[WattpadFanficsTR "Hogwarts Dünyası" okuma listesinde sizlerle!]
~"Mükemmel cadı" maskesi takan bir kızın mükemmel gibi görünen hayatının aslında hiç de mükemmel olmayan hikayesi.~
Bazı gerçekleri öğrendiğimizde dünya, bizim için artık eskisi gibi b...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Cuma günü ilk bloğumuz boş olduğu için Sirius'la sabah dokuza kadar uyumuştuk. Uyandıktan sonra da herhangi bir acelemiz olmadığından pek bir koşuşturma içine girmemiştik –kahvaltı için Büyük Salon'a indiğimizde saat dokuz buçuğa yaklaşıyordu. Elbette okul mevcudunun büyük bir çoğunluğu derste olduğundan Büyük Salon'da sadece bir avuç öğrenci kalmıştı ve büyük bir kısmı da ders programı bizimkiyle aynı olan yedinci sınıflardan ibaretti.
Sirius'la beraber Gryffindor masasında oturan James'in yanına ilerledik –şaşırtıcı bir şekilde sadece o vardı ve tembel bir edayla tabağındaki sosisi dilimliyordu. Ela gözleri bizi bulunca dudaklarına alaycı bir gülümseme yayılmıştı "Günaydın, çifte kumrular." dedi James, biz onun karşısına otururken "Sonunda teşrif edebildiniz."
"Yataktan çıkmak çok zor geldi." dedi Sirius, James'in domuz sesi çıkartarak gülmesine sebep olmuştu. Abartılı bir şekilde gözlerimi devirdikten sonra tabağıma bir parça omlet aldım.
"Yalnız kurt olarak takılmaya mı karar verdin?" diye sordum James'e "Diğerleri nerede?"
Bu sefer gözlerini deviren James olmuştu "Bu saatten kütüphaneye doluştular –yani Merlin aşkına sabahın dokuzunda ders mi çalışılır?" diye söylenmeye başladı, Sirius da en iyi arkadaşının sözlerini onaylayan sesler çıkartıyordu "Bunca ineğin arasında bozulmadan kalabilmemiz fazlasıyla büyük bir başarı."
Sirius sırıtmaya başlamıştı "Daha da büyüğü var," dedi "İneklerimizi de kendimize benzetmeyi başardık."
James kahkaha atarken bir yandan da çak bir beşlik dercesine elini havaya kaldırmıştı. Hafifçe tebessüm ettim ama daha fazlası elimden gelmemişti –her ne kadar dün gece Sirius ile vakit geçirmem, kafamı dağıtmama yardımcı olduysa da sabah kalkar kalmaz kara bulutlar üzerime yeniden çökmüştü.
Elbette tepkisiz kalmam James'in gözünden de kaçmamıştı.
"Pati, sen dün gece Tasha'yı biraz fazla mı yordun?" diye sordu James, Sirius'un kahkaha atmasına neden olarak "Çok yorgun gözüküyor." Bozuntuya vermeden omletimi yemeye devam ediyordum ama bir yandan da sert bir şekilde James'in ayağına bastım "Ah, tamam ya, demedik bir şey." diye homurdandı James.
