Deniz Kızı

Deniz Kızı 52. Bölüm

Ahmet: Çetin'in babası
Halis: Metehan'ın babası

Gururla masada gezdirdim gözlerimi.
Bir kitaptan kopup gelen bir aile yemeğinde saadet sahnesi gibiydi. Tek eksiğim gittikçe gönlümü kaptırdığım Eftelya'ydı.
Sığmak için 2 tane büyük masayı uç uca koymak zorunda kalmıştık.
Onur konuklarımız oldukları için Erhan ve Mesut amcaları baş köşelere oturtturmuştuk. Onlar dışında Ahmet amca, Meryem teyze, Çetin, teyzem, Özge, Mehmet amca, Ahu, Asu, annem ve babam vardı.
Erhan ve Mesut amcanın Ahu ile olan yakınlığı beni oldukça şaşırtmıştı. Resmen onu kızları olarak görüyorlardı. Ahu'yla 7-8 senedir tanışıyorlarmış. Birbirleriyle ise ilkokuldan beri arkadaşlarmış. Hatta Mesut amca, Erhan amcanın lisedeki en yakın arkadaşlarından biriyle evliymiş. Erhan amca, Mesut amcanın eşini küçük kardeşi gibi gördüğü için ilk başta Mesut amcayla kavga bile etmiş. Bunları anlatırken Erhan amca homurdanıyordu tabii.

Yemekler ve tatlılar yendi, sohbetler edildi, sonra da herkes küçük gruplar halinde oturmaya başladı. Tahmin ettiğiniz üzere anneler kendi halinde, babalar ve onur konuklarımız kendi halinde, biz kendi halimizde...

Sonra bir anda Çetin ayaklandı ve "Hadi biz kızları baş başa bırakalım Metehan. Erhan amcalarla konuşalım şu işi." dedi. Ahu, "Ben gelmeyecek miyim?" dediğinde Çetin oldukça netti.
"Seni tutabildiğim kadar konu dışında tutacağım. Sarışınımızı bir daha kimse üzemeyecek."

Çetin, nadiren böyle ciddi konuşurdu.

Ben, Çetin, Erhan ve Mesut amcalar salonda oturuyorduk. Çetin Ahmet amcanın ve babamın bile içeriye girmesini istememişti.

İlk başta biraz sessiz olsalar da Mesut amca konuştu.

"Bizimle ne hakkında konuşacaktın, Çetin? Telefonda sadece Ahu hakkında olduğunu ve hassas bir konu olduğunu söyledin."

Çetin birkaç saniye ellerini izledikten sonra birden anlatmaya başladı. Her şeyi, en başından itibaren.

Kaan'ın yaptıklarını... İlk başta zararsız  mesajların, aramaların telefon tacizleri halini almasını. Sonra yolda rahatsız etmeye başlamasını ve bunun giderek artmasını. Ahu'nun tek başına sokağa çıkmaya korkar hale gelmesini. En son da o geceyi. O geceden sonra kısa süreli bir ceza alıp çıkmasını.
Sonrasında Eftelya'yı anlattı benim özel hayatıma çok girmeden. Neden tekrar bulaştığını ve her şeyin tekrar eskisi gibi olmaya başladığını ve artık sorunun bir kadını daha etkilediğini...

Çetin sustuğunda Erhan amca da Mesut amca da küfürler savuruyordu.
Erhan amcanın tansiyonu oynadı, annem tuzlu ayran içirdi.
Mesut amca da "Ah be güzel kızım, keşke en başta bize söyleseydin.' diye kendi kendine ağlamaklı bir sesle konuşuyordu.
Erhan amca en sonunda bir şeyler söyleyebildi, küfürleri dışında. Bir ara cidden adama bir şey olacak diye korkmuştuk.

"Siz merak etmeyin. Bizim çocuklar bu işi halleder. Ahu'yu bacısı gibi görüyor hepsi zaten. Öldürmezlerse iyidir."

"Aman Erhan amca, ölmekten beter etseler olur ama öldürmesinler. Sizden sonra daha mahkemeye vereceğiz."

"Erhan amca, biz de gelelim. Sizin çocuklarla birlikte yaparız ne yapılacaksa..." dediğimde Mesut amca atladı.

"Hayır hayır, konu sanki Ahu değilmiş gibi halleder onlar. Mahkemede sorun çıkabilir. Bizimkiler toplum yasalarına göre, siz kanun yasalarına göre koruyacaksınız Ahu'yu."

Dedikten sonra ekledi.

"Çetin'in bahsettiği avukatı ararsınız biz size haber verince."