Küçük Kadın

94-İlk İş

Urazcım Delen😉

—————

Karşım da ki gösterişli eve baktım uzunca.
Elimde ki valizi sürükleyerek bahçe kapısından içeriye adımlamaya başladım. Yeni bir ev, yeni bir düzen. Belki de yeni bir hayat..

Uraz anahtarı deliğe soktu ve bir süre gözlerime baktı. Gözlerimi kapalı tuttum ve gülümsedim. Daha sonra kapının açılma sesi ile gözlerimi araladım.
Valizimi kenara koydum ve etrafta gezdirdim gözlerimi.
2 basamaklık bir merdiven vardı. İndim ve salon olduğunu düşündüğüm yerde gözlerimi gezdirdim. Oldukça geniş bir alandı.
Sol tarafta başka odaya giren bir kapı vardı. Adımlarımı oraya doğru ilerlettim.
Mutfak vardı. Bembeyaz dolaplar ve siyah eşyalardan oluşan sade bir mutfak vardı. Eski mutfağa göre oldukça büyüktü.

Balkon olduğunu düşündüğüm yeri açtığım da kış bahçesi ile karşılaşmayı beklemiyordum.
Mutfaktan ayrıldım ve gözlerimi etrafta gezdirmeye devam ettim.
Girişin sol tarafında ahşap merdivenler vardı. Merdivenlere doğru adımladım. Eski evimizin aksine uzun değil geniş bir koridor vardı. Odaları tek tek gezdim. Oldukça geniş, fazla büyük bir evdi.

Bir üst kat daha vardı.
Omuzlarımı silktim ve aşağı indim. Uraz girişte ki sehpanın önünde bir şeye bakıyordu.
"Bu ev fazla büyük." Dedim gülümseyecek.
Kafasını bana çevirdi.

"Eğer herkes bizde kalmaya devam edecekse, küçük bile."
Gülümsedim ve tam yanında durdum. Kafamı baktığı yere çevirdim. Çerçeveyi aldım ve fotoğrafı incelemeye başladım.

Hepimizin olduğu bir fotoğraftı..

Gülümsedim ve yerine koydum fotoğrafı.
Gözlerimi evde gezdirdim bir süre daha.
Belimde hissettiğim kollar ile gözlerimi kapattım ve kokusunu içime çektim.
"Herkese verdiğimiz sözleri tutacağız."
Dudaklarını omzuma bastırdı.
Yüzümü ona döndüm gülümseyerek.

Gözleri dudaklarıma kaydı.
"Seni çok özledim."
Gözlerim istemsizce dudaklarına kaymıştı. Yutkundum ve gözlerine baktım tekrar. Kehribarları koyulaşmıştı. Dudaklarımın üzerinde hissettiğim dudakları otomatik olarak gözlerimin kapanmasına sebep olmuştu. Kollarımı boynuna sardım ve saç diplerini çekmeye başladım.
"İlk gün gibi titriyorsun."
Dudaklarını ayırdığında söylediği tek cümle bu olmuştu.
Aramızda ki boşluğu kapattım ve dudağını ısırdım.
Güldü ve geri çekildi. "Utandığında bana zarar vermeye çalışıyorsun, hala.."
Dudaklarını öpmeye devam etti. Elleri belimde yürümeye devam ediyordu. Ben ise mıknatıs gibi takip ediyordum.
Sırtımı duvara yasladı ve vücudunu daha çok yasladı bana.
Ellerimi gömleğinin içerisinden geçirdim.
Durdu ve gözlerime baktı. Şaşırdığının farkındaydım. Sonrasında dalga geçeceğini ve benim utanacağım biliyordum ama umrumda değildi. Çünkü onu çok özlemiştim.

Dudaklarını tenimde gezdirmeye devam etti. Gömleğinin düğmelerini açmaya başladım yavaş yavaş.
Hışım ile gömleğini çıkarttı ve kendisini daha çok yasladı vücuduma.
Dudaklarımı köprücük kemiğine değdirmem ile inledi ve üzerimde ki elbiseyi çıkarttı bir hışım ile.
Tek bacağımı beline sarmam ile kucağına aldı ve merdivenleri çıkmaya başladı.
Üst kata gelince kucağından indim ve karşımda nefes nefes duran adama baktım.

Elinden tuttum ve soldan 2. Odaya girdim.  Sırtım soğuk çarşaf ile temas ettiğinde gözlerimi kapattım ve ellerimi Urazın sırtında gezdirmeye devam ettim.
Elleri sütyenimin kepçesine gittiğin de derin bir nefes aldım. Gözlerime baktı korku ile. Zorla bir şey yapmak istemiyordu ama durmak istememden korkuyordu.
Kafamı hafif kaldırdım ve dudaklarını öpmeye devam ettim. Ellerim pantolonun kemerinde gezindi.
Sütyenimi çıkarttı ve dudaklarını açlıkla vücudum da gezdirmeye devam etti. Kemerini çıkarttım ve vücudumu hafif kaldırıp kendimi daha çok sürttüm ona. "Eylül.."
Dişlerinin arasından tıslayarak inledi.
Eli yavaşça kasıklarıma doğru ilerledi. İstemsizce ayrık olan bacaklarımı birleştirmeye çalıştım. O ise daha çok aralamama sebep oldu. Gözlerimi kapattım ve saç diplerinden daha çok çektim..