3.Bölüm

14.4K 1.2K 809
                                    

Kahvaltıdan hemen sonra Babam toplantı için Emniyete giderken, Metin ve Tekin de arkadaşlarıyla buluşmak için dışarıya çıkmıştı. Benim ise pazar günümü sessiz bir şekilde evde tamamen dinlenerek geçirmek için annemi de ikna edip Gülten teyzeme yollamam yeterliydi.

İşte o zaman
ev tamamen bana kalırdı !
Niha haa haa...
.

.

1 SAAT SONRA

"Bitti anne süpürdüm her yeri" diyerek, annemin yanına kanepeye attım kendimi. Annem ise istifini hiç bozmadan televizyondaki yemek programını izlerken; "aferim yavrum" diyerek programını izlemeye devam etti. Buna da şükür. Hiç olmazsa annemden taktir alabilmiştim.

Bırakın annemi evden göndermeyi, birde evin bütün işlerini ben yapmıştım. Ah şansım ah...

Ev işi yapmanın yorgunluğuyla kanepedeki yastığa sarılmış, gözlerimi tam kapatmışken kapı zilinin çalmasıyla gözlerimi tekrar açmak zorunda kaldım. Yok anam yok, bir daha büyük konuşursam iki olsun ! Şansıma saydırarak ayağa kalkarken sanırım annem bu halime acıdı. "Dur yavrum ben bakarım" diyerek kapıyı açmaya gittiğinde, arkasından kocaman gülümsedim.

"Annem benim ya, Allah razı olsun." Diyerek yine tam gözlerimi kapatmış, uyku moduna girerken bu sefer de annemin sesiyle gözlerimi tekrar açmak zorunda kaldım. "Gözde bak, kimin davetiyesi geldi." Merak ediyor muydum ? Kesinlikle hayır. Annem tekrar yanıma oturduğunda elindeki davetiyeyi açarak sesli bir şekilde okudu.

"Siz değerli dostlarımızı bu özel günümüzde yanımızda görmekten onur duyarız. Turgut & Melda.." Duyduğum isimle kapatmamayı zorladığım gözlerim anında açılmıştı. "Hangi Melda ?" Diye merakla sorduğumda, annem davetiyeyi elime verdi ve televizyona bakıyormuş gibi yaptı. "Karşı binadaki Aynur'un kızı Melda. Hani şu senden iki yaş küçük olan" diyerek bana laf soktuğunda, elimdeki davetiyeye kinayeli bir bakış atarak orta sehpaya doğru attım. "Ay Haspam ! Daha dünkü sümüklü, bugün evleniyormuş" dediğimde, annem hemen avukat moduna geçti.

"Sümüklü mümüklü, sonuçta bulmuş mu koca bulmuş. Hem kıskanma kızı, daha geçenlerde gördüm maşallahı vardı." Deyince, bende uyku muyku kalmadı.

Dış görünüşü belki güzel olabilirdi ama kesinlikle karakteri çirkin bir kızdı...

"Ay aman ne kıskancam onu. Çocukken de hiç sevmezdim zaten" diyerek bende annem gibi önüme döndüm. Bir süre televizyona boş boş bakarak izlerken annem demez mi; "gideriz düğününe" diye. Anında gözlerimi devirdim. "Ne gerek var anne, zaten sevmiyorum kızı."

"Olur mu kızım öyle şey ayıp olur. Hiç mi bir şey öğrenmedin sen benden. Sen gelmek istemiyorsan gelme, biz babanla gideriz." Dedi an da, imalı bir şekilde gülümseyerek anneme baktım.

"Öğrenmez olur muyum annem. Geçen yaz tanık olduğum yüzlerce düğünden, tek bir şey öğrendim ben" dediğimde, annem büyük bir merakla; "neymiş o ?" Diye sorduğunda gülümsedim.

"Ne olacak, erik dalı gevrektir giden bizim çeyrektir.." Çok haklı bir konuya parmak bastığımda, benimle birlikte annem de oldukça gülmüştü. Doğruya doğru şimdi sonuçta olan bizim çeyreklere oluyordu. Bir süre sonra annem yine televizyondaki ustanın yaptığı böreği izlemeye devam ederken, bende cebimdeki telefonumu çıkarıp Feyza'ya mesaj yazdım.

Gönderilen Mesaj: Doktor Cevriyem: Kuzu sanırım biz bu dünyaya sap geldik, sap gideceğiz...

Diyerek yazıp gönderdiğimde hâlâ oldukça şaşkındım."Şuna bak ya, o bile evleniyor" diye kendi kendime mırıldandığımda, malesef ki annemin radarına çoktan girmiştim. "Yani evde kaldığını kabul ediyorsun artık" diyerek güldü. Resmen gelen taliplerimi beğenmediğim için bana alttan alttan laf sokuyordu.

ŞANSIN BÖYLESİWhere stories live. Discover now