Deniz Kızı

Deniz Kızı 38. Bölüm

Emine: Ahu'nun annesi
Fatıma: Metehan'ın annesi
Mehtap: Özge'nin annesi (Fatıma'nın kardeşi)
Meryem: Çetin'in annesi
Asu: Ahu'nun ikizi

            AHU'NUN DOĞUM GÜNÜ

Emine Teyze, sizi Ahu'nun Doğum Günü grubuna ekledi.

Emine Teyze, Annem adlı kişiyi Ahu'nun Doğum Günü grubuna ekledi.

Emine Teyze, Mehtap Teyzem adlı kişiyi Ahu'nun Doğum Günü grubuna ekledi.

Emine Teyze, Meryem Teyze adlı kişiyi Ahu'nun Doğum Günü grubuna ekledi.

Emine Teyze, İç Güveyi adlı kişiyi Ahu'nun Doğum Günü grubuna ekledi.

Emine Teyze, Almanya'dan Gelen Kuzen adlı kişiyi Ahu'nun Doğum Günü grubuna ekledi.

Emine Teyze, Asu adlı kişi Ahu'nun Doğum Günü adlı gruba ekledi.

Emine Teyze: Haftaya çarşamba Bursa'ya gelmek ister misiniz? Yazdığım gibi Ahu'nun doğum günü. Hem de birlikte tatil yapmış oluruz. Uzun zamandır yapmıyorduk. Tabii eşlerinizi de getirin. Zaten aynı evdesiniz diye eklemedim.

Metehan: Karım çok üzüldü onu eklemediğin için Emine teyze.

Meryem Teyze: Şebeklik etme, Metoş.

Ah, evet. Metoş. Çocukluğumdan beri vazgeçiremedim şu huyundan.

Metehan: HÂLÂ MI YA?!

Meryem Teyze: Bağırma bana, terbiyesiz.

Metehan: Bağırdığımı nereden çıkardın?

Meryem Teyze: Ünlem ve büyük harf ne anlama gelir başka, Metoş?

Metehan: Kendimi pencereden aşağı atacağım.

Annem: Düzgün konuş oğlum.

Meryem Teyze: Aman boşver Fatıma, atsa atsa kendini koltuktan atar o.

Herkes anneme Fatoş derken Meryem Teyze Fatıma diyor, ama herkes bana Metehan derken Metoş diyordu. Gerçekten tuhaftı kadın...

Mehtap Teyzem: Canım ben Almanyadayım. Gelemem o yüzden. Ahu'ya selamımı söylersiniz.

Annem: Gelsen şaşardık, aylardır uğramıyorsun.

Mehtap Teyzem: Bu yaz mutlaka geleceğim, beni bu kadar özlediğinizi bilmiyordum ayol.

Meryem Teyze: Bence kocaları getirmeyelim oraya, ne gerek var zaten kalabalığız.

Annem: Olabilir aslında.

İç Güveyi: Şimdi kesin gidiyor muyuz?

Emine Teyze: Tabii geliyorsunuz yavrucuğum. Zaten anneleriniz gelmeseydi de siz gelmek zorundasınız, o kadar program yaptım Emirhan.

Emine teyze ve annesi Çetin'in 2. adını kullanıyorlardı. Hatta arada sırada Ahu da. Onlar dışında pek kullanan olmazdı.

Almanya'dan Gelen Kuzen: Ay bi an o kim diyecektim.

İç Güveyi: Valla ben bile bir an o kim diyecektim Ediline.

Ediline, Özge'nin Alman ismiydi. Babası ve oradakiler dışında bizde kimse öyle seslenmiyordu.

Almanya'dan Gelen Kuzen: İntikam mı alıyorsun?

İç Güveyi: Hissettin mi?

Meryem Teyze: Bizim için önceden otele rezervasyon yaptırır mısın Emine?

Emine Teyze: Ne oteli? Bizde kalacaksınız, öyle şey mi olur canım?

Meryem Teyze: Size zor sığarız, kalabalığız. Çok yorulursun, ne gerek var?

Emine Teyze: Yabancı mısınız niye yorulayım, size hizmet edip mi duracağım sanki? Kendi işinizi kendiniz halledersiniz. Önceki geldiğiniz evde değiliz, bu eve rahat sığarız.

Emine Teyze: Çarşamba akşam burada olun ki Ahu'ya sürpriz olsun.

Metehan: Ben nasıl bir hafta ağzımı kapalı tutacağım ya?

Meryem Teyze: Niye yavrum dedikoducu musun sen?

Almanya'dan Gelen Kuzen: Hayır Meryem Teyze, giyeceği kıyafet bile Ahu'yla karar veriyorlar. Resmen Metoş'unun hayatını Ahu toparlıyor.

Meryem Teyze: Akşamları uyumadan ballı sütünü de içiriyor mu bari Metoş?

Annem: Dalga geçmeyin oğlumla. Ben çalışıyorum diye resmen Ahu annelik yaptı Metehan'a. Ah hastalandığında ben işe gitmek zorunda olduğumda az çorba yapmadı.

Asu: Fatoş teyze dertlenme şimdi. Sen en iyi şekilde baktın oğluna.

Metehan: Haklı, anne.

Meryem Teyze: Ne kadar kalırız?

Emine Teyze: Bir haftadan önce salmam sizi.

Annem: Haftaya görüşürüz o zaman.

Grupta konuşmalar bittiğinde kafama bir şey dank etti.

Sövmeyi, pardon söylemeyi unuttuğum bir şey var.

Asu yıllardır benden hoşlanıyordu ve benim hayatımda tam olarak olmasa da Eftelya vardı. Arkadaş olarak onu gerçekten çok seviyordum, bu yüzden onu üzmek istemiyordum. Liseye giderken bir kıza aşık olmuştum. Asu belli etmemeye çalışsa da çok üzülmüştü. O kızla yani Aslıya sevgili olduğumuzda da benimle de arasını açmıştı. Ona sebebini sorduğumda da,

"Kendimi Aslı'nın yerine koyuyorum, benim sevgilimin yakın arkadaşlarından birinin sevgilime karşı hisleri varsa çok rahatsız olurdum."

demişti. İnşallah yine böyle yapmazdı.  Asu'nun benden hoşlandığını Çetin, Özge, Ahu ve hatta annelerimiz bile biliyordu çünkü Asu belli etmekten çekinmezdi. Ama sebebini bilmediğim bir şekilde hiçbir şekilde 'aşk, sevgi, hoşlantı' gibi kelimeler kullanmıyordu. Zaten bu konu pek dillendirdiğimiz bir şey değildi, sanki yokmuş gibi davranıyorduk. O bana alttan alttan ima veriyor, ben de her seferinde anlamamış gibi davranıyordum. Bu gibi nadir durumlarda da hep 'his veya duygu' diyorduk. Sanki aramızda hiç konuşulmamış gizli bir antlaşma vardı.