Deniz Kızı

Deniz Kızı 9.Bölüm

Medya: Deniz Kızı

1 Hafta Sonra;

Sabah kalkmama sebep olan alarmım veya biyolojik saatim değildi. Özge'nin kafamda bağırıp durmasıydı.

"Meteee, Meteeee! Yangın! Yangın var!"

Hızla yataktan fırladım. "Ne? Ciddi misin sen?!"

"Ya şakası mı olur bunun?! Koşsana mutfak yanıyor!"

Koşarak mutfağa girdim. Hass... Tava alev almıştı.

"Koş ceketlerimden birisini getir!"

dedim. Bulduğum bir leğenin içine su doldurdum ve ocağa döktüm. Özge'nin getirdiği ceketle de tam olarak söndürmüştüm ama mutfak çok fena kokuyordu. Camları açtım ve Özge'yi dışarıya çıkartarak arkamızdan kapıyı kapattım. O salona geçerken ben de elimi yüzümü yıkamak için lavaboya gittim.

O telaşı üzerimden atınca salona, Özge'nin yanına gittim. Ağlıyordu.

"Özge, neden ağlıyorsun? Yangından korktuğun için mi? Geçti bak sakinleş. Zaten küçük bir şeydi. "

"İlk defa erken kalkıp kahvaltıyı sana ben hazırlayayım dedim. Onda da mutfağı yaktım! Ya ölseydik?"

"Abartma ama kuzen. Öldürecek kadar büyük değildi. Hem biz seni kahvaltı için mi seviyoruz? Dışarda yaparız olur biter. Hadi koş hazırlan. Bu gün kuzen günü mü yapsak?"

İlk başta pek gönüllü olmasa da sonra gaza geldi ve hazırlanmaya gitti. Ben de odama gittim ve mavi kotumla Çetin'in yılbaşında hediye olarak aldığı beyaz, üstünde gri İngilizce bir yazı olan tişortümü giydim. Cüzdanımı ve telefonumu cebime koydum, sonra da Özge'yi beklemek için salona gittim.

İlahi Bakış Açısından Deniz Kızı;

Genç kız, hızlı adımlarla kuaföre gitti. Saçlarını yeniden eski hâline getirecekti. Kızılı pek sevmemişti. Kaan'ın da pek hoşuna gittiği söylenemezdi zaten. Evet evet, en iyisi kahverengi saçlarına geri dönmekti. Zaten geçen haftaki partide de arkadaşları aynısını söylemişti. Kararı kesindi. Kuaförden içeriye girdi.

"Hoşgeldiniz, nasıl yardımcı olabilirim?"

"Saçlarım, onları boyatacaktım, biraz da kestireceğim."