Insensitive ➳ Sirius Black

*20* Köpek Kediyi Kovalar

İlk çalan vals şarkısıyla bütün çiftler piste çıktı. Sağ elimi Sirius'un omzuna koyup boştaki elimle onun sağ elini tuttum. O da sol elini belime yerleştirdi. Ama elbisenin arkasındaki fiyonk yüzünden sırtımın birazı açıkta kalıyordu, bahsetmiştim ve Sirius'un parmakları da sırtımın açıkta kalana bölümüne değiyordu. Ürperdim ve bunu fark etmemesini umarak dans etmeye başladım.

"Tatilde ne yapacaksın?" diye sordu Sirius, beni döndürürken.

"Bella ve Cissylerde kalacağım." dedim.

Yüzünü buruşturdu "Annemlerle karşılaşırsın sanırım. Merlin, hatırası bile korkunç."

"Onları takmamaya çalışırım. Asıl sorun, bir ara Lestrange ve Malfoylar gelecekmiş." dedim ve iç geçirdim "Cissy ve Lucius'u yalnız bırakmayı planlıyoruz."

"Bir şeyler olsun diye mi yoksa başka bir nedeni mi var?" dedi Sirius gülerek.

Ayağına bastım "Durmadan öpüştükleri için. Ve de fazla romantikler, midemi bulandırıyor."

Sirius beni tekrardan döndürdü "Tasha hala aşka inanmıyor anlaşılan."

Dudağımı ısırdım. Bir bilseydi... Ama söylemeyecektim "İnanmama evresini geçmiş olabilirim ama hala gereksiz buluyorum. Çok can yakıyor." Ne dediğimin farkına varınca gözlerimi kaçırdım. Koca ağızlı ben!

Sirius'un tek kaşını kaldırdığını görmüyordum ama tahmin ediyordum "Can yaktığını bilmek için aşkı tatmış olman gerek, güzelim."

Aklıma gelen cevapla gözlerimi, gözlerine sabitledim "Kitap okuyorum. İnan bana, okuduğun zaman yaşamış gibi oluyorsun." Hazır cevaplık çok yaşa!

"Bir Evans, iki Aylak, üç de sen." diye homurdandı Sirius.

"Öyle deme. Kitap okumak çok güzel bir şey. Farklı hayatlar ve kişilikler tanıyorsun. Farklı dünyalara gidiyorsun... Mesela Yüzüklerin Efendisi ve Narnia Günlükleri. Hiç duymuş muydun?"

Sirius onayladı "Aylak, Yüzüklerin Efendisi'nden bahsetmişti. Yazarının büyücü olabileceğini söyleyip duruyordu."

Onayladım "Bence de olabilir. Sonuçta, adam yoktan bir dünya, bir sürü ırk ve iki tane dil yaratmış."

"Farklı iki tane dil mi?" dedi Sirius ve beni döndürdü.

"Elf Dili ve Kara Dil. Aslında benziyorlar."

"Şu Elf dediğin şeyler bizim mutfaklardaki Elfler gibi mi?"

Başımı salladım "Çok daha gelişmiş ve güzeller. Senden daha uzunlar, hepsinin dümdüz, ipeksi saçları var. Kulakları dışında insana benziyorlar ama kulakları uzun ve sivri. Ama çok iyi savaşçılar. Okçulukta üstlerine yok."

"İlgimi çekmeye başladı. Belki de Yüzüklerin Efendisi'ni okusam iyi olacak." dedi Sirius "Peki, hiç aşk romanı okuyor musun?"

Başımı salladım "Bana göre değiller. Eğer aksiyon ve romantik karışık olursa okurum." dedim ve bu sefer ben, onu döndürdüm "Aşkla ilgili benim çok hoşuma giden bir paragraf vardı kitaplardan birinde. Söylememi ister misin?"

"Aşkla ilgili ve hoşuna gitmiş. Merak ettim doğrusu."

Gülümsedim ve gözlerine baktım "'Daha önce hiç âşık oldun mu? Korkunç, değil mi? Seni çok savunmasız kılıyor. Göğsünü, kalbini açıyor ve bu da herhangi birinin içeri girip seni darma duman edebileceği anlamına geliyor.' Nasıl?"

"Tam da senin beğeneceğin türdenmiş." dedi gülümseyerek "Biliyor musun, ilk tanıştığımızda seni çok soğuk ve sert birisi sanmıştım. Ve inan bana, Hogwarts'ın %75'i hala öyle düşünüyor."