(👣40💕) Aşk Lütfen Gel

1.4K 195 376
                                    

Selamun aleyküm Readerlarım 🖤
Biiizzz geldiiikkk.!!!

Bu yazar sizi haddinden fazla
bekletemiyor işte. Görüyorsunuz 🤗🤗

Ben sizleri bölüm atarak mutlu ettim, sizde bölüme yorum yaparak mutlu edebilirsiniz beni:')))

Bu arada bölüm yine "Ayaz'dan" 🙂
Kepkeyifli Okumalar!^^

Bu arada bölüm yine "Ayaz'dan" 🙂Kepkeyifli Okumalar!^^

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

°°°

"Aşk..." İnsanoğlunun en büyük sırrı..
Binlerce yıldır sorulan en ortak soru...
Herkesin kalbini açabilen tek anahtar...
Eksiklik duygusunun tek çaresi...
Tamamlanmanın tek yolu...
Hissetmenin zirvesi...
Hayatla dolmanın bahanesi...
Duyguların efendisi..."Aşk."

Benim için Aysima'ydı o. Aşk kendisiydi. Gözleriydi,sesiydi, gülüşüydü, bakışıydı... Ona dair herşeydi Aşk...

Aşk; ta kendisiydi.
Benimdi.

Bunu onu gördükçe, ona baktıkça daha iyi anlıyordum.

Herkes aşkı kendine göre yorumlayabilir ya da anlatabilirdi. Herkes için Aşk başka şeyler ifade edebilirdi. Aslında Aşk yaşanınca anlamlaşan birşeydi. Aşk yaşanınca anlaşılan birşeydi. Bu yüzden hep deriz ya zaten "Aşk anlatılmaz yaşanır." diye.

Ben bunu tüm benliğimle yaşıyordum.

İki gün olmuştu hastaneden çıkalı. Ve ben iki gündür görmüyordum onu. Bu iki gün okula da gelmemişti. Sıradan geçen o okul günleri geçmiyordu bu iki gün. Sınıf onsuz neşesizdi. Onsuz anlamsızdı. Böyle düşünen yalnız ben değildim. Fırat ve diğerleri de böyle düşünüyordu. Ders öğretmenleri, sınıf arkadaşlarımız hatta müdür ve müdür yardımcısı bile böyle düşünüyordu.
"Aysima yokken nede sessiz ve sakinsin. " deyişlerinden bunu anlamak o kadar da zor değildi.

Ama bugün gelecekti. Bugün okula gelecekti. Özlemiştim. Çok özlemiştim...

Okulun duvarına yaslanmış gelmelerini bekliyordum. Yolda olduklarını Fırat söylemişti. Bugün geleceğini de ondan öğrenmiştim. İki gün evde dinlenişin ardından okula gelmesini uygun görmüştü ailesi. Bu iki gün içinde hafızasında hiçbir değişiklik yoktu. Yinede hatırlaması için herkes uğraşıyordu. Resim albümleri, anılar, yakın arkadaş ve akrabalar... Birşeyler hatırlar umuduyla uğraşıyordu herkes.

Buruk bir gülümseme yerleşti yüzüme.
Sanırım bir ben hatırlatmıyorum kendimi.

Böyle olmak zorundaydı. Canımı acıtsada, canımı yaksa da böyle olmak zorundaydı.
Böylesi en iyisiydi. Böylesi en doğrusuydu.

KUŞKU VE TUTKUWhere stories live. Discover now