Deniz Kızı

Deniz Kızı 58. Bölüm

Ahu'dan, mahkeme günü:

57. bölümden sonra aradan uzun bir süre geçiyor.

Araştırarak yazmaya çalıştım ancak yine de teknik kusurlarım olabilir.

İyi okumalar...

Ellerimi lavabonun tezgahına dayadım ve bulantımın geçmesi için nefes almaya çalıştım.

Kafamı kaldırıp aynada kendime baktım. Güçlü durmak zorundasın.

Güçlü durmak zorundasın, çünkü herkes sana güveniyor. Herkes senin için burada. Muhteşem bir avukatın ve sağlam tanıkların var. Sonuç ne olursa olsun seni koruyacak bir ailen, yanında olacak arkadaşların var.

Kusmamak için bir nefes daha aldım ve lavabodan çıktım, Nejat kapının yanında beni bekliyordu.

"İyi misin, gel oturalım şuraya."

Beni kolumdan tutup yavaşça sandalyelere doğru çekti.

"Rahat olmanı istiyorum, bu davayı kazanacağız Ahu. Bana güven."

Gözlerine baktım. Ona güveniyordum. Konuşmaya devam etti.

"Sana gönderdiği çiçeğin kartı duruyor, çiçekçi Kaan'ın gönderdiğini doğruladı. Sizin sevgili olmadığınız da telefonunuzda hiç görüşme olmamasından kanıtlanıyor. Ayrıca o gün seni rahatsız ettiğinin tanığı benim. Emel liseden beri olan olayları biliyor, o da sağlam bir tanık. Eftelya'nın komşuları bile ifade verdi onu da rahatsız ettiğine dair. Ayrıca seni önceden de taciz ettiğinde polislerin bile ifadesinin kaydı var. Ayrıca bana da saldırdı, dayağı o yemiş olsa bile saldıran da oydu."

"Sana güveniyorum, Nejat. Bunu başarabileceğini biliyorum, sen iyi bir avukatsın."

Güldü.

"Kaç tane mahkememe katıldın acaba?"

"Katılmama gerek mi var? Muhteşem konuşuyorsun."

"Beni şımartıyorsunuz Ahu hanım."

"Sen bu davanın hakkından gel, şımartmalara doyuracağım seni."

"Yaa, nasıl şımartacaksın mesela beni?"

Boynumdan başlayarak alnıma kadar kızardığımı hissettim. Burası sıcak mı oldu ne? Sıcak olur tabii, resmen adama kur yaptım. Kendine gel Ahu, kendine gel.

"Iııı, bizimkilerin yanına mı gitsek artık?"

"Gidelim bakalım."

Nejat bu kadar şekilde konuşmazdı aslında benimle, müvekkili olduğum için genelde bir tık resmi olurdu. Bunu ona sormuştum çünkü diğerleriyle daha rahat konuşuyordu.

Yanlarına gittiğimde annem bana sarıldı, ben de başımı omzuma gömdüm. Yanımda olmak için Bursa'dan gelmişti. 

Annemin omzunda ne kadar kaldım bilmiyorum, ama en sonunda bizi çağırdılar. 

Nejat destek olmak için sırtımı sıvazladı ve içeriye girdik.

Kaan oradaydı.

Bir an yere düşeceğimi düşündüm, sonra Nejat'ın sırtımdaki elini, koridorda annemin dualarını, babamın içeriye girmeden önce bana güven veren tebessümünü, Metehan'ın sevgisini, Çetin'in çabalayışlarını, Özge'nin inancını, Asu'nun hırsını, Eftelya'nın öfkesini, Emel'in umudunu kalbimde hissettim. Çenemi dikleştirdim ve özgüvenli bir şekilde yerime geçtim.

Mahkeme başladı.

Konuşmalar uğultu haline geldi. Hiçbir şey duyamıyor, göremiyor, algılayamıyordum.

Nejat'ın adımı kullanmasıyla kendime geldim.

