Half Blood Witch

Melez Cadı ve Kayıp Kahin(14)

İyi okumalar ❤️

Bölümü medyadaki şarkıyla yazdım teşekkürler Dabistodorokitouya

Nasılsınız, neler yapıyorsunuz

Şimdi aslında bölümde ilk başta Percyleri gösterecektim, biri onların bu anlarda neler yaptığını görmek istediğini söylemişti ben de yazarım dedim ama bu bölüm muhtemelen çook ama çok uzun olacağı için onu yazmadım bunun yerine her kitabın son bölümünü Percy'nin bakış açısından yazsam sizce nasıl olur ben bu fikri sevdim şahsen (7 kitap olacak toplam)

Arada tabii rüyalarında gösteririm merak etmeyin ama o bölüm maalesef bu bölüm değil

Yorumlarınızı bekliyorummm

Bölüm On Dört: Bu Kısımdan Nefret Ediyorum

Şimdi iki tarafı da görmüş biri olarak sizinle oturup ciddi bir şekilde konuşacağım. Melezler ve Büyücüler hiç ama hiç uyumlu olan toplumlar değiller. Toplum, şehir, ülke, ırk, dünya artık ne derseniz deyin. Mugglelar yani Ölümlülerle bu iki tarafın alakası bile yok.

Fark ettiniz mi? Ölümlüler ve Mugglelar aynı şey olsa bile adlar farklı işte bundan bahsediyorum ben. Farklılıkları Annabeth'in hayran kalacağı şekilde tablolasam dünyadaki kağıt miktarı epey azalır sonra ağaç ruhları peşime düşüp yeni ağaçların kesilmesine neden oldum diye Kıvırcık eşliğinde beni mahveder.

Ağaçlar ve bir satir sana ne yapabilir diyebilirsiniz ama güvenin bana onları sinirlendirmektense bir kiklopla güreşmeyi yeğlerim.

Off! Yine konuyu saptırdım. Demek istediğim şey şu kısaca, iki dünyada arasında beynimin kısa devre yapmasına ve düşündükçe keçileri kaçıracakmışım gibi hissettiren farklılıklar var.

Bu iki tarafın ortak olduğu tek şeyse başları beladan kurtulmayan, tanrım/tanrılarım al canımı da rahatlatayayım diye düşünse de asla rahatlayamayan, beladan bir sürü kez kurtulan, Thanatos'u muhtemelen sürekli trolleyen ve herkesin muhtemelen onlarca yıl sürekli konuşacağa kahramanlara sahip olmaları.

Harry Potter ve Percy Jackson'a sahip olmaları yani.

Evet, ikisi de çok ama çok farklı karakterler. Gözlerinin yeşil olması ortak dediğinizde aynı ton olmaması size el hareketi çekip onların aynı olmadığını söyler ama bahsettiğim şey bu değil.

İkisinin de kahraman olmaları.

İstemedikleri savaşlara, düşmanlıklara ve kehanetlere kendilerinden bilge ve yaşlı birileri tarafından fark bile edemeden sürüklenmişlerdi. Rahatladım diye düşündükleri her an Kaderler sen öyle san deyip başka daha büyük bir sorun çıkarmıştı ama yine de hayatta kalmış savaşmış ve kazanmışlardı.

Gerçi kazanma anlayışına göre değişirdi bu bazen bazı geceler Percy uyuyamazdı. Kafasına yastığa bile koymadan öylece oturur duvarları seyrederdi, bazı zamanlar kimseyle konuşmak istemeyip içine çekilirdi sürekli gülümseye sahip olan suratı ifadesizleşir deniz yeşili gözleri koyulaşırdı.

Bazen bazı geceler Percy sessizce ağlardı.

Düşünüyordum eğer Sally ya da Annabeth olmasa Percy nasıl olurdu diye? Çünkü bazen gözlerinde tanrılardan nefret ettiğini haykıran bakışlar da olurdu. Bana bazı şeyleri anlatmadığını biliyordum, nedeni önemli değildi sadece anlatmıyordu. Eğer istese anlatırdı benim de ona anlatmak istemediğim bir sürü şey vardı.

Şuraya gelmeye çalışıyorum, bir sürü insanı, hayatı ve tanrıları kurtarmak kazanmak olabilirdi ama bir şeyleri kazanmak bazı şeyleri kaybetmeyi gerektiriyordu.