*43* Davetsiz Misafir

1.8K 125 108
                                    




Soğuk.

Hissettiğim, düşündüğüm, duyduğum tek şey soğuktu. O kadar soğuktu ki bütün uzuvlarım hissizleşmiş, dişlerim takırdamayı kesmiş, kıyafetlerimin ıslaklığını hissetmeyi bile bırakmıştım. Bilincim hala gidip geliyordu, gözlerimi açamıyordum. Nerede olduğumu, hangi yılda olduğumu, kim olduğumu –her şeyi unutmaya başlıyordum. Gerçeklikten uzaklaşıyordum.

Işık.

Bir yerlerden ışık geliyordu. Gözlerimi açmaya, ışığın kaynağını görmeye çalıştım ama vücuduma söz geçiremiyordum; dizginler soğuğun elindeydi artık. Savaşacak gücüm kalmamıştı benim de, kendimi soğuğa teslim etmekten başka seçenek göremiyordum.

Hareket.

Hareket ediyordum sanki ama bahsettiğim şey kolunu oynatmak gibi değildi, sanki yattığım yerden havalanmıştım, başka bir yere taşınıyordum. Vücudumun hissizliğinden dolayı neler olduğunu tam kestiremesem de artık yerde, karların üzerinde yatmadığımı anlayabiliyordum ancak kulaklarımdaki, üzerimdeki ve aklımdaki soğuk hala gitmemişti. Bilincimin yokluğa kaydığını hissetmeye başlıyordum yavaş yavaş ve hiçbir direnç göstermeden kendimi o karanlığa teslim ettim.

***

İlk geri dönen duyu kokuydu –antiseptik kokusu –hemen ardından ise işitme duyumu tekrardan kazanmıştım –etrafımda dönen telaşlı mırıldanmalar artık kulaklarıma ulaşabiliyordu. Gözlerimi açmak için acele etmedim, bir süre sadece etrafımı dinledim, bir yandan da parmaklarımı oynatmayı deniyordum ama hala hareket etmemek için inat ediyorlardı.

"Merlin, ya ona bir şey olduysa? Ya geç kaldıysak?"

"Saçmalamayı keser misin artık Cissy? Madam Pompfrey'yi hepimiz duyduk işte."

"Ama onu bulduğumuzda ne halde olduğunu hatırlamıyor musun? Resmen buz tutmuştu, Rodolphus, kızın saçlarında buzlar vardı!"

"Bella sesini alçalt herkesi uyandıracaksın, saat gecenin dördü Merlin aşkına."

Bellatrix'in sesini duyduğum gibi neden bu durumda olduğumu hatırladım, bu gece duyduğum şeylerin aklıma gelmesiyle Riddle yeniden tırmalamaya başlamıştı. Birkaç saat önce kız kardeşini ikna edemediği için benimle bağlarını koparmadığını söyleyen kız şu anda benim için endişeleniyordu, öyle mi? Merlin, Regulus'u tercih ederdim –en azından yüzüme gülüp arkamdan iş çevirmiyordu.

"Nefesi sıklaştı, sanırım uyanıyor." dedi Cissy, içten içe kendime küfretmeme neden olarak. Öfke içimde kabarınca baygın taklidi yapmak zor oluyordu. Rol yapmaya devam etmenin anlamsız olduğunu düşündüğüm için ağır hareketlerle gözlerimi açtım. Görüşümün netleşmesi için birkaç kez gözlerimi kırpıştırmam gerekmişti.

Dördü de başımda dikiliyordu –Bella, Cissy, Rodolphus ve Lucius –hepsi de pijamalarıyladı. Biraz daha dikkatli bakınca Cissy'nin gözlerinin kırmızı olduğunu fark etmiştim, ağlamış olmalıydı. O kadar kötü bir halde bulmuşlardı beni demek ki.

Rodolphus yorgun bir şekilde gülümsedi "Aramıza tekrardan hoş geldin," dedi bir yandan Cissy'ye mendil uzatırken.

Doğrulmak istiyordum ama vücudum hala tam olarak beni dinlemiyordu "Tam olarak ne oldu bana?" diye sordum sessizce.

"Hipotermi geçiriyordun." dedi Cissy, gözyaşlarını siliyordu "Öldüğünü sandık, Tasha, hayatımda daha önce hiç bu denli korkmamıştım. Karın üzerinde hareketsiz bir şekilde yatıyordun, formaların zaten sırılsıklamdı ve hiçbir şeye tepki vermiyordun. Nabzını bile o kadar zor hissedebildik ki!"

Insensitive ➳ Sirius BlackHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin