Deniz Kızı 16. Bölüm

310 19 1
                                    

Sabahın yedisinde Eftelya'nın evinin önündeydim bugün. Sevgilisinin kim olduğunu anlamak için onu takip edecektim. Ama nereye saklanacaktım? En sonunda binanın içine girip bodrum merdivenine oturdum. Buradan merdivenler görünüyordu ama merdivenlerden burası özellikle bakılmadığı sürece görünmüyordu. Merdivenlere oturup beklemeye başladım.

3 Saat Sonra;

Her merdivenden birisi indiğinde heyecanlanıyordum ama hepsi Eftelya hariç herkesti. Tam bıkkınlıkla kalkacakken adım sesleri geldi. Ses hafifti, yüksek ihtimal bir kıza aitti. Heyecanla merdivenlere bakarken gönlümün efendisi indi. Üzerinde mavi, kırmızı çizgili bir tişört ve kot vardı. Güzeldi, çok güzeldi. O binadan çıktıktan 1 dakika sonra ben de çıktım. Hem izini kaybetmemeli, hem de görünmemeliydim. Aramızda bayağı bir mesafe vardı ama onu görebiliyordum.

15 dakika sonra Eftelya, Sevgi Kahve Evi'ne geldi. Burası, Ahu ve Çetin'le beraber geldiğimiz ve Ahu'nun Kaan'ı gördüğü yerdi. İçeriye girdi ve bir masaya oturdu. Ben de onun arkasında ama ona uzak bir masaya oturdum. Garson gelip ne istediğimi sorduğunda portakal suyu istedim.
Tek başına oturuyordu. Sevgilisiyle bugün buluşmayacak mıydı? Her gün buluşmak zorunda değildi sonuçta. Ani bir cesaretle ona yazdım.

05*********: Sevgilin gerçekten var mı?

Eftelya: Evet. Hatta şu an onu bekliyorum.

05*********: Lanet olsun

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

05*********: Lanet olsun. Peki kim bu?

Eftalya: Sana ne? Artık bana mesaj atmayı kes. Ya da dur ya, kesmene gerek yok. Seni ben susturacağım.

05*********: Ne?

İletilmedi.

05*********: Bunu neden yaptın?

İletilmedi.

05*********: Of be.

İletilmedi.

Durduk yere engel yemiştim şimdi de. Sezen Aksu'nun da dediği gibi "Kader, Kahpe Kader.".

Gerildiğim için kalkıp gidecektim. Tam ayaklandığımda içeriye bir erkek girdi. Kaan. Buraya sık sık geliyor anlaşılan. Etrafına bakındı ve Eftelya'nın masasına ilerledi. Eftelya kalktı ve sarıldılar. Bedenim sinirden fokurduyordu. Benim Deniz Kızım, bir piçle mi sevgiliydi?
Hızla hesabı ödeyip çıktım oradan. Ne bok yiyecektim ben? O sırada kafama bir şey dank etti.
Ben Eftelya'nın peşinde koşarsam Kaan etrafımızda olacaktı. Ahu mafolurdu. 2 senede zor toparladığımız kardeşim, yeniden çökebilirdi. Anonim olmaya devam etsem bile, bir şekilde ortaya çıkacaktım. En güzel ihtimali düşününce bile - ben ortaya çıkıncaya kadar ayrılmış olma ihtimalleri- sonuçta eski sevgilisi olacak. Kaan'ın nasıl birisi olduğunu bildiğimize göre, eski sevgilisini rahatsız etme ihtimali bile çok yüksekti.
Şimdi ben ne yapacağım? Arkadaşımı düşünerek sessiz sedasız Eftelya'nın hayatından çıkıp, onu unutacak mıyım? Yoksa aşkımın peşinden mi koşacağım? Tabii bir de Eftalya'ya Kaan'ın nasıl birisi olduğunu söyleyip söylememeyi belirlemeliydim. Söylesem, Kaan bizim söylediğinizi anlardı. - O zamanlar Ahu'nun ricası üzerine konuyu çevreye yaymamıştık, ne kadar istesek de.- Anlarsa da yeniden musallat olur diye korkuyordum. Ama söylemesem de, Eftalya zarar görebilirdi. Bu da insanlık görevimdi.

Arkadaşım, aşkım ve vicdanım arasında gezinip duruyordum.

Aşk mı, arkadaşlık mı, vicdan mı?

Deniz KızıWhere stories live. Discover now