19- Rezene

12.9K 483 34
                                    

EYLÜL AKAY.


----——————


Uraz gittikçe yaklaşırken gözlerimin içine çok derin bakıyordu. "Sen-" dediğim de "Ben. Zeki bir adamım. Bunu atlamamalıydın" deyip gülüşünü suratına yaydığın da ellerim ile göğsünden itip toplantı masasına ilerlemiştim. Bu gerçek olamaz değil mi ? Bu yaşadığım gerçek olamazdı ! Her yerden çıkmak zorunda mıydı bu adam ?

"Seninle asla bir şey yapmam. Asla." Dediğim de duvara yaslanıp "Yarın Ankaraya gidiyoruz. " dedi. Dalga mı geçiyordu benimle ? Gözlerimi büyülterek ona döndüm. "Seninle gelmeyeceğim bunu biliyorsun değil mi ?"

Kapıya yönelip kulpu tutarken koşarak yanına gidip kolundan tuttum. "Bu saçma oyun gerçekleşmeyecek." demiştim dişlerimin arasından. "Her anını sabırsızlıkla bekliyorum güzelim. Dedenin sözünün üstüne bir şey demessin umarım. Bu çok saygısızca bir hareket" deyip odadan çıktığın da kenarda ki bibloyu alıp yere fırlattım. Sinirimi bir yerden çıkartmak istiyordum. Silmiştim onu. Beynimden silmiştim !

"Hayvan !" Sinirimi atmak istercesine bibloyu aldım ve duvara fırlattım. Daha sonra kapı açıldı ve içeri takım elbiseli bir adam girdi.

"Uraz bey arabada bekliyor sizi." Dediğin de gözlerimi kısıp arkamı dönerken saçlarımı iki yana atıp derin nefes aldım. Sakin ol Eylül. Seni çıldırtmasına izin vermeyeceksin. Asla !

Arabaya binerken tam karşısına oturdum. "Bu iş uzamayacak. Bu işi fırsata çevirme Uraz sakın." Dedim. Sesimi elimden geldiğince sakin tutmaya çalışıyordum. Geri geri giderken miğdem bulanmıştı. Bu araba fazla mı sallanıyordu ? Elimi ağzıma götürürken reflex olarak öne doğru kafamı attım.

"Deneme bile. Sakın."
Tehditvari sesi ile kafamı ona çevirdim. Şeytan diyor çarp ağzının ortasına !
Tüm sinirim ile arkamda ki şoföre vurdum. "Dur !"
Hızla indim arabadan ve elimi duvara yaslayıp derin bir nefes aldım.
Arkamı döndüğüm de Uraz kaşları çatık beni izliyordu.
Dizi mi çeviriyordum burada ?

'Sinirinin tek sebebi onun tavırları mı Eylül ?'

Ya sen yine niye gereksiz bir anda geldin ?

'Saçmalıyorsun.'

Saçmalamıyorum ! Elini kolunu sallayarak hayatıma girmeye çalışamaz !


Arabaya bindim ve Urazın oturduğu yere oturdum. Kaşları kalkık bir şekilde bana bakıyordu.
"İyi bende üstüne kusarım." Dediğim de ayaklanıp karşı tarafa geçecektim ki kolumdan tutup koltuğa oturtmuştu.

Derin bir nefes alıp çekilirken oturuşumu düzeltmiştim. Havaalanına geldiğimiz de kafamı hızla Uraza çevirirken beni aldırmadan arabadan inişini izledim. "Nereye ?"
Cevap vermeden ilerlemeye devam etti. Hızla arabadan indim ve önüne geçtim. "Nereye dedim ?"

Sert gözlerini mavilerim ile buluşturdu. Gözlerinde neden nefret görüyordum sadece ?
"Birbirimizle konuşmak zorundayız. Seninle muhatap olmayı İnan bende istemiyorum ama sorularıma cevap vermek zorundasın."

Gözlerini gözlerimde gezdirdi bir süre. Anlayamıyordum. Ne demek istediğini anlamıyordum. Yanımdan geçip uçağa doğru adımladı. "Peki. Sana iyi yolculuklar."
Kollarımı bağladım ve olduğum yerde dikilmeye başladım. Salak gibi o uçağa bineceğim düşünmüyorsunuz değil mi ?

"Görüşme yapacağımız adamlar Ankara'da."

Duyduğum ses ile içimde Zafer nidaları atarken soğuk suratımı ona doğru çevirdim. Kafasını dahi çevirmeden yürümeye devam ediyordu.

Küçük KadınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin