KUŞKU VE TUTKU

(👣63💕) Yaşanmış Gerçekler

Geldim, geldim, geldim!

Hemde dolu dolu, aşşşşırııı keyifle yazdığım bir bölümle geldim.

Üstelik bugün size üç kez gelişim :) Saçmalık ve Arayış'a da geldim♡

Bol yorum ister, bol keyifli okumalar dilerimmm! ^^❤️

*

Rüya iki anlama gelirdi.

Biri; gerçekleşmesi beklenen istenen şey, umut.

Bir diğeri de, gerçekleşmesi imkansız olan durum, hayal.

Benim hangisi oluyordu şu an onu sorguluyordum. Sanırım imkansız olan hayale yakındı benim bu gördüğüm rüyam. Ya da gördüğümü düşündüğüm rüyam.

Gözlerim el ele tutuşup karşımızda nikahlandıklarını ilan eden abim ve elini tuttuğu Masal'da hala anlam vermeye çalışıyordum. Nikahlanmak öyle mi?

"Şaka yapıyorsun diyecem ama el elesiniz...." diye konuştu Emiray. Bende öyle düşünüyordum. Ne yazık ki şaka olamayacak kadar gerçek, gerçek olamayacak kadar da rüya gibi bir durumdaydık şu an.

"Gel karıcım biz şurada oturup onların transtan çıkmasını bekleyelim. Kaldıramadı bünyeleri tabi. 17-18 yaşındaki ergenlerin bünyesi zayıf oluyor işte. Hayır birde buna rağmen evlilik teklifi meklifi dönüyor ortalıkta. Dünün bebeleri bugün yüzük takıyor, ha ha ha güldüm. "

Abim son derece gıcık bir edayla konuşurken Masal kızarıp bozarmakla meşguldü. Ergen ve dünün bebeleri? Bunlar baya baya nikahlıydı öyle mi?

Ayaz'a dönüp gülümseyerek elimi uzattım. Uzattığım elime şaşkınlıkla bakarken "Yüzüğümü alabilir miyim?" diye sordum. Gülümsedi. Abimin gözüne soka soka takacaktım yüzüğümü evet.

Kutusunu kapattığı yüzüğün kapağını açıp bana uzatınca gülümseyerek alıp yüzük parmağıma taktım yüzüğü. Yüzük parmağıma tam uymuş ve çok fazla güzel durmuştu.

"Bari benim karşımda yapma be!" abimin dediğini duymazdan gelip elimi yüzüğümü daha da göstermek için boynuma doğru tuttum.

"Senin yaptığının yanında ne ki?" dedim hala nasıl yaptığını anlamadığım bir biçimde.

Nikah kıymak ya nikah kıymak!

"Sevdiği kıza nikahı basıp elinden tutarak nikahını ilan etmek mi, nasip et Allah'ım!"
Fırat'ın söylediğine Nil ağzında homurdandı.

"Benim asıl merak ettiğim," diyerek konuşan Dicle oldu. "Masal nasıl kabul etti bunu?"

Başımı salladım hızla, doğruca Masal'a yöneldim bu sefer. Delici bakışlarımı ona çevirdiğimde abim arkasına aldı onu. "Uzak dur karımdan."

Hah!

"Abiciğim," dedim alaylı bir gülüşle ona doğru yürürken. "Çok merak ediyorum,"diyerek adımlarımı yavaşlattım."Ailelerinizin de," dediğim an abim sırtını dikleştirdi. Bu hareketi kaşlarımın çatılmasına sebep olurken devam ettim. "Bu saadetinizden haberi var mı acaba?"

Güldü abim. Komik birşey söylemişim gibi sadece güldü.

Kaşlarım daha da çok çatılırken Emiray suratını asıp "Anladık, haberleri var." diyerek göz devirdi.

Herkesin haberi var bir bizden saklı öyle mi?

"Hayırlı olsun," diyerek öne atıldı Anıl. Abimin elini sıkıp omzuna vurdu. "Allah mesut bahtiyar etsin, darısı başımıza olsun. Boy boy çocuklarınız olsun. Hatta şimdiden isim de düşündüm ben."