11 / Ivar'ın Hikâyesi

115 14 1
                                    

H A R R Y

"Bunu anlatmam mümkün değil. Bunu anlatmaya yetecek söz yok. Ancak Moira anlar," Ivar, ne demek istediğini anladı mı diye Moira'nın yüzüne baktı, sonra yine başını önüne eğdi. Onun oturma odasında toplanmıştık şimdi. Eşini çağırıp kızıyla ikisini dışarıya göndermişti. Ivar Moira'yla benim karşıma oturmuştu, uzun süre sessiz kaldığından onu rahatça inceleme fırsatı bulmuştum. Yüzündeki çizgiler, saçlarının arasında belli belirsiz de olsa seçilen aklar yaşının ilerlediğini gösteriyordu. William'ı tanıdığım zamanlardaki halinden daha yaşlıydı; Moira'dan da epey yaşlı görünüyordu. Bu tahmin işinde pek iyi değildim ama kabaca kırklı yaşlarının ortasında gibiydi. Yine de sakallarını kesse on yıl gençleşeceğini düşünmeden edemedim.

"Değişmişsin," dedi sonunda Moira. Aminata ve Brandon'a anlamlı anlamlı baktıktan sonra. Kapının eşiğinde ayakta bekliyorlardı. Ivar onlara aldırış ediyor gibi görünmüyordu. "O gözlükler ne için?" Ivar, rahatsız olup gözlüklerini çıkardı, sonra gözlerini ovdu. Moira öne doğru eğildi. "Saçların beyazlamış!"

"Evet, çünkü yaşıyorum!" Gözleri kocaman olmuş, sinirden tüm vücudu gerilmişti. Moira'ya duyduğu öfke ve nefret gün gibi ortadaydı.

"Yani öleceksin," diye tercüme etti Moira onun bu söylediğini. Aklım karışmış bir halde bir ona bir de Ivar'a baktım. Ivar arkasına yaslanıp burnundan soluyarak sakinleşmeye çalıştı, sonra dikkatini bana verdi. Gözlerimdeki merakı görmüş olacak ki derin bir iç çekti, anlamamı sağladı.

"Büyü kullanmayı yıllar önce bıraktım. Bu yüzden normal insanlar gibi yaşlanmaya başladım. Evet," Başını yana eğip Moira'ya meydan okur gibi baktı. "Sonunda herkes gibi ben de öleceğim. Olması gerektiği gibi."

"Bizim için olması gereken bu değil. Buraya ait değiliz." diye cevabı yapıştırdı Moira, onun da Ivar'a sinir olmaya başladığını hissedebiliyordum. Ben bir an önce neden orada olduğumu açıklamak ve Olivia'ya ulaşmak için nihai adımı atmak istesem de Moira, "Neler oldu? Başına neler geldi?" diye sorduğunda bunun yanıtını duymak için bekledim. Ivar'ın çoktandır bir bozukluğun içinde olmadığı kesindi. Bu süre zarfında neler yaşamıştı, ben de duymak istiyordum.

Ivar anlatmaya başladığında başını önüne eğdi, her şeyi olduğu gibi hatırlamak için konsantre olmuş gibiydi. "Elaine benim için en sabırsız, en açgözlü emanetçiyi seçmiş. Orada yüzyıllar boyu kalmaktan nasıl korktuğumu hatırlıyor musun? En kötümserimiz bendim. O bozukluğun içinden sonsuza dek çıkamayacağımı söyleyip duruyordum. Ne oldu dersin? O herif ilk dileği dilemek için sadece üç ay dayandı. Zenginlik onu doyurmadı. Çok istediği ama korkaklığı ve miskinliği yüzünden yanından dahi geçemediği kadını istedi benden. Sayemde onunla evlendi ama çok geçmeden onu başka kadınlarla aldatmaya başladı. Sonra başka birine aşık oldu, başka birinin karısına. Ona ne kadar şans getirirsem getireyim, yalnızca bununla o kadını elde edemeyeceğini biliyordu. Gözü aşktan öylesine kör olmuştu ki son dileğini de bunun için kullandı. Tüm bunlar bizi yakmalarının üzerinden bir yıl dahi geçmeden oldu. Bir yıl bile geçmemişken kendimi yeniden orada, bizi kazıklara bağladıkları meydanda buldum.

İnsanların ne kadar sabırsız ve açgözlü olduğunu birinci elden deneyimlediğim için sizin de özgür kalmış olabileceğinizi düşündüm. Her yeri aradım ama çok geçmeden, çıkmış olsanız benden önce sizin beni bulmuş olacağı kafama dank etti. Elaine'i bulmaya çalıştım çünkü onun sizi kime, kimlere emanet ettiğini bilmiyordum. O da ortalarda yoktu. Cadı olduğunu iddia eden herkese gittim, hiçbiri doğru düzgün bir saptama büyüsü bile yapamadı. Hepsi şarlatandı ve çoğu bu yüzden kazığı boyladı.

Avalon'a siz olmadan dönemezdim. Yapayalnızdım. Hiç kimsem, hiçbir amacım yoktu. Tek isteğim sizi bulmak ve evimize dönmekti. Belli ki siz emin ellerdeydiniz. Nerede olduğunuza dair en ufak bir ipucu bile bulamadım ama pes etmedim. Yıllarca her yerde aradım. Avalon'un sihri hala benimleydi. Onu kullandım, farklı şeyler için. Her zaman yaptığımız gibi. Onun sayesinde asla yaşlanmadım, hep nasılsam öyle kaldım.

the other coin | #tlc2Where stories live. Discover now