Deniz Kızı 70. Bölüm (FİNAL)

351 9 24
                                    

Eğik yazılan yer ilahi bakış açışından olacak.

İyi okumalar!

"Mutlu bir geleceğe!.." Diyerek kadehini kaldırdı Erhan amca.

"Mutlu bir geleceğe!.."

Herkes kadehlerini kaldırıp birbirine tokuşturdu.

Sömestr tatilindeydik, Almanya'dan teyzemler gelince Ahu annesi ve Asu'yu da gelmeye ikna etti. Organizasyonlardan sorumlu devlet bakanı Ahu, Erhan amcaların evinde güzel bir yemek düzenledi. Oldukça kalabalıktık: Toplam 20 kişiydik.
Önce babam ve Mesut amca mis gibi köfteler pişirmişlerdi, şimdi de -sanki kendileri içmiyormuş gibi davranan- annemlerin haşin bakışları altında rakı içiyorduk.

Kolumu Eftelya'nın omzuna attım, kendimi konuşulan konudan soyutladım ve etrafıma baktım.
Mehmet amca, Erhan amca, babam ve David eniştem Almanya ekonomisi hakkında oldukça hararetli bir konuşma içindeydiler. Asu, Çetin ve geriye kalan büyüklerin olduğu taraftan kahkaha sesleri yükseliyordu. Ortada sabit bir konu yoktu ama çok eğlendikleri belliydi.
Semih, Özge, Emel, Neşe, Eftelya, Nejat, Ahu ve ben de başka bir taraftaydık.

"Aşkım, iyi misin?"

"İyiyim, iyiyim."

"Bir an daldın gittin."

"Sevdiğim herkes burada, sizi izliyorum."

"Hmm, peki neden bu kadar duygusalsın bugün?"

Diyerek bana yaklaştı.

"Normalde duygusuz muyum?"

"Hayır ama bugün biraz daha fazla sanki?"

"Peki sen neden bugün bu kadar güzelsin?"

"Normalde çirkin miyim?"

"Hayır ama bugün biraz daha fazla sanki?"

Güldü, alnına hızlı bir öpücük kondurdum.

Bir an izleniyor hissine kapıldım ve gözlerimi diğerlerinin olduğu tarafa çevirdim, Asu'yla göz göze geldik. Bana kırgın bir bakış attı ve kadehinde kalan rakısını hızlıca içti. Bunun olmasını istemiyordum, onu üzmekten nefret ediyordum.
Galiba Eftelya'da fark etmişti, çünkü biz Asu'yla göz göze gelince Eftelya başını omzuma yaslamıştı.
Mesut amca hafif bir tebessümle, "Birilerinin ihtiyacı var anlaşılan..." diyerek Asu'nun kadehine rakı ve su ekledi. Bana da tebessümlü, tuhaf bir bakış atmıştı. Yüksek ihtimal fark etmişti.

Biz tuhaf aşk üçgeni sorunsalı yaşarken Ahu ve Nejat bahçenin diğer tarafına doğru yürümeye başladılar.
Semih başıyla onları işaret etti.

"Çok yakışmıyorlar mı?"

"Kesinlikle."

"Ahu'nun gözleri parlıyor o konuşurken, aralarında bir şey olacakları belli."

Eftelya ve Semih'in konuşmasına Neşe ve ben de dahil olduk.

"Eftelya, bir ara bak da ben konuşurken Semih'in gözleri de parlıyor mu?"

"Sen de Metehan'a bak bakalım, ne kadar aşıkmış bana..."

"Çok."

"Hm?"

"Çok diyorum, çok aşığım sana."

"Ben de."

"Ben de ney?"

"Ben de sana çok aşığım."

"Aferin."

Eftelya gülüşünü saklamaya çalışarak hafifçe omzuma vurdu.

Bu cümleyi ondan duymak için çok beklemiştim. Şimdi ise istediğim zaman, istediğim yerde bunu duyabiliyordum.

Oldukça zor zamanlar anlatmışlardı, hep birlikte.
İyisiyle ve kötüsüyle, hep birlikte.

Semih ve Neşe'nin haftaya düğünleri vardı.

Emel, en yakın arkadaşına korktuğu için ihanet etmişti. Arkadaşının iğrenç biriyle birlikte olmasına uzun bir süre göz yummuştu. Şimdiyse onun sayesinde tertemiz kalpli, onu çok seven biriyle beraber olmasına, Kaan'dan kurtulmasına vesile olmuştu. Onların mutluluğunu görmek, çektiği vicdan azabını biraz olsun rahatlatıyordu.

Özge, ailesinden başka bir ülkede yeni bir hayata başlamıştı. Uzun yıllar kendini ait hissettiği ülkeden ayrı kalmıştı, şimdi bunu telafi etmeye çalışıyordu.
Sevgilisi, kuzeninin en yakın arkadaşlarından biriydi, kabullenilmemesinden korkmuştu ama sonra buna gerek olmadığını gördü.

Çetin, uzun zamandır sevdiği kızın elini tutmayı başardı. Arkadaşları için büyük fedakârlıklarda bulundu, mutluluğu en çok hakedenlerden biriydi.

Asu, kalbi kırık, ruhu çocuk ama ne olursa olsun güçlü. Doğduğu andan beri aşık olduğu en yakın arkadaşını, babasını, kardeşini ve diğer arkadaşlarını geride bırakıp gitmek zorunda kaldı, ruhsal çöküntüler yaşadı. Şimdi de sevdiği çocuğun başka bir kıza olan aşkını izlemek zorunda kalıyor. Ama annesiyle kendine küçük bir dünya kurmuş. Annesinin gülen yüzünü gördükçe söylüyor: "Her şeye değer."

Ahu, bir diğer kırık ama güçlü kız. Annesi ve kardeşinden ayrı kaldı. 2 yıl boyunca tacize uğradı, psikolojik tedavi gördü. Tam toparlanmışken yeniden benzer şeyler yaşamak zorunda kaldı. Ailesi ve arkadaşları sayesinde ayağa kalktı. Sonrasında hem sağlam bir galibiyet yaşadı, hem de ona iyi gelecek biri karşısına çıktı. Hayat, Ahu'ya özrünü bu şekilde iletti belki de.

Eftelya, abisini kaybetti. Eski sevgilisinin yaptıklarıyla yıkıldı. En yakın arkadaşının ihanetine uğradı, affetti. Ama artık ona sonsuz güven ve sevgi veren birinine kavuştu.

Metehan, gülüşü büyülü bir deniz kızına aşık oldu. Sonrasında kendini koskoca bir kaosun içinde buldu. Her şeye rağmen, aşkından vazgeçmedi. Bu yüzden sonsuza dek o büyülü deniz kızıyla mutlu bir yaşam sürecek.

Bitti :")

Özel bölümler gelecek!

Kesin olmamakla beraber Ahu ve Asu'yu da yazmak istiyorum, ayrı ayrı kitaplar olarak. Ama bu olursa hemen olmaz.

Final hakkında düşünceleriniz neler?

Bilerek bir olay değil de bu şekilde yazdım çünkü zaten özel bölümler gelecek ve sakin bir finali hak ettiler. Bir de kitap denizde bitsin istiyorum. Bu yüzden son yayınlanacak şey son özel bölümde olmalıydı.

Deniz KızıOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz