiğimde ise bunun cevabını bu sefer ben değil, uzun zamandır konuşmadığım kişi cevapladı..

“He canım he prensessin, paşa dedenden kalma sarayına hoş geldin."Diyen sol omzumdaki Şeytan, bu sefer karşımda belirmişti.

Aaa sen !"Diye şaşkınca konuşunca, kinayeli bir şekilde gülümsedi.
Aaa ben ya.."Dediği an, hemen yanında Melek belirdi. İkisini uzun bir aradan sonra tekrar yan yana görmek beni oldukça memnun etmiş, yüzümü kocaman gülümsetmişti..

Sol tarafta duran Şeytan, Meleğe bakarak gözlerini devirdi.“Yemin ediyorum, aynı maaş günü gelmiş emekliler gibisin. Ben geldim ya hemen koş gel !"Dediğinde, Melek de gözlerini kısarak karşılık verdi.

“Maalesef canım, senin olduğun yerde benim olmam da şart. Yoksa bende sana meraklı değilim yani.." Deyip Şeytana burun kıvırırken, ardından bana doğru dönüp çok önemli bir şey söyleyecekmiş gibi heyecanlanıp gülümsedi.

“Gözdeciğim sarayına hoş geldin." Diyerek bana sarayı gösterdiğinde, o an göz bebeklerim şaşkınlıkla büyüdü.“Ne yani, gerçekten burası benim sarayım mı ?"Diye coşkulu bir ses ile sorduğum soruya karşı Şeytan sabır dilercesine kafasını yukarıya doğru kaldırıp, hemen ardından bakışlarını tekrar bana doğru döndürdü.

ŞANSIN BÖYLESİWhere stories live. Discover now