46. Prenses?

23.3K 1.9K 294
                                    

Oy vermeyi unutmayın lütfen. öptüm.


46. Prenses?

Anne ve babamı bir zamanlar yaşadıkları evde baş başa bırakma planım işe yaramıştı. Tam olarak baş başa sayılmazlardı ama bu da iş görürdü. Hiç oyalanmadan pastayı kesmiş ve kızlarla odama kaçmıştık. Annemle babam da tüm akşam kıkır kıkır gülerek sohbet etmişlerdi.

Babam anneme, annemin daha önce beğendiği bir kabanı almıştı. Şu fiyatı beş basamaklı olanlardan...

Kızlar da bizim annemle daha önce yaptığımız anlaşmaya dahil olmuşlardı. Biz birbirimize özel günlerde hediye almıyorduk. Herhangi bir gün, "Bunu görünce aklıma sen geldin," diye verilen hediye daha anlamlı oluyordu. Babam artık bu anlaşmanın dışındaydı tabii. Boşandıklarından beri anneme bu tarz bir hediye almadığı için hediye almasını tembihlemiştim. Hediyesi ise tamamen kendi seçimiydi ve nokta atışı yapmıştı. Canım ebeveynlerim ruh eşi olduklarını neden reddediyorlardı ki?

Herkes gittiğinde annemin yanına oturup başımı göğsüne yasladım. Saçlarımı okşarken, "İrem'in teyzesinin durumu iyi mi?" diye sordu.

Başımı kaldırıp ona baktım. "Ne anlamda?"

"Maddi anlamda."

Teyzesi hakkındaki çıkarımlarımı düşündüm. "Kendi annesi babası kadar varlıklı değiller ama durumları gayet iyi diye biliyorum. Nereden çıktı şimdi bu?"

"Desteğe ihtiyaçları var mı diye merak ettim. Okul ya da kurslar için. Okulunuz gerçekten çok pahalı bir okul Açi. Teyzesi ödüyorsa belki zorlanıyordur ama İrem'in düzeni bozulmasın diye ses etmiyordur, ne bileyim. Ya da İrem'in istediği bir şey vardır, yük olmamak için isteyemiyordur. Bir şeye ihtiyaçları varsa ben el altından halledebilirim."

Annem kalbimi eritirken ona bir kez daha sarıldım. "Sen muhteşem bir insansın biliyorsun değil mi?"

"Aslında pek değilim. Öyle olsaydım şimdiye dek bunu düşünmem gerekirdi, geç bile kaldık. Hiç konuştunuz mu bu konuda?"

Bunu annemden önce esas bizim düşünmemiz gerekiyordu. "Konuşmadık ama bildiğim kadarıyla babası okul parasının tamamını sene başında ödemiş. Yarın bir ihtiyacı olup olmadığını uygun bir şekilde sorarım."

Ayağa kalkarken elimden tutup beni de kaldırdı. Odalarımıza doğru yürüdük. "Sor mutlaka. Dışarı falan çıkıyorsunuz, hesap ödemesine sakın izin vermeyin."

Şimdiye dek hiç hesap ödememiştik ki. Yemeği Kaanlarda yiyorduk, onlarda takılıyorduk ve dışarı çıkacağımız zaman da gideceğimiz yeri toptan kapattırıyorlardı.

"Tamam, merak etme sen."

"İyi geceler can parçam."

"İyi geceler kraliçem."

🌸

Kızlarla sıramıza oturduğumuzda hâlâ akşamın kritiğini yapıyorduk. Anne ve babamı bir araya getirme planlarımızın tabii ki devamı gelecekti.

"Ne bakıyor bu yine?"

Yanımda söylenen Deniz'in gözlerini takip ettiğimde Ezgi ile karşılaştım. Üç saniye kadar daha bana baktıktan sonra gözlerini çevirdi.

"Ne kuruyor yine acaba?" dedi Deniz.

Açıkçası hiçbir fikrim yoktu ve umurumda da değildi.

İkinci dersin ortalarına doğru Kaan güne başladığını 'Günaydın' mesajıyla ve güneş emojileriyle bildirdi ve sonrasında sessizliğe gömüldü.

İLHAM PERİSİWhere stories live. Discover now