Final

614 29 9
                                    

Partinin bitmesine yarım saat kala salondan toplu bir şekilde ayrıldık. Dedemin zoruyla giydiğim elbiseyle zaten doğru düzgün eğlenememiştim bile. Bu kızlar nasıl bu elbiselerle rahat edebiliyorlardı? Hala anlamış değilim. Çıkış kapısının önünde boş boş duruyorduk. Remzi ya da Oğuz'un kollarında sevgilileri olduğu için kuzenimin koluna girdim ve artım kafamı taşımak istemeyen boynumun ağrısıyla kafamı omzuna dayadım.

Omzuna yatmamla kuzenim kafasını bakmak için sağına çevirmişti, tabi ki boyum kısa olduğu ilk başta görememişti. Kafasını biraz eğmesiyle beni gördü ve gülümseyip geri önüne döndü. Gözüm Utku'ya takıldı, ilk kez onun takım elbisenin içinde gördüğüm için gözüm bir türlü alışmamıştı , yalnız çocuğa takım efsane olmuştu. Çünkü üzerine oturan siyah takım elbise saçlarıyla uyum içindeydi ve bu haliyle daha çekici bir hal alıyordu. Kuzenimin kolundan çıkıp Utku'nun yanına gittim , omzuna kolumu atıp yanağından makas aldım.

"Takım elbise fazlasıyla yakışmış."

Yüzünü benden tarafa döndürünce burunlarımız birbirine değmişti, bu da gözlerini üzerümüzden ayırmayan Samet'i çıldırttı.

"Miray biraz gelir misin!?" soru maiyetinde bir emirdi bu. O kim oluyorda bana emir verebiliyordy? Zaten şu sıralar aramız hep limoniydi bu da tuzu biberi oldu.

Haddini aştığı için Utku'nun yanında durmaya devam ettim. Samet kolumdan tutacakken Utku bileğinden tuttu.

"Sakin ol Yorgun! Unuttuysan hatırlatayım Mirayla küçüklükten beri arkadaşız ondan ötesi de olmadık zaten artık bunu sende biliyorsun. Valla abartmadın mı sence de?Hem kız seninle gelmek istemediğini benim yanımda kalarak belli etti."

Samet'in sinirden boynunda ki damar belirginleşti, ellinden biride yumruk olmuştu. Kendini sıktığı belliydi , çünkü yüzü giderek kızarmaya devam ediyordu. Gamze , Remzi'nin kolundan çıkıp abisinin yanına geldi ve elini yumruk yaptığı eline sardı. Kulağına doğru yükselip bir şeyler söylemesinden sonra Samet eski haline dönmüştü. Herkes bu gergin ortamdan dolayı gerilmişti ve moralleri bozulmuştu.

Oğuz "Abi burada boş boş duracağımıza sahile falan gidelim?" diye öneride bulundu.

Herkes kafasıyla Oğuz'u onayladı.

Utku "Karokeye gidelim o zaman?" dedi ve koluma girip yürümeye başladı.

Utku'nun kulağına yükselip "Tehlikeli sularda yüzüyorsun Şafak!" diye fısıldadım ve kolundan çıktım çıkabilecek bir kavgayı önlemek için.

"Şu ortamda beni sevmeyen bir tek o uyuz sevdiğin insan var Miray. Onun da neden sevmediği belli."

Kuzenim beni kolumdan tutup herkesin arkasında bir yere çekti

"Miray bu yüksek gerilim hattında bulunmak istemiyorum. Ben kaçar , siz nereye isterseniz gidin."

He kız arkadaşınka buluşmayacağını anlamadık zaten değil mi? Parti de kızla gözleriniz ayrılmadı.

"Tamam, sen git kız arkadaşınla buluş."

Kuzenim gözlerine kısarak bana kötü bir bakış attı ve yanımdan ayrıldı. Diğerlerin çok arkasında kalmıştım, koşmak üzereyken hazin gerçek yüzüme tokat atmıştı. Ah bir karış topukluyla ben nah koşardım bari büyük adımlarla yetişeyim. Hızlı ve büyük adımlarla ilerlemeye başladım.

Sonunda Oğuzların arkalarını görmüştüm. Bunlar bu kadar hızlı nasıl yürüdü lan? Bir de arkalarına bakmıyorlar bile zaten kim ne yapsın Miray'ı? Aslında kuzenimle gittiğim için merak etmemeleri normal.

Tatil SürpriziWhere stories live. Discover now