''Sadece?..''

''Onu kimin gönderdiğini ve neden ölmem gerektiğini söyledi.''dediğimde bedeninin gözle görülür bir şekilde kaskatı kesildi ve avucumun içindeki eli gerildi.Sinirden gözleri koyulaşmıştı.

''Siktir!Sana dokunan ellerini kırmak istiyorum şu an.''diye dişlerinin arasından konuştu.

''Lütfen Sırat,bırak bu işi polis halletsin.Sana zarar vermesini istemiyorum.''diyerek eline yapıştım ve endişeyle gözlerine baktım.

''Sana,benim sevdiğim kadına zarar vermeye kalktı.Bunun bedelini ödemesini sağlayacağım. Endişelenme hayatım,ne sana ne da bana zarar gelmeyecek.Bunu yaptıran soysuz kimmiş peki öğrenebildin mi?''

''Evet..diye mırıldandım.Endişeyle yüzüne baktıktan sonra ''Oktay'ın nişanlısı olacak o..o Tülay denilen kadın yaptırmış.''dediğimde yüz ifadesi sertleşti.Kaşları çatılmış ve çenesi gerilmişti.

''O adamı da onun şeytan nişanlısını da mahvedeceğim!İkisininde iyi bir ders almaya ihtiyaçları var.''

''Onlar,kendini tehlikeye atmana değmezler Sırat.Ne olur yanımdan ayrılma.''

''Şşştt..Sakin ol canım,bir yere gittiğim yok.''diyerek beni kendine çekip sıkıca sarıldı.Sırtımdaki elleri beni sakinleştirirken,bende onun sıcacık bedenine kollarımı doladım ve sımsıkı sarıldım. Sıcak nefesi saçlarımı havalandırdığında garip bir şekilde ürperdim.''Ben senin için her şeyi yaparım güzelim...Yeter ki sen yanımda,böyle kollarımda ol.''dediğinde başımı salladım.

''Sende..Sende hep benim yanımda ol.''

''Her zaman buradayım aşkım..Sana hep böyle,bir nefes kadar yakınım.''

Sözleriyle kalbimin yerinde çırpındığını hissettim.Sert göğsüne biraz daha yaslanarak sessiz kaldım ve o sözlerine devam etti.

''Ezra'm..Sana bir şey oldu diye öyle çok korktum ki nefes alamadım.Göğsüm..Göğsümde depremler oldu.Dünyam karardı.Sen benim nefesimsin,yaşama sebebimsin!Kokunu almadan bir salise bile yaşamak haram bana.''dediğinde kalbim mutlulukla çarptı.Yüzümde oluşan gülümsemeyle hafifçe geri çekilip güzel gözlerine baktım.

''O zaman..Bizde bundan sonra böyle yapışık ikiz gibi yaşarız sevgilim.''dediğimde bendi gevşedi ve gülümseyerek bana baktı.

''Sen yeter ki iste kadın,ben seni göğsümde,kollarımda yaşatırım.''diyerek dudaklarımdan hızla öpüp geri çekildi.Yüzüme dökülen saçlarımı geriye ittiğinde gözleri boynuma kaydı.Gördüğü şeye inanamıyor gibi baktı.Parmaklarıyla tuttuğu çenemi hafifçe yukarı kaldırıp baktığında,öfkeyle soludu. ''Kahretsin!Benim dokunmaya kıyamadığım tenini çizmiş şerefsiz!Acıyor mu bebeğim,ha?Daha pansuman da yapmamışlar.Bu hastanedekiler nasıl iş yapıyorlar böyle?''diye söylenerek yerinden kalkmaya çalışırken,kolundan tutup durdurdum.

''Sakin ol hayatım,iyiyim ben.Sadece küçük bir çizik,acımıyor bile.''

''Yapma güzelim nasıl acımaz?''diyerek hüzünlü,acı çeken gözlerle bana baktı.Boynuma dayanan bıçağın izinin olduğu yere gözlerini çevirdiğinde yüzünde oluşan ifade,karşısına çıkacak kişinin kaçacak yer aramasına yeterdi.Bana yaptıklarının bedelini ödesinler istiyordum ama sevdiklerim zarar görmeden yapacaktım bunu. Sırat'ın onların peşine düşüp,bir delilik yapmasından korkuyordum.Benim sevdiğim adam kimseye zarar vermezdi.Ama ona zarar verebilirlerdi.Aklı şeytanlığa çalışanlardan her şey beklenirdi.Bu yüzden ona zarar gelmesinden çok korkuyordum. Biz birbirimize endişeyle bakarken,birden kapının çalınmasıyla toparlandık.Sırat yatağın yanındaki sandalyeye geçip oturdu ve girmeleri için seslendiğinde Genco,doktor ile birlikte içeri girdi.Benim uyandığımı görünce gülümseyerek selam verdiler.

EZRA (KALBİMİN PUSULASI SERİSİ 1)Where stories live. Discover now