(👣55💕) Bir Takım Telaşlar

909 140 202
                                    

Selamun aleyküüüm!
Canlarım, ballarım, Readerlarım♥️🤗

Sınavlarımın bitmiş olmasının verdiği mutlulukla bölüm yazmaya başlamıştım ve yazıp bitirdiğim gibi bölümü beklemeden hemen sizlere sunuyorum ^^

Sizi daha fazla bekletmek istemediğimden hemen bölüme buyur ediyor, bölüm yazmaya devam etmeye gidiyorum ❤️

Kepkepkeyifli okumalar <3

Bir emeğin başına gelecek en kötü şey onu heba etmektir

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Bir emeğin başına gelecek en kötü şey onu heba etmektir. Heleki kişi saatlerce uğraşmış ise onu heba etmek...

Doğukan tam da bunu yapmıştı işte! Saatlerce uğraştığım o paketleri, emeklerimi heba etmişti!

Bu yüzden bedel ödemeliydi ki ödetiyordum da. Karşımda kahve döktüğü paketleri açıp çıkarırken fındık kırıp onu izliyordum.

"Ben ne anlarım paket yapmaktan?" diye söylenirken elimdeki bir fındığı ona atıp yanıtladım onu.

"Paketlere kahve dökmeyi iyi biliyorsun ama."

Doğukan savunmaya geçince omuz silktim banane dercesine. "Bilerek yaptım sanki sende ha!"

Bir fındık daha attım. "Bilerek veya bilmeyerek,döktün sonuçta!" Fındıkları yemekten çok ona atmıştım. Annem görmese bari.

"Vicdansızsın!" diye homurdandı. Gülerek arkama yaslandım.

"Senin kadar olamasamda işte..."

"Gıcıksın!" diyerek devam etti bu sefer.

Güldüm ve cevap verdim.
"Gıcıklara karşı öyleyimdir."

Bana baktı yüzünü buruşturarak. "Sevimsizsin!" dedi.

Ben karşılık vermeden araya Taha girdi.
"Çarpılacaksın lan!" Doğukan eline aldığı kırlenti Taha'ya fırlatırken kırlentin üzerinde şarjda olan telefonu farketmedi ve telefon kablodan çıkıp ayağına düştü. Acıyla inlediğinde anladığım kadarıyla serçe parmağına düşmüştü telefon.

"Ve çarpıldı." diyerek güldü Taha. Hayretler içerisinde kaldığımda dudaklarımı birbirine bastırdım gülmemek için.

Emiray katıla katıla gülerken Taha tabiri caizse haykırıyordu. Yasemin ve Buket kıkır kıkır gülüp gülüşlerini gizlerlerken dayanamayıp gülmüştüm bende.

"Ulan! Gülmesenize!" Doğukan'ın karşı çıkması bizi daha fazla güldürürken homurdanıp serçe parmağını tuttu.

"Bunlar hep o kahveyi döktüm diye geldi başıma değil mi?" Doğukan'ın sorusuyla başımı aşağı yukarı sallayıp evet dedim.

KUŞKU VE TUTKUWhere stories live. Discover now