18.Bölüm

8.3K 759 516
                                    

Keyifli Okumalar
Dilerim
❤️

***

GÖZDE

Odamın kapısını her seferinde sanki narkotik ihbarı alıp, baskına gelmiş polis gibi açan anneme yıllardır anlam veremiyordum. Sanırım bu durum benim gibi annemin de babamın mesleğine duyduğu hayranlığındandı..

“Kızım, kalk hadi geç kalıyorsun. Ben kardeşlerini kaldırana kadar yataktan çıkmış ol” diyen annem, her zamanki gibi önce beni kaldırmış ve ardından ulvi görevini yerine getirmek için pencereyide açarak odamdan çıkmıştı.

Üzerimdeki pikeyi atarak hızla kalktım.Yatağımın hemen dibindeki terliklerimi uyku sersemi ararken, sol omzumdaki Şeytan gözlerini büyüterek bana baktı. “Ay ben şok ! Sen anneni ikiletmeden mi kalktın yoksa ben mi yanlış görüyorum ?”

Terliklerimi sonunda bulup ayağıma giyinirken, havalı bir şekilde sol omzumdaki Şeytana baktım. 'Ne sandın canım' bakışı atıp yatağımdan kalkarak lavaboya doğru giderken, sağ omzumdaki Melek, Şeytana hitaben konuştu. “Tabi ki kalkar, bugün Zehra hanımın elbisesini teslim edecek ya” diye bir hatırlatma yapınca, Şeytan anında gözlerini devirdi. “Aman iyi bari, bende akıllandı diye korkmuştum” dediğinde, bu sefer göz deviren bendim.

Evet, bugün günlerden Cuma ve ben davete son iki gün kala elbiseyi kendi ellerimle teslim edecektim. Böyle bir fırsatı kaçırmam mümkün mü ? Tabii ki HAYIR ! Lavabodaki işlerimi halledip ellerimi ve yüzümü yıkadıktan sonra lavabodan çıkarken, karşımda Tekin ve Metin'in yere oturmuş kafa kafaya vererek uyuduklarını görünce kocaman gülümsedim. Her sabah annemin gazabına uğrayan elbette ki bir tek ben değildim..

“Paşazadeler, lavabo boş” diyerek odama doğru giderken, sanki az önce uyuyanlar onlar değilmiş gibi birbirlerini yere devirerek lavaboya girme kavgasına başlamışlardı.

Çok sıkıştım diyorum, bırak önce ben gireyim !”

“Paşama bak sen !Oğlum biz ikiziz benim şu an senden daha çok çişim geldi !”

Aralarındaki bu şaçma muhabbete gülüp odama girerek kapıyı kapattım. İlk işim önce kıyafet dolabımın kapaklarını açarak, askılıktaki kıyafetlerimi karıştırmak olmuştu. Öyle bir şey giymem lazımdı ki bir bakıldığında; 'maşallah ne kadar da hanım hanımcık ' denilirken, diğer yandan da; 'tam benlik gelin' denilecek bir şeyler giymem lazımdı..

Ben bunları düşünürken sol omzumdaki Şeytan, Meleğe doğru fısıldadı.

“Ben bu kızın düşüncelerinden artık korkmaya başladım” dediğinde, Melek de kafasını onaylar bir şekilde salladı. “Al benden de o kadar..”

***

Kıyafet değiştirmemin beşinci provasında, annem tarafından zorla mutfağa sürüklenerek kahvaltımı yapmış ve yine annemin zoruyla adeta evden atılmıştım. Ne var yani her iki dakikada bir; ‘nasıl olmuşum anne ? Anne acaba saçımı açık mı bıraksam yoksa at kuyruğu mu yapsam ?’ Diye sorduysam..

Elbette ki bu sorularımdan şüphelenen annemin dikkatini oldukça çekmiştim. Ama gel gör ki, ben tam da annemin kızıydım. Önemli bir iş toplantısına gideceğim diye olayı güzel bir şekilde kıvırmış ve o şekilde evden atılmıştım. Aksi takdirde annem benden gerçek anlamda şüphelenmiş olsaydı, bırakın evden çıkarmayı beni eve kitler sorgu memuru gibi başımda dikilirdi.

ŞANSIN BÖYLESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin