(👣50💕) NOT

1.2K 159 240
                                    

🔔
Allah'ım nasıl da özlemişim ya burda olmayı!

Evet biz geldik, bir buçuk ayın ardından anca geldik ama geldik işte yani....

Vee sizi çook özledik♥️

Biliyorum sizi çok beklettim, biliyorum sözümü tutamadım, biliyorum çok geciktim ama inanın elimde olmayan sebeplerden ötürüydü. Temmuzda, Ağustosta çok yoğun ve yorucu geçti. Sonrasında özellikle şu aralar da bölüm yazmaya hazır hissetmiyordum kendimi. Bunalıma girmiş gibi hissediyordum. İçimden gelmiyordu yazmak. Biliyorsunuz içime sinmeyen bölümler yazıp paylaşmıyorum, o yüzden biraz daha geciktik. Ama sonunda geldik!

Aslında bu bölüm üç bölüm uzunluğunda olacaktı ama vazgeçtim. Kalan diğer iki bölümü sizi bekletmeden bu hafta içinde atacağım🎉:)) Böylelikle birkaç gün arayla bölüm okumak daha keyifli olacaktır diye düşünüyorum. Üstelik olayları hazmetmemiz de gerekiyor bu yüzden uzun olmasını istemedim. Şayet üç bölümlük bir bölüm olsaydı yaklaşık 10.000 kelimelik bir bölüm olurdu. Haliyle herşey üst üste gelmiş olurdu. O yüzden bir hafta içinde üç ayrı bölümle sizlerle olacağız ❤️

Elimde olsa hergün bölüm yazıp atmak isterim ama inanın bu mümkün değil. Her hafta atabilirim diye düşündüm ama hayır olmuyor. Bir günüm diğer bir günüme uymuyor benim ne yazık ki.... Sadece bu üç bölüm size temmuz sözüm olduğu için daha fazla bekletmeyeceğim sizi :')

Hadi bakalım o zaman ;
Kepkepkepkeyifli okumalar🖤

Hadi bakalım o zaman ;Kepkepkepkeyifli okumalar🖤

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Hani çok mutlu olunca da ağlamak isterdi insan. Duygulandırdı. İstemeden ağlarken bulurdu kendini.

O haldeydim tamda şu an.

Oysa saçma değil miydi? Neden mutluyken ağlardık ki biz? Ağlamak acı ve hüzün işi değil miydi? Mutlulukla ne alakası vardı?

Gözümdeki yaşı sildim, neden aktığını bile anlamıyordum. Bence mutluyken ağlamamalıydık. Saçmaydı işte!

Ayaz şarkıyı bitirmişti. Onu alkışladığımız sırada o da sahneden iniyordu. İki kez tekrarlayarak söylediği şarkının her bir kelimesi bir kulağımdan girip ötekinden çıkmamıştı. Aksine iki kulağımdan içeri, kalbime doğru yol almış oraya yerleşmişti. Şarkının her bir sözü ilmek ilmek işlemişti kalbime. Her bir melodisi ritim tutuyordu kalbimde. Ve Ayaz'ın sesi... Kulaklarımda hala yankılanıyordu. Gitmiyordu kulaklarımdan.

Kimse farketmeden silmiştim gözyaşlarımı. Bana döneceklerdi ve ne tepki vereceğimi görmek isteyeceklerdi biliyordum. Dakikalar sonra dediğim olmuş tüm gözler beni bulmuştu. Ne diyeceğimi bile bilmiyordum ki ben...

-Sen az önce şarkıyı eşlik ettin değil mi? Yalnış görmedim.

Ayaz heyecanla bunu sorarken gülümseyerek başımı salladım. Ardından cevap verdim :

KUŞKU VE TUTKUWhere stories live. Discover now