62. Kalp Reçeli ve Kızarmış Beyin Ekmeği

16.1K 1.4K 1.1K
                                    

Oy vermeyi unutmayın lütfen. 

Ve tabii ki bool boool yorum yapmayı ♥ Bu bölüm 1000'i geçer miyiz :)

🍀

Deniz

Kapı çaldığında yerimden kıpırdamaya bile tenezzül etmedim. Zilin çalması henüz bitmeden ikinci kez basıldı.

Acaba zili kırsam mı?

Hemen ardından telefonum çalmaya başladı. Göz ucuyla bakıp Açi'nin aradığını gördüğümde yatağımdan kalktım. Kapımın kilidini açıp ayaklarımı sürüyerek evin kapısına gittim. Açtığımda tahmin ettiğim gibi Açi ve İrem'le karşılaştım. Bir şey söylemeden kapıyı açıp kenara çekildim.

"Çıkan haberleri gördük," dedi Açi içeri girerken.

Dünyada görmeyen biri kalmış mıydı ki?

O anda yeni bir şeyin farkına vardım. Dünyada görmeyen biri kalmış mıydı? Kaldıysa da yakında görecekti. Murat... Şu an uyuyordu muhtemelen ama yakında uyanacak ve çıkan haberleri görecekti. Açi'nin doğum gününde yaratmaya çalıştığım o sözde karizmam, yazışırken ne kadar meşgul olduğumdan dem vurup hayallerime yaklaştığım için çok mutlu olduğumdan bahsetmem... Hepsi dünyamla birlikte başıma yıkılmıştı.

İlgimi çekmek için gözlerimin önünde sallanan elle karşı duvara boş gözlerle bakmayı bırakıp onlara döndüm.

Açi, "İyi misin?" diye sorarken endişeli görünüyordu. Ah, emin ol Açim, ben de endişeliyim.

Ağlamaklı küçük bir çocuk gibi dudak büküp, "Değilim," dedim. Omuzlarım yıkılan dünyamın altında kaldığından çökmüştü. "Murat'ın çıkan haberleri görmesi an meselesi."

Bana, beni hiç tasvip etmeyen bir bakış attı. "Düşündüğün şey bu mu yani?"

"Bu tabii," diye çıkıştım. "Sonunda beni mızmız küçük bir çocuk gibi değil de hayallerinin peşinden koşan genç bir kadın olarak görmeye başlamıştı. Şimdi o çizimleri görünce ne düşünecek sence? İnternette en fazla beğeni alan yazıyı gördün mü? Üçüncü sınıfa giderken çizdiği tasarımları paylaşıp benimkilerle kıyaslayan kızın tweeti!"

"Saçmalıyorsun Deniz," diyen İrem ilk kez konuşmuştu.

Ona döndüm. "Oo, İrem Hanım siz de mi buradaydınız? Testlerinizin başından kalkabildiniz mi sonunda?"

İrem parmaklarının uçlarıyla kafama hafifçe vurdu. "Vallahi pataklarım seni Deniz! Hadi yürü, odana gidelim de doğru düzgün konuşup neler yapabileceğimizi düşünelim."

"Ne yapabiliriz ki?" dedim odama geçerken. "Hiçbir şey yapamayız. Dünyadaki tüm fan sayfalarında, magazinde ben varım. Hepsini susturabilir miyiz?"

Kendimi bir binanın çatısından bırakıyormuşçasına yatağıma bıraktım.

İrem ve Açi de yatağa, yanıma oturdular.

"Seni anlıyorum," dedi Açelya, yumuşak bir şekilde.

Kafamı çevirip ona baktım.

"Anlamıyorsun. Bu senin olayından daha farklı. Sen Kaan'ın İlham Perisi olarak haber oldun. Oysa benimle dalga geçiyorlar."

Şu an beni anlamaları mümkün değildi. Tüm dünyada dalga geçilmenin aşırı kötü olması bir yana, dalga geçtikleri şey yaptığım bir hareket ya da söylediğim bir söz değildi. Hayallerimdi... Bir de dalga geçtikleri yetmiyormuş gibi beni dolandırıcı ilan etmişlerdi. Bunun ne kadar kötü hissettirdiğini kelimelerle tarif edemezdim. Korkunçtu...

İLHAM PERİSİOù les histoires vivent. Découvrez maintenant