*29* O Biraz Daha Baskın Gelmiş

3.1K 196 132
                                    

Koşarak David'e sarıldım. Geri çekildiğimde ikimiz de gülümsüyorduk "Burada ne arıyorsun?" dedim.

"Bu yaz Londra'da tatil yapmaya karar verdik." dedi David ve bir masayı işaret etti "Annem ve babam orada. Gel, yemeği bizimle ye."

Onayladım ve Terry Clay ile Lorane Clay'in yanına ilerlemeye başladık. David her ne kadar koyu tenli ve siyah saçlı olsa da üvey ailesi sapsarıydı. Ama yine de çok tatlı bir aile tablosu oluşturuyorlardı. Beni gördükleri zaman soran bakışlarını üstüme diktiler "David, arkadaşın mı?" dedi Terry Clay, beni işaret ederek.

"Evet, çok eski bir arkadaşım." dedi David. Kıkırdadım "Anne, baba; Natasha'yı hatırlıyorsunuzdur herhalde."

İkisinin de yüzlerine sıcak bir gülümseme yayılmasını izledim. Ayağa kalktılar ve bana sarıldılar. Sarılma faslı bitince masaya oturduk "Merlin'in sakalı, ne kadar da büyümüşsün!" dedi Lorane.

"Ama saçlar hala aynı." dedi Terry. David ile birbirimize bakıp kahkaha attık.

Yemek yedikten sonra bayağı bir süre oturup sohbet ettik. Konu Hogwarts'a gelmişti "Hogwarts nasıl?" diye sordu Terry.

"Çok güzel." dedim "Arkadaşlarım tam bir aile."

"Hangi binadasın peki?"

"Slyhterin." dedim gururlu bir şekilde.

Lorane gülümsedi "David'in anlattıklarına bakılırsa hiç de şaşırtıcı değil, Slytherin'e girmen yani."

Salazar Slytherin'in kanı damarlarımda dolaşıyor, neden şaşırtıcı olsun ki?

"Potter ve Black nasıl?" diye sordu David.

Sahte gülümsememi korudum "İyiler." dedim "Sirius ile çıkıyoruz."

"Böyle bir şey olacağını tahmin ediyordum," dedi "Sana bakışları hiç de masum değildi."

Ona masanın altından tekme attım "Senin işler ne âlemde peki?" diye sordum.

Sırıttı "Çok şirin, sarı saçlı bir kız arkadaşım var." dedi "Annem düğün planlarına başlamayı düşünüyor."

Kahkaha attım. Aklıma direkt olarak James ve Evans gelmişti.

"Seni, Iliyana ile tanıştırmayı çok istiyorum." dedi David "Bir ara Bulgaristan'a gelsene?"

"Çok isterim." dedim "Ama FYBSler varken biraz zor olabilir."

"O zaman mezun olduktan sonra uğrarsın." dedi.

"Neden olmasın?" dedim, gülümseyerek.

Yemekten kalktıktan sonra fazlasıyla uykulu hissediyordum ve David'in kaldığı odayı, ailesinden ayrı kalıyordu, öğrenip sabah onu uyandırmaya söz vererek odama çekildim. Odama çıktığım gibi ayakkabılarımı kenara fırlattım ve yatağa gömüldüm.

¤~¤~¤~¤~¤~¤~¤~¤~¤~¤~¤~¤~¤~¤~¤~¤

Uyandığımda saat gece ikiydi. Şaşırtıcı bir şekilde hala uykum vardı ama kalkıp pijamalarımı giyecek gücü kendimde bulabildim. Uzun tişörtümü üzerime geçirip tekrardan yatağa uzandım. Düşünceler kafamda cirit atıyordu, her zamanki gibi.

Şu anda Sirius kollarında uyuyor olacaktım.

Ama babam yüzünden ondan, ailemden uzaktayım.

Ne baba ama (!)

Bakışlarımı tavana diktim. Bir kız nasıl olur da babasından bu kadar nefret edebilirdi? Normalde kızlar, babalarına çok bağlı olurlardı. Elbette baba sevgisi nedir bilmediğim için ben istisna oluyorum ama annemi benden alan kişiyi, hayatımı mahveden kişiyi sevmemi bekleyemezlerdi benden.

Insensitive ➳ Sirius BlackHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin