24.BÖLÜM

7.8K 727 281
                                    

Keyifli Okumalar
Dilerim
❤️


***

Hayatın bize ne sunacağını veya karşımıza ne gibi sürprizler çıkaracağını bilemezdik. Belki bir yıl, belki bir ay, belki de bir gün sonra..

Gözde de bugünün bilinmezliği içerisindeyken hiç ummadığı yerde,
hiç ummadığı kişiyle karşılaşacağını bilemezdi. Gözde'nin; "Buldum seni" sözcükleriyle afallayan adam, kaşlarını sorgular bir biçimde çatarken yüzündeki maskeyi çıkarttı. Amacı kızın onu biriyle karıştırıp, karıştırmadığını öğrenmekti..

Ama durum tam tersi oldu. Maskesini çıkarınca yeşil gözlerine birde yakışıklı yüzü eklenmiş, Gözde'nin yüzündeki gülümsemesi daha çok genişlemişti.

Yağız'ın bakışlarında ki şaşkınlık, Gözde'nin gülümsemesiyle yok olurken. Biri, hiç yabancı gelmeyen bu kızı nerden tanıdığını sorguluyor. Bir diğeri ise gülümseyerek, yakınlarda evlendirme dairesi olup olmadığını düşünüyordu.

Bu iki genç soru dolu bakışlarda kaybolurken, maalesef ki bu ambiyans çok da uzun sürmedi. Bankanın girişinde sevdiği kadınla bekleyen Mehmet, yukarıda düşen tavanın gürültüsüyle yeni arkadaşı için endişelenmişti. Yukarıya doğru koşturarak çıkarken, ardından Açelya ve PÖH ekibi de gelince iki gencin bakışlarındaki elektrik bir anda kesilmek zorunda kalmış, kimse birşey anlamamıştı. Ama belki elektrikler kesilmeden önce, biri bu akıma şahit olmuş olabilirdi.

***

Mehmet, Açelya ve Gözde Emniyete gitmek için polis arabasının arka koltuğunda yan yana oturuyordu. Pencere tarafında oturan Gözde'nin gözleri, bankadan çıkıp PÖH otosuna binen komiserin üzerindeydi. Mehmet hemen sağında oturan Açelya'ya baktığında, bakışları anında birbirini buldu.

Sonunda kavuşmuş olmanın mutluluğuyla kızın eline uzanıp tuttuğunda, Açelya da bu anı bekler gibi gülümsedi. Mehmet bu sefer bakışlarını bugünün kahramanı ve bundan sonra her daim arkadaşı olarak görmek istediği kıza doğru çevirdi.

Neredeyse pencereye yapışacak olan Gözde'nin bakışları, yanlarından geçen PÖH aracını takip ederken, Mehmet'in yüzünde manidar bir gülümseme oluştu. Tavanın düşme sesiyle telaşla bankanın üst katına çıkarken, Gözde'nin komisere olan hayran bakışlarını fark etmişti. Sırf takılmak için omzuyla genç kadını dürttü. "Yanlış bir zamanda mı gelmiştim ?" Diyerek az önce ki duruma hatırlatma yaptığında, Gözde utansada bozuntuya vermedi. Yanındaki kıvırcık prensin kolunu bu sefer sert bir şekilde cimcikleyerek; "Dünyaya mı ?" Diyerek Mehmet'i kendi sözleriyle kapak yaptığında, Açelya kahkahasına engel olamadı.

Gözde de Açelya'ya ayak uydururken, iki gülen kadının ortasında kalan Mehmet ise bir yandan acıyan kolunu ovuşturuyor, diğer yandan da gülümsüyordu. Gözde bugün hem yeni dostlar, hemde aradığı prensini bulduğu için oldukça mutluydu.

Polis memurunun arabaya gelmesiyle hep beraber İstanbul Emniyetine gitmek için yola koyuldular. Gözde ise sonunda gelen aklıyla babasının endişelenmemesi için yoldayken arayıp, olayı kısaca anlattı. Suçlular soruşturma için şimdilik nezarete atılırken, mağdurlarında masa başında ki memurlar tarafından ifadeleri alındı. Mehmet ve Açelya ifadelerinin ardından Emniyetten çıkarken, Gözde babasının yanına gideceğini söyleyerek onlardan ayrıldı.

Şevket bey, organize işler departmanında komiserdi. Kızından haberi alır almaz yanına gitmiş, ifadesi alındıktan sonra da kızını kendi odasına çıkartarak olayı birde yüz yüze dinlemişti. Gözde aklından çıkaramadığı prensinin kim olduğunu bulabilmek için en son babasına
bankadaki olayı ve onu kurtaran komiserden bahsetti. Amacı tamamen babasından bilgi alabilmek ve biraz olsun şansı döndüyse eğer, o yeşil gözleri tekrar görebilmekti. Şevket bey kızına bir şey olmadığı için içinden şükür ederken onu kurtaran PÖH komiserinin, emekli olan eski dostunun oğlu olduğunu anlayınca gülümsedi. Karşısında oturmuş merak ile birşeyler öğrenme umuduyla bakan kızına; "helal olsun valla, aynı babası gibi yiğit bir delikanlı" dediğinde, babasının komiseri tanıyor oluşu, Gözde'nin kalbini tekletmeye yetmişti.

ŞANSIN BÖYLESİOnde as histórias ganham vida. Descobre agora