33-Sınav.

7.3K 310 21
                                    

~~~~

"Daha iyisiniz Eylül hanım."

Doktorun söylediği gülümsememe neden olurken onaylamak amaçlı kafamı salladım.

"Haftaya gelmeyi unutmayın."

Parlayan gözlerimi kısarak gülerken doktor da gülümsedi.

"Dışarı çık."

Uraz'ın sinirli sesi araya girerken kasıldığını fark edebiliyordum.
İçimden doktoru bile kıskanmasına yuhlar çekerken hoşuma gitmişti bu yaptığı.

Gözlerimi kısıp Uraz'a bakarken ayağa kalkıp dışarı çıktım ama kapıyı hafif aralık bıraktım. Şimdi doktoru falan dövmeye kalkar, tetikte bekleyeyim.

Kapı suratıma kapanırken gözlerim büyüse de yanaklarım kızarmıştı. Utanmıştım bu yaptığımdan. Omuzlarımı silkip arabaya doğru gitmeye başladım.

------

YAZARDAN....

"Evet durumu iyiye gidiyor, fakat bu her şey mükemmel gidecek değil. "

Genç adam arkasına yaslanırken deri koltukta daha da yayıldı. "Sadede gel."

Sesi oldukça ürkütücü çıksa da doktor ellerini önde birleştirip oturuşunu düzeltti. "Baloncuk beyninde yayıldığı için bazı sıkıntılara sebep olabilir."

Genç adam duyduğu ile öne doğru gelirken tek kaşını kaldırarak doktora baktı. "Yeri gelecek, hafızasını kaybedecek belli süreliğine. Bazen geçmişten kesik kesik anlar yaşayacak. Bu aylarda fazla dengesiz olacaktır. Çünkü beyni kendini kontrol edemeyecek bir halde."

Genç adam sessizce yutkunurken aklı geçen akşam ki yemeğe gitmişti. O zaman da bir şeyler hatırlamıştı demekki.

"Sizden tek istediğim, sabredin. Küçük hanımın size nasıl baktığını gördüm. Lütfen sabredin. Yaptıklarına göz yumun. Dengesizliklerine birşey demeyin."

Genç adamın beyninde doktorun söyledikleri yankı ederken ellerini saçlarına götürüp hafifçe karıştı.

"Ama lütfen onu üzmeyin, üzdürtmeyin. Çünkü beyni bunu kaldıramaz. Şu an çok hassas bir nokta da ve tahmin etmediğimiz bir üzüntü bile her şeyi ters düz edebilir."

Genç adam saçını hafifçe çekip kapıdan çıkarken kapıyı sertçe kapattı.

Ne yapacağını hiç bilmiyordu. Onu ve küçük kadını neler bekliyordu, merak ediyordu.

------

EYLÜLDEN...

Ellerimi montumun cebine koyarken sağ ayağımı sallıyordum hafifçe. Uraz hastane kapısından çıkarken suratında ki ifade şaşırmama neden oldu. Hiçbir şey yapmadan sürücü koltuğuna geçerken bana bakmamıştı bile. Bakalım ne derdi vardı beyimizin.

Arabaya binip kemerimi bağlamazken gözlerimi dışarıya çevirmiştim. Kemerimi bağlamassam azarın babasını atar yol boyu da o kaşları düzelmezdi.

Arabayı çalıştırıp arabayı fazla hızlı kullanmaya başlarken elimi cam kenarına sabitledim. "Biraz yavaşlar mısın ?"

Söylediklerimi duymamazlıktan gelirken vücudumu hafifçe ona döndüm. "Hey sana diyorum. "

Daha fazla hızlanırken ellerini direksiyondan çekip sigarasını yaktı Gözlerimi kapatıp dedin bir nefes aldım. Ve büyük bir sabır çektim. Bitaz daha Uraz'a yaklaşırken ellerimi el freninde sabitledim. Urazın sigarası biterken tekrar bir tane daha aldı paketten ve ellerini direksiyondan çekti.

Küçük KadınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin