Deniz Kızı 2. Bölüm

1.6K 75 18
                                    

Medya: Metehan

Sabah kalkar kalkmaz yataktan fırladım. Hızlıca lavaboya gittim ve üzerimi değiştirdim. Annem ve babam çoktan işe gitmişti. Telefonumu elime alarak Çetin'i aradım.

-Ne var lan sabah sabah?

-Hadi kahvaltıya gel. Ahu'yu da çağıracağım.

-Beni şimdi sen uyandırdın. 15 dakikaya yola çıkarım.

-İyi bekliyorum.

Hiçbir şey demeden telefonu kapattım ve odadan, beceriksizce yeşile boyanmış sopayı aldım. Sopayı yere 2 defa vurdum. Ses yok. Salona geçtim, sopayı 2 defa yere vurdum. Ses yok. Sonra mutfağa geçtim, sopayı 2 defa yere vurdum. Aşağıdan adım sesleri geldi ve yerden 3 tane 'tak tak tak' sesi geldi.
Hayır hayır, ruhlarla iletişime falan geçmiyorum. Ahu'yu çağırıyorum. Beraber büyüdüğüm, alt komşum. Küçükken - daha telefonlarımız yokken- birbirimizi çağırmak için bu tekniği bulmuştuk. Bahçeden 2 tane sopa almıştık, ben 2 defa yere, o 2 defa tavana vuruyorduk. Hangi odada olduğunu anlamak içinse tüm odalarda deniyorduk. 2 tık 'gelsene' demek, 3 tık 'geliyorum' demek, 5 tık 'gelemem' demekti.
Şimdi telefonlarımız olsa da bunu daha çok seviyorduk çünkü eskiyi hatırlatıyordu.

Birazdan Kapı çalındı, Ahu içeri gelmişti.

"Kurt gibi açım!"

"Ben de kahvaltı yapalım diye çağırmıştım zaten. Çetin'de gelir birazdan."

Mutfağa doğru yürürken kapı çaldı. Ben bakarım diyerek kapıya koştu. Ben de mutfağa girdim. Tahmin ettiğimiz gibi Çetin idi. Mutfağa girdiğimizde yılların getırdiği alışkanlıkla herkes ne yapacağını gayet iyi biliyordu. Ahu dolaptan kahvaltılık çıkardı,Çetin omlet yaptı ve ben de masayı silip sofrayı kurdum ve ocağa süt, ısıtıcıya su koydum. Sonra da tezgaha 3 kupayı koydum Yeşil, mavi ve kırmızı. Yeşil benim, mavi Çetin'in ve kırmızı Ahu'nundu. Çetin ve ben masaya oturduk. Ahu da yeşil kupaya tam kahve, su ile süt tozu; mavi kupaya yarım kahve ve su; kırmızı kupaya tam kahve ve yarısına su yarısına süt koydu. Birbirimizin kahve içişine kadar tanırdık. Kupalar ise üçümüzün evinde de vardı. Yılbaşında birbirimize almıştık.

Kahvaltıda Çetin aldığı yeni bilgisayar oyunundan, Ahu ise 2 hafta sonraki Emel'in doğum günü için seçmesi gereken kıyafetten bahsediyordu.

"Ha bu arada Emel söyledi, parti sahilde olacakmış."

Ben kafamla onaylayıp tabağıma geri döne- Hadi be!
Gözlerimi kocaman pörtletip ağzımdaki kahveyi püskürtüp bağırdım.

"Sahilde mi?!"

Aynı şekilde Ahu da bana bağırdı.

"Lan manyak! Deniz fobin mi oluştu bir anda ne püskürtüyorsun kahveyi?! Üstümü batırdın! Yüzüme de geldi Allah canını almasın Metehan."

Çetin ise rahat bir tavırla, " Ha yok fobisi oluşmadı, dün bir kıza denizde Mecnun oldu da." dedi.
Ahu ise bu sefer ağzındakini suratıma tükürdü. Iy.

"Ahu!"

"Metehan! Dökülün çabuk!"

Deniz KızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin