Insensitive ➳ Sirius Black

*5* Doğum Günü

Şu anda Potterlar, Sirius ve Lupinler ile birlikte yemekteyiz. Yine Sanremo kasabasına indik. Ve yine İtalyan restoranındayız. Bu sefer kendime balık söylemiştim ve yemeklerimizin gelmesini bekliyorduk.

"Çatalak, sence Evans bu yıl da seni reddedecek mi?" dedi Sirius.

"Ben umutluyum," dedi James "Ne derse desin sonunda evet diyecek."

"Bana sorarsan bu yılki Yılbaşı ve Bahar balosuna birlikte gidecekler." dedim.

James güldü "İşte benim kuzenim be!"

"Sen kiminle gitmeyi düşünüyorsun, Aylak?" dedi Sirius.

"Ravenclaw'dan Alica Jules'a teklif etmeyi düşünüyorum." dedi Remus.

Onayladım "Jules iyidir. Geçen yıl Bitkibilim'de bir dönem boyunca eş olmuştuk. Bence yakışırsınız, şimdiden arkanızdayım." dedim. Remus gülümsedi.

"Peki ya sen, Pati?" dedi James.

"Beni bilirsin, Çatalak, önceden planlama yapmam. O anki ruh halime göre birine teklif ederim işte." dedi Sirius. Gözlerimi devirdim "Ya sen, Cain?"

"Birisiyle gitmeyi düşünmüyorum, Black. Bilirsin, kızlar teklif etmez." dedim ve ekledim "Ama birlikte gitmeyi istediğim birisi olabilir."

"Ah, hayır, lütfen bana Palm'dan bahsettiğini söyleme." dedi James.

"Andie'nin nesini sevmediğinizi anlayamıyorum." dedim.

"Bence kıskanıyorlar." dedi Remus.

Tek kaşımı kaldırdım. James ve Sirius neden Andrew'u kıskansın ki?

"Aylak, o da nereden çıktı?" dedi Sirius.

"Bilmem, birden aklıma geliverdi işte." dedi Remus. O sırada yemeklerimiz geldi. Gençler olarak yemeklerimizi silip süpürdükten sonra biraz hava almaya çıktık ama benim amacım kitap almaktı. Remus ile birlik olup diğer ikisini de kitapçıya girmeye ikna ettik ve ben elimde okuduğum serinin son üç kitabını tutuyordum. Yedi ve sekizinci kitapları Sirius'un eline tutuşturduktan sonra altıncı kitabın ilk sayfasını açıp bir yandan okurken bir yandan da yürümeye başladım.

"Tasha, sen ne kadar ahlaksız kitaplar okuyorsun öyle?" diyen Sirius'un alaycı sesiyle ona baktım.

"O da nereden çıktı şimdi?" dedim.

Kitabın rastgele bir sayfasını açmıştı ve okuyor numarası yapıyordu. Çünkü dediklerini hiçbirinin yazmayacağını biliyordum "Romilda, Mike'ın pantolonunu çıkarttı ve—-"

Kitabı elinden alıp kafasına vurdum "Okuma özrün mü var senin? Aynen şöyle yazıyor 'Romilda, hıçkırıklarını daha fazla tutamayarak Mike'ın cansız bedeninin üzerine eğildi.'." dedim ama birden durdum "Oha, ne?! Mike'ın cansız bedeni mi? Oha. Nayır, olamaz." dedim ve Sirius'un omzuna okkalı bir yumruk attım.

"Ah! Ne yaptım yine?" dedi ve gülümsedi. İşte yine o garip his vardı. Kalbim tekliyordu ve her gülümsediğinde onu öpmek istiyordum.

Silkelendim. Şimdi olmazdı.

"Aça aça en sevdiğim karakterin öldüğü sayfayı açmışsın." dedim "Ben onunla evlenme hayalleri kuruyordum, hayallerimi yıktın."

"Natasha Cain ve evlenmek mi?" dedi "Fazla uzak kelimeler."

Gözlerimi devirdim "Ahmak."

"Çatalak, kuzenine bir şey söyle. Ağzını toplayamıyor." dedi Sirius. Remus güldü. Sirius'a bir yumruk daha attım "Kum torbası gibi mi görünüyorum sence?!"