33.BÖLÜM

7.1K 731 262
                                    

Benden oy ve yorumlarınızı esirgemeyin lütfen.

Keyifli Okumalar
Dilerim
❤️

***

YAZARDAN

Okul çıkışından sonra direk Avm'ye giden üç kafadardan memnuniyetsiz tek kişi Tekin'di. Avm'ye giriş yapan gençler Metin'in yönlendirmesiyle hızla ilerledi. Cansu okuldan daha erken çıktığı için çoktan restoran bölümünde oturmuş gençlerin gelmesini bekliyordu. Tekin bir yandan yürürken diğer yandan cebinden telefonunu çıkarıp, Eylül'e kısa bir mesaj yazdı. 

Gönderilen Mesaj: Huysuz şirine 
~Biz geldik, gelince sende yazarsın nerede olduğumuzu tarif ederim.

Gelen Mesaj: Huysuz şirine
~Tamam zaten bizde taksideyiz on beş dakikaya orada oluruz. 

Tekin gelen mesajı okuyup cevap vermeden telefonun kilidini kapatarak tekrar cebine attı. Önden Metin ilerlerken Tekin ve Buğra da hemen arkasından, kalabalık olan restorandan içeriye doğru girdi. Metin daha sakin olan arka taraflara doğru ilerlerken, ona doğru koşup boynuna atlayan Cansu ile gülümseyerek karşılık verdi. Tekin ve Buğra ise o an birbirlerini durdurarak arka planda kalmıştı..

Aşk böcüklerinin bu sevimli haline Buğra içten bir şekilde gülümserken, Tekin bakışlarını etrafta gezdirip, 'kavuşmaları bitse de otursak artık' havasındaydı. Tekin bir anda koluna kuala gibi dolanan ele ve omzuna yaslanan başla ters bir şekilde Buğra'ya doğru baktı.“Kanka şunların sevimliliğine baksana ya, ne kadar yakışıyor keratalar" dediğinde, Tekin gözlerini devirip omzundaki Buğra’nın başına bir tane vurdu.

“Oğlum bi git ya, yine başladın pembe dizi izleyen teyzeler gibi konuşmaya !" Buğra kafasını tutarak geri çekildiğinde, Tekin'in suratsız ifadesine bakıp gözlerini kıstı.

“Şu hale bak, iyice zorba oldun sen. Bence sana biraz heyecan ve aşk lazım" dediğinde, Tekin dalga geçer gibi güldü.

“Benim öyle bir derdim yok kardeşim ama sen eğer ben çok heyecan falan arıyorum diyorsan sana tavsiyem, pin kodunu iki defa yanlış gir sonra üçüncü de gör heyecanı.." Diyerek Buğra'ya karşı sırıttı. 

Buğra gözlerini devirip kafasını iki yana sallayarak; "sen ne anlarsın ruhsuz herif !" Diyerek ileriye doğru yürüdüğünde, Tekin arkasından şaşkınca baka kaldı. "İnstagrama eklemediği bir kız kulesi kalmış, gelmiş bana aşk ve heyecan konusunda akıl veriyor.."diye söylenerek, o da masaya doğru ilerledi. Bir süre masada sohbet eden gençler siparişlerini vermek için Eylül ve arkadaşını bekledi. Tekin'in telefonu çalınca cebinden telefonunu çıkarıp direk açtı. "Geldiniz mi?"

"Evet geldik, siz neredesiniz?" Dediğinde, Tekin telefonda anlatmaktansa gidip almayı tercih etti.

"Siz giriş de bekleyin, ben geliyorum sizi almaya." Dediğinde, telefonun diğer ucundaki Eylül gülümsedi. "Peki bekliyoruz." Diyerek telefonları kapattıklarında, Tekin yerinden kalkınca yanında oturan Buğra da hemen yerinden 
kalktı. "Sen nereye ?" Diye sorduğu soruyla, Buğra muzip bir şekilde gülümsedi."Yolda seni kandırıp kaçırırlar falan, o yüzden bende geleyim" dediğinde, Tekin ters bir şekilde Buğra’ya doğru baktı.

Buğra'nın tek amacı Tekin'in yanında olmaktı..Telefonda konuşurken ki ses tonundan nasıl gerildiğini anlamıştı.
Eğer Buğra yanında olursa onunla uğraşmaktan başkasıyla uğraşamazdı. Çünkü Buğra kardeşi gibi gördüğü Tekin'i çok iyi tanıyordu. Şu an ona iyi gelecek şey kesinlikle onu sinir edip kafasını başka bir şeye yormaktı ki, onu da az önce çok güzel bir şekilde başarmıştı.

ŞANSIN BÖYLESİOù les histoires vivent. Découvrez maintenant