42- Video

7.7K 262 7
                                    

BELİZ KONURALP...

Arabanın kapısını kapatırken sırtımı yasladım arabaya. Gözümden gelen yaşın usulca akmasına izin verdim. Gelinliğimin mahvolmamsı için onu arka koltuğa bırakıp bana beyaz, kabarık bir elbise giydirmişti. Emre önümden geçerken arka kapıyı açıp elinde kocaman bir demeti elime uzattı.
Elini yanağıma koyarken akan gözyaşlarım parmakları arasına kayboldu.
"Onlarında rızasını al güzelim."
Gözümü kapattım o an.
Bir adım attım hafif nemli toprağa.
Beyaz mermerler arasında beyaz kabarık elbisem ile yürürken "ŞEKERCİ AİLESİ" yazısını görmem ile durdum. Yanlarına giderken içimde ki heyecana engel olamadım.

Gözyaşlarım izin alma gereği duymadan ıslatıyordu yanaklarımı.
Emre elimi bırakmazken dizlerimin üstüne çöktüm.
"Özür dilerim."
Ellerimi toprağa daldırırken bir avuç aldım topraktan. Alışamıyordum onlar olmayınca, hayata.
"Annem.."
Boğazımda ki yumrunun gitmesini bekledim.
Gözümde ki yaşlar toprak ile buluşurken Emre omuzumdan tuttu.
Omuzlarım düşerken ağlayışıma hıçkırıklar eşlik etti.
Şu an burada oturan ben değildim.
6 yaşında, saçları beline kadar uzanan, kızarmış mavi gözleri ile anne ve babasına okuduğu kitabı anlatan küçük kız.

"Bugün okuduğum kitabı anlatamayacağı size. Kendi yazdığım kitaptan bahsedeceğim."

Topraktan bir avuç daha alırken uzunca öptüm. Burnumu toprak kokusu doldururken hıçkırıklarım girdi devreye.
"Evleniyorum baba. Bugünü hayal eden en çok sensindir belkide. Elime değen ilk el ile, namusumla evleniyorum. Bugün sen taktın kuşağımı. Hissettim ben. "

Derin bir nefes aldım.
"Ağlama annem. O gözlerine hiç yakışmıyor göz yaşı. En çok sen ağlardın belkide bugün. Hatta bayılırdın. Tanıyorum seni."

Gülüşüm karıştı hıçkırıklarım arasında.
"Mutluyum. Çok. Sizden sonra ilk defa...
Kızınızı korumaktan vazgeçmeyin. Beni sevmekten asla vazgeçmeyin."

Emre kucağına alırken topraklarından čok az avucumun içine aldım. Kokuları yanımda olsun istiyordum. Kollarımı Emreye sararken hıçkırıklarımı durduramıyordum.

Onu iterken geri çekildi ve beni yere bıraktı. Soğuk mermer vücuduma temas ederken umursamadan uzandım. "Yalvarırım küsmeyin bana."
Kollarım ile tüm toprağı kucaklamak isterken toprağı olabildiğince kokluyordum.

Yalnızdım. Annesiz, babasızdım. Hep beki babamı bulurum umuduyla aradım. Ama onunda öldüğünü öğrenip yanına gömdüler. Kim ne kadar yanımda olsa da vücudumun sol tarafına çare bulamayacaktı.

Gözyaşlarım toprağa değerken annemin kokusunu hissettim. Evet, toprak sanki o kokuyordu. Hıçkırıklarım artarken topraklarından öptüm ikisininde defalarca.

------

Arabanın önüne gelince durdu ve kucağından indirdi. Ön kapıyı açarken ıslak mendil alıp karşıma geçti. Suratımı silerken "bugünün de kendi böyle gösterme onlara. Sarı farelik yapma "

Elbisemi silerken eğildim. Saçlarının arasından öperken şaşırdığı belli oluyordu. "Seni nasıl kazandım ben ?"
Gözlerime bakarken toprağı sakladığım avucumu aldı elinin arasına. "Hadi."
Dedi acı dolu sesi ile.
"Onları arkamda bırakamam."
Avucumu açıp toprakların yer ile buluşmasına izin verdi.
Elimi silerken "Onlar her zaman yanında." deyip alnıma değdirdi dudaklarını.

Yolda müsait bir yerde butiğe girip gelinliğimi giydim ve makyajımı düzelttim.

_____________

Küçük KadınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin