Sana Beyin Alacam

1.1K 75 9
                                    

İyi okumalar

Sokağın ortasında yarın için planlamamızı yaptıktan sonra içimizde ki komyuncu amcaları bastıramayıp direk eve gelmiştik. Önümde ki boşalmış kasenin dibini ekmekle temizleyip kendimi arkaya verdim. Diğerleri çoktan kelle paçalarını bitirip oyalanacak bir şeyler bulmuştu.

Zeki Amca gözlerini satranç tahtasından ayırmayarak "Yeşim çay koydun mu?" diye sordu.

Yeşim Teyze , annemlerle dedidoku yapıyordu; bizimkiler de ellerinde birer telefon onlarla uğraşıyorlardı. Derya Teyze'yi dürtüp karşımızda bedenen bulunan ama kafa olarak burada olmayan insancıkları gösterdim.

"Bir gün başlarına bir şey gelecek diye korkuyorum, kafalarını o telefonlardan kaldırırlarsa yüzlerini göreceğiz diye korkuyorlar galiba."

"Haklısın kız. Sarı o telefonla sabahtan beri n'apılıyor?"

Oflayarak elindeki telefonu kapatıp ters bir biçimde masaya sert bir şekilde koydu.

"Oyun oynuyordum anne, başka sorunuz var mı acaba?"

Annem olaya dahil olarak "Herkes elinde ki telefonu bana veriyor oyun oynayacağız." Dedi yüksek sesle.

Herkes annemin ne diyeceