41- Düğün

9.3K 279 21
                                    

Gözlerimi araladım biraz daha. Gördüğüm gölge ile umut doğmuştu bana. Nefeslerim kesilirken yatay pozisyonda olduğu kadar gözlerimi psikopatın arkasında ki kişiye çevirdim.
Gülümsedim. Onu ölse çıkarmayacağı postallarından bile tanıyabilirdim. Havayı dolduran sesi ise düşüncelerimi netleştirdi. Bir insanın sesi nasıl iyileştirebilirdi ki ?

"Oyun bitecekse, o oyunu sadece Uraz delen bitirir bunu unutma koçum."

Çocuk kurşunu sıkmak için elini sıkarken tam sayamasam da 14 civarı tane takım elbiseli adam ellerinde silah ile içeri girdi. Hepsi silahını psikopatın alnına doğru uzatırken elinin titrediğini gördüm. "Adamlarına güveniyorsun."

Uraz silahını kenara atıp karşısına geçti. Beni hâlâ görmemişti. Kanlar içinde yatan beni. "Seni zevkle öldüreceğim. Yaptıkların için değil. Karımı korkuttuğun için öleceksin. Ama bunu onu gözünde yapmayacağım korkma."
Sesi tehdidkar çıksa da içimden 'arkana dön bi bak adam' diye bağırdım. Nevranın elini tutup sıktım.
"Uraz."
Uraz bana dönmezken "Bekle güzelim. Arkadaşla biraz konuşalım. " dedi. Ah dalgın kocam.
Nevraya fısıldadım kalan gücümün kırıntıları ile.
"Dayanamıyorum. "
Elimi sıktı. Nevra ise ile suratını dönemiyordu.

"Mezarımın yanına karını isterim Uraz Delen. "

Kaşlarının çatıldığını hissedebiliyordum. Nevra kan olmuş hırkasını kenara atıp benimkini bastırdı. Bu sırada hıçkırarak ağlamaya başladı. Gözlerim son kozunu oynuyordu. Boğazımda acı bir tat hissettim.
"Gitme. Yalvarırım gitme."
Nevra bağırarak ağlarken Beliz'in ağlayışlarını da duyabiliyordum.

Aklıma Nazlı geldi. Gitmişti. Bende ona yalvarmıştım. Ama gitmişti. Şimdi onu çok iyi anlıyordum.
"Uraz bir şey yap !"
Beliz hıçkırıkları arasında konuşurken saçlarımı okşuyordu.
Dizinde yatıyordum ama kafası arkasına dönüktü hep.
"Bakma öyle bir şey yap !"
Nevra tüm gücü ile bağırırken Uraz'ın surat ifadesini tahmin edebiliyordum. Saklamaya çalıştığı duygularına rağmen şaşkınlık, acı, çaresizlik kırıntıları olan gözleri.
Zaten duyduğum ses ise söylediklerimi tetikledi.

"Hatun..."

-------

URAZ DELEN...

Cansız gibiydi. Kıpırdayamıyordum. Nefes alamıyordum. Yaptığım şey öylece durmaktı. Durdum.. durdum.. sadece durdum..

Nevra hıçkırarak ağlarken etraftaki sesler buğulu geliyordu. Emre ve Aksel koşarak girerken dizlerinin üstüne çöktüler. Emre kafasını kaldırıp bana baktı. "Uraz sırası değil !"

Sesleri net olmasa da seçmeye çalışıyordum. Saatlerce böyle durabileceğimi sanıyordum ta ki o sese kadar. Hıçkırıkların arasından net olmasada 'ben burdayım' diyordu sesi. "Adam" dediği ses ile beynimde bir sızı hissettim. Koşarak yanına gitsemde yavaşça dizlerimin üstüne düştüm. "Sa-sakin ol !"
Sesimin titremesine lanet ettim. Suratını buruşturuyordu. Kirpikleri titriyordu adeta.
Kucağıma almak için yeltenecektim ki bacağı girdi görüş alanıma. Normal bir kurşun olamazdı bu.

"Ambulansı arayın ! "

Nevra elinde havlularla koşarak gelirken düşünmeden yarasına bastırdım. Doğrulup kemerimi çıkarırken bacağını açacaktım ki Emre ve Akselin burada olduğu aklıma geldi. Pantolonu zaten yırtılmıştı. Kemerimi bacağına sararken m gücümle sıktım. Kısık sesi ile inledi. "Onu öldüreceğim !"
Sinirle ayağa kalkacakken bileğimde hissettim elini. Tutmamıştı. Gücü kaldırmaya dahi zor yetiyordu.

Küçük KadınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin