*38* Genç Anka

3.9K 191 115
                                    

Bölüm sonunda challenge var haberiniz olsun

Alkolün kötü yanlarından birisi de, kaldırabileceğinizden fazla aldığınız –yani sarhoş olduğunuz –takdirde gecenizi çekilmez hale getirmesidir. Sizi mayıştırır, uykuyu –saat kaç olursa olsun –tatlı görmenizi sağlar ama doğru düzgün uyuyabileceğiniz şurada en fazla üç saattir. O deliksiz uyku; baş ağrısı, mide bulantısı ya da huzursuzluk ile bölündükten sonra hiç bitmeyecek bir gece başlar. Döne döne bir hal olursunuz; kısa süren ve tamamıyla rahatsız olan bir düzine uykuya dalıp tekrar kalkarsınız.

Benim gecemin, o tatlı uyku kısmı ise sadece bir saat sürdü. Rahatsız edici bir mide bulantısı ile uyandım, yatay pozisyondan çıkıp oturur pozisyona geçmemle birlikte midemdeki her şeyin hareketlenmeye başladığını hissetmem bir olmuştu. Ayrıca da gördüğüm her şey dönüyordu, odadaki hiçbir şey yerinde durmuyordu.

Odada kim uyanık, kim uyuyor hiçbir şeye dikkat etmeden odaya bağlı olan lavaboya koştum. Kendimi bir kabine kilitledim ve içimde ne var ne yok her şeyi kustum.

Ağzımı çalkalamak için kabinden çıkıp musluğa ilerledim ama yalpalayarak yürüyordum. Yere düşmeden musluğa ulaşabilmiştim, eh bu da bir şeydir. Ağzımı çalkaladıktan sonra yüzüme üç kez soğuk su çarptım ama işe yaramıyordu. Bacaklarım titriyordu ve sonunda şaşırtıcı olmayan bir şekilde kıç üstü yere düştüm.

Merlin, başım da çatlayacak gibi ağrıyordu.

Gözlerimi kapatıp başımı, soğuk duvara yasladım ve öylece durdum. Zaten birkaç saniye sonra bana doğru gelen adam seslerini duymaya başladım, gelenin Sirius olduğunu anlamak için görmeme gerek yoktu, bu saatte ya o uyanık olurdu ya da James. Ve James'in horultularını lavabodan bile duyabiliyordum. Bay Horultu Potter.

"Yerde ne yapıyorsun?" diye sordu Sirius.

"Ayakta duramıyorum." dedim ve hafifçe gözlerimi araladım "Beni taşısana?"

Gözlerini devirdi "Bazen senin arkanı toplamaktan gerçekten yoruluyorum, Natasha." diye söylendi ve beni kucağına alıp odaya ilerlemeye başladı.

"Yaramaz kız arkadaşın zararları." dedim ve beni yatağa bıraktığı gibi sırt üstü devrildim "Ağrı kesici bir şeylere ihtiyacım var. Ama burada bulabileceğimi hiç sanmıyorum. Bir de naneli bir şeyler lazım."

"Aylak'ın annesinin doktor olduğunu unutuyorsun," dedi Sirius "Her sene yanında bir çanta Muggle ilaçlarıyla geliyor. Ve gerçekten de işe yarıyorlar."

Ah, Remus'un annesini tamamen unutmuştum. Hope Lupin, tanıdığım en iyi ve en güzel Muggle olmalıydı.

Ağrı kesiciyi aldıktan on beş dakika sonra doğrulabilmiştim. James'ten aşırılmış iki tane naneli şekeri ağzıma attım. Sirius da yanıma oturdu ve odanın geri kalanına Muffliato yaptı. Gözlerimi ovuşturdum "Saat kaç?"

"Dörde geliyor." dedi, parmaklarımla oynarken.

Kaşlarımı çattım "Neden uyumadın ki?" diye sordum.

"Gecenin bir yarısında kusmak için uyanacağını biliyordum, bu konuda tecrübeliyim."

Gözlerim fal taşı gibi açıldı "Saatlerce beni mi bekledin?" diye sordum. Merlin, ben onun yerinde olsam yapmazdım bunu. Beni gerçekten de çok seviyor.

Onayladı "Aslında sıkıcı olmadı, seni uyurken izlemek çok güzel. Ayrıca da çok derin uyuduğun için saçlarını ya da yanağını okşadığımda hissedip uyanmıyorsun." dedi.

Gülümsedim "Gel buraya, seni şapşal." dedim, aramızdaki boşluğu işaret ederek. Bana iyice yaklaşınca kollarımı sıkıca boynuna sardım. Güldü ve o da bana sarıldı. Birazcık geri çekildim ve dudaklarımızı birleştirip Sirius'u yavaşça öptüm.

Insensitive ➳ Sirius BlackHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin