Hepinize iyi okumalar canlarım 💙💚
(Bu sıcak günlerde aralık ayında geçen bir kitap yazmayan da yani ne bilim)
(Yorumlarınızı merakla bekliyorum ♥️)
Bölüm On İki: Geride Kalanlar pt 1
Scorpius filmlerdeki olay akışını avucunun içini bildiğinden daha iyi bilirdi. Hem de her film türünde.
Saf kanlarla dolu, aşırı Slytherin ve aşırı egoist ve aşırı aşırı büyücü bir ailede büyümüş olmasına rağmen Muggle dünyası Scorpius'a çok uzak değildi. Tamam... çok yakın da değildi ama Muggleların nasıl yaşadığını az çok biliyordu. Scorpius'un babası olacak mahluk- şu anda oturduğu koltuktan kendisine dik dik bakan itici kişilik Kİ Scorpius özellikle belirtmek istiyordu böyle bakmaya hiç mi hiç hakkı yoktu LANET OLASI KAPIYI ÜZERLERİNE PATLATTIKTAN SONRA HİÇ YOKTU- bazen özellikle ailesiyle büyük bir kavga ettiğinde ve büyücü dünyasının her şeyinden yorulduğunda Muggle dünyasına iner vakit geçirirdi. Scorpius ne zamandan beri böyle bir şey yaptığını bilmiyordu ama kendini bildi bileli babası ne zaman Muggle dünyasına giderse o da onunla beraber gitmişti.
Yani Muggle filmlerini biliyordu, kitaplarını ve dizilerini de biliyordu hatta Potter sayesinde çizgi romanlarını da biliyordu ve bunu övünmek için demiyordu ama kendi zekasında birine göre bunları izlerken/okurken neler olacağını tahmin etmek hiç zor değildi. Misal içinde kaçmaya çalışan birilerinin olduğu her filmde mutlaka ama mutlaka gruptan birisi yakalanırdı. Scorpius bu yakalanan salaklarla- genelde sarışınlarla- zamanında az dalga geçmemişti ama şimdi düşününce biraz haksızlık ettiğini görebiliyordu.
Thea'nın dediği Kaderler hani olur da bu işin içindeyse diye de belirtmek istiyordu ki bir daha bu karakterlerle dalga geçmeyecekti.
Tabii eğer çıkış kapısı yerine üst kata koşmuyorlarsa.
Ve tabii eğer ikinci kattan atlamak sanki uçurumdan düşmekmiş gibi tepkiler vermiyorlarsa.
Ve yine tabii eğer kendilerini kovalayanı gördüklerinde kaçmak yerine salak gibi bakmıyorlarsa.
Ve ve-
Bakın. Scorpius yapabileceğinin en iyisini yapmaya çalışıyordu ama her şeyin de bir sınırı vardı.
"Okuldan kaçmaya çalıştınız." dedi Scorpius'un babası olacak ifrit dramatik bir şekilde. Hah! Gören de Scorpius ilk defa kaçmaya çalışmış sanacaktı. Daha bu yaz Scorpius çok da güzel babasından kaçmıştı, hem de iki kere, üçüncüyü yapmayacağını düşündürten ne olmuştu da bu kadar şaşırıyordu?
"Sen de üstümüze kapı patlattın." diye babasının yarışamayacağı bir dramatiklikle yapıştırdı Scorpius. "Kapıyı patlatmadım." Draco Malfoy gözlerini kıstı. "Yanındaki duvarı patlattım."
"ÜSTÜMÜZE KAPI PATLATTIN!" diye bağırdı Scorpius. Bunu affetmesi mümkün değildi, aşması imkansızdı. "Sessiz ol çocuk." Eğer Madam Pomfrey yaşlı bir kadın olmasaydı ve ona bağırmak saygısızlık olmasaydı ve an itibarıyla Scorpius'u iyileştirmek için ona çeşitli büyüler yapıyor olmasaydı Scorpius ona da bağırırdı ama dudaklarını birbirine bastırıp susmayı seçti.
Ve somurtmayı.
Ve babasına öfke dolu bakışlarla bakmayı.
![](https://img.wattpad.com/cover/153606938-288-k525921.jpg)
YOU ARE READING
Half Blood Witch
Fanfiction*Harry Potter Lanetli Çocuk ve Apollon'un Görevleri kitapları yok sayılarak yazılmıştır* Selam Muggle! Eğer burayı okuyorsan ya can sıkıntısında benim hayatıma adım atmak üzeresin ya da Percy Jackson veya Harry Potter'a aşık. Demek istediğim herkes...