27. Sonsuza Dek Bonnie

34.8K 2.5K 1.1K
                                    

Oy vermeyi unutmayın lütfen


27. Sonsuza Dek Bonnie

Akşam olduğunda dükkanlar kapanmış ama ışıklar sönmemişti. Burada çalışanlar burada yaşıyorlardı aynı zamanda. İş yerlerinden çıkıp üst katlardaki ya da yakınlardaki evlerine geçmişlerdi. Herkes birbirini tanıyor, kimse selam vermeden geçmiyordu.

"Ee anlat bakalım," dedi Bora. "Neden artık Kaan'ın perisi değilsin?"

Öyle söyleyince omuzlarıma bir ağırlık çöktü. Kabullenmeye çalışmak başka, birinin ağzından açıkça duymak başkaydı... "Artık beni umursamıyor. Şarkısını yazdığında işi bitti ve gitti," derken dudaklarımın arasından çıkanlar kelime değil de jilet olmalıydı. Aksi takdirde bu kadar canım acımazdı.

"Nasıl anladın bunu?" diye sorduğunda yüzüne baktım. Sorduğu sorunun saçmalığını yüz ifademden anlamasını bekledim ama ciddi bir ifadeyle yanıt beklemeye devam ettiğinde yanıtladım.

"Bana ayıracak vakti olmadığı için sonra konuşalım demesine rağmen bir başkasıyla buluşup fotoğraf atacak kadar vakti olduğunu fark ettiğimde." Huysuzca homurdanarak ekledim. "Hem de hiç olmayacak biriyle."

"Peki, neden hâlâ buradasın?" dedi pat diye.

"Çünkü zamanında o benim yanımdaydı. Ortadan kaybolduğuna göre bir şey olmuş olmalı, bu sefer ben onun yanında olacağım. Ayrıca artık bazı şeyleri netleştirmenin vakti geldi," dedim öfkeyle. "Sana bu gurursuzca bir hareket gelebilir ama bence tam tersi, cesurca bir hareket. Bu benim hayatımın iplerini elime alma biçimim. Artık oturup bekleyemeyeceğim. Ondan bir beklentim olduğu için yapmıyorum bunu. Sadece..." Sadece... Devam edemedim. Sadece iyi olduğunu gözlerimle görecek, birbirimizle işimizin bittiğini onun gözlerinden kendim anlayacaktım.

"Bak peri," dediğinde, "Bana artık peri demene gerek yok," diyerek araya girdim. "Artık kimseye ilham vermediğim bariz."

"Bak Açelya," diyerek devam etti. Öğüt dolu cümlelerin tipik girişiydi bu. Kaan'ın rock star olduğu hayatındaki arkadaşlarından yeterince tavsiye almıştım. Bakalım sıradan Kaan'ın arkadaşı ne tavsiye verecekti.

"Kaan'a âşık olan ilk kız sen değilsin."

"Ah, onu tahmin edebiliyorum."

"Beni iyi dinle, açık konuşacağım. Kaan'a körkütük âşık bir şekilde karşıma geçen ilk kız değilsin; ama seni az da olsa bire bir tanıdım. Kaan'ın anlatmasıyla daha da çok tanıdım."

Kaan'ın beni ona anlattığını duyduğumda içimde tatlı bir heyecan baş gösterdi. Ah, yapma ama Juliet! Hiç sırası değil! Kaan'ın Bora'ya benden bahsettiğini daha önce de duydun, her seferinde böyle mi olacaksın?

Juliet'in heyecanını umursamadan dinlemeye devam ettim. "Senin diğerlerinden farklı olduğunu biliyorum. Hem kendin, yani karakter olarak, hem de Kaan'ın sana karşı olan ilgisi bakımından."

Bonnie, Juliet'i tut! Bayılacak!

"Biliyorum, bunlar klişe cümleler ama öyle yani. Hani ben de yazar değilim bir yerde, öyle sizin gibi özel okullarda da okumadım kendimi anca böyle ifade edebiliyorum. Neyse, sen anlıyorsun beni."

Kendini anlatabilme çabası beni gülümsetti. Bora'nın tuhaf bir sevimliliği vardı. "Anlıyorum."

"Kaan, tuhaf bir herif. Dışarıdan göründüğü kadar kötü değil aslında. Ya da biz ona adamına göre diyelim. Bak bu gördüğün tamirhane var ya, o açtı bana burayı."

İLHAM PERİSİWhere stories live. Discover now