"Hakim bey, sanık Kaan Şenol, müvekkilim Ahu Öztürk'e 2 yıl önce tecavüz etmeye kalkışmıştır. Müvekkilim kurtulmayı başarmıştır ve ihbar üzerine gelen polisler Ahu Öztürk'ün kendini kurtardığı zamana tanıklık etmişlerdir. Ayrıca o zamanın kayıtlarından da görüldüğü üzere de Kaan Şenol 2 yıl boyunca müvekkilimi sözlü tacizlere maruz bırakmıştır."

Kaan'ın avukatı söze girdi.

"İtiraz ediyorum, müvekkilim zaten bu suçlamalardan ceza almıştır. Bu konu şu an ki davayla alakasız konulardır."

Nejat duymamış gibi konuşmaya devam etti.

"Sanık Kaan Şenol eski sevgilisi olan Eftelya Kurt'u da sık sık rahatsız etmiştir, bu da takıntılı davranışlarının kanıtıdır. Ayrıca müvekkilimin annesinin evine rahatsız edici bir notla birlikte çiçek göndermiş, sokak ortasında Ahu Öztürk'ü alıkoymaya çalışmıştır. Bu duruma bizzat ben şahidim Sayın Yargıç. Ayrıca sanık daha sonra sokak ortasında bana da saldırmıştır."

Siktir. Nejat bu konuya neden girdi ki? Dayak yiyen Nejat değil Kaandı! Bu fırsatı kaçırmayan Kaan'ın avukatı hemen konuşmaya başladı tabii.

"Müvekkilim Kaan Şenol, saldırmamış, Nejat Karadağ tarafından saldırıya uğramıştır. Darp raporumuz size sunulmuştur."

"Kaan Şenol bana saldırmış, olayı gören arkadaşlarım beni korumaya çalışırken durmadığı için de darp edilmiştir. Kamera kayıtlarından bakabilirsiniz."

Kamera kayıtları mı? Demek ki bu yüzden Kaanlardan önce konuyu açmıştı.

" Hasan Aksoy, Hilmi Aksoy, Ömer Sönmez ve Numan Yeni çağırılsın."

Onlar Kaan'ı döven arkadaşlarımdı. Bir-iki dakika sonra içeriye girdiler. Yargıç onlardan olayı anlatmasını istemişti. Onlar da Nejat'ın arkadaşı olması yalanı dışında kavgayı dürüstçe anlatmıştı.

Hasangilden sonra Eftelya çağırıldı. Ona da Kaan'ın takıntılı davranışları hakkında soru soruldu.

Eftelya'dan sonra sırayla Emel ve  Metehan çağırıldı. Emel liseden itibaren olanları anlatmış, Metehan ise çiçek meselesini, benim geçirdiğim krizleri ve 2 yıl önceki olay yüzünden uzun süre psikolojik tedavi görmem gerektiğini anlatmıştı.

Kaan'ın avukatı iyice çirkinleşip tedavimde kullanılan ilaçların raporlarını istemiş, benim deli olduğumu iddia etmişti.

"Tedavimde sadece ilk günler tedbir amaçlı sakinleştirici kullanıldı, hastane kayıtlarıma girebilirsiniz. Onun dışında ilaçsız, sinir kontrolu üzerinden tedavi gördüm."

Ellerim titriyordu. Kaan'ın avukatı ısrar edince Metehan az kalsın kavga ediyordu ki, onu dışarıya çıkardılar. Nejat ve Kaan'ın avukatı bir şeyler daha söylediler. Duymadım, en son hakimin sesiyle kendime geldim.

"Yaz kızım, darp sebebiyle Hasan- Hilmi Aksoy'un, Ömer Sönmez ve Numan Yeni'nin Kaan Şenol'a kişi başı 5.000 TL, Nejat Karadağ'ınsa 2.000 TL tazminat ödemesine; Kaan Şenol'un ise saldırı suçundan Nejat Karadağ'a 6.000 TL tazminat ödemesine, Ahu Öztürk'e verdiği psikolojik zarar ve alıkoymaya çalışmasından, Eftelya Kurt'un konut dokunulmazlığını ihlal etmeye çalışmasından, daha önceden olan sabıkasıdan da ötürü 15 yıl hapis cezasına karar verilmiştir."