31 / Uğur Parası

42 3 0
                                    

O L I V I A

Kendime geldiğimde birinin beni taşıdığını hemen anladım. "Harry?" dedim emin olmak için, gözlerimi açmadan önce. Onun sesini duyunca rahatlayıp ellerimi boynuna sıkıca doladım. Beni nereye götürdüğünü bilmiyordum ama nereye götürürse götürsün kabulümdü. Biraz sonra beni suyun içine bırakınca önce panikledim ama gözlerimi açınca buranın kendi banyomuz olduğunu gördüm ve anında rahatladım. Ilık suyun içinde rahatça arkama yaslandım ve vücudumun gevşemesinin keyfini çıkarmaya başladım. Başım hala biraz bulutluydu, yani ne olduğunun, neler yaşandığının pek de idrakinde değildim. Anın tadını çıkarmaya bakıyordum.

Kokulu mumlar, onların yaydığı loş ışık, hafifçe çalan soft müzik... Suyun altını gizleyen kabarık köpükler. Ve karnımdaki o tatlı kıpırtı. Huzur ve güven veren o güzel karıncalanma hissi. Hepsi mükemmeldi.

Zihnimdeki bulanıklık, Harry süngerle omuzlarımı ovarken dağılmaya başladı. "Neler oldu?" dedim. Her şey çok belirsizdi, hatırlamaya çalıştıkça bir duvarla karşılaşıyordum. Bu rahatsız ediciydi, sanki beynim kaşınıyormuş gibi hissettiriyordu.

"Her şey yolunda," dedi Harry. "Bitti artık."

Omzumun üstünden ona baktım, bana bakarken inandırıcı bir şekilde gülümsedi. "Başardık mı?" diye sordum. "Büyü işe yaradı mı?"

Bunu sorarken büyüyü hatırladım, daha doğrusu sadece neler yapacağımı anlatan Ivar gözümün önüne geldi. Şunları söyleyeceksin, şunları düşüneceksin, şunları hissedeceksin... Bunları yapmış mıydım? Başarılı olduysak yapmış olmalıydım ama neden hatırlamıyordum.

"Evet, Moira artık bir bozukluk."

"Ama ben... hatırlayamıyorum," dedim huzursuzca.

"Olivia," Harry omzumu ovalamayı kesip yanıma eğildi. Ciddi bir ifadeyle yüzüme bakarken yine bir şeylerin yolunda olmadığını düşündüm. "Nahoş şeyler yaşandı," dediğinde haklı olduğumu anlayıp sıkkın bir iç geçirdim. "Ama bunları hatırlaman gerekmiyordu. Ivar unutmana yardımcı oldu."

"Ne?" O duvar. Ivar. Bir şeyler mantıklı gelmeye başlıyordu.

"Canını sıkacak, seni rahatsız edecek bazı ayrıntılar. Önemi yok. Hatırlaman gerekmiyor. Önemli olan yaptığın şeyin işe yaraması ve Moira'dan kurtulmuş olmamız."

Böyle söylese de kendimi hatırlamak için zorladım ama o korkunç kaşıntıyı hissedince yüzümü buruşturdum. "Hatırlamaya çalışma, Olivia," dedi Harry ne yaptığımı anlayıp. "İşe yaramaz. Boş ver, gerçekten önemli değil."

Ona kuşkuyla bakıp bir kez daha denedim ama kaşıntı hissi dayanılmazdı. Boş vermeyi denedim ve gerçekten de zihnimin boşaldığını ve rahatladığını hissettim. Gülümsedim.

"Peki," diye kabullendim durumu. Önemi olmadığı konusunda ona güveniyordum.

"Artık bir uğur paramız daha var," dedi parmaklarını kollarımda gezdirirken. "İki dilek hakkımız." Sonra birden ciddileşip işaret parmağını uyarır gibi bana uzattı. "Bu sefer üçüncüyü kullanmayacağına söz vermen gerek!" Güldüğü için uyarısının ciddiyeti anında suya düştü. Omuz silktim.

"Zaten onun için başka planlarım var."

Ve Harry'e bu planımı anlattım. Önce itiraz etti, delice direndi. Ama sonra bana olanların unutturulmasına göz yumduğu için bunun adil bir istek olduğunu kabul etti. Tek şartı benimle gelmekti, ben de zaten bunu bekliyordum.

Aminata, Ivar'ın karısı ve kızıyla birlikte o gün gelmişti. Biz aşağı indiğimizde çoktan üzeri ağız sulandıran yemeklerle dolu bir masa hazırlanmıştı bile. Charlie gelmişti. Gemma da Willy'i getirmiş, herkesin burada olduğunu görünce kendisi de kalmıştı.

the other coin | #tlc2Where stories live. Discover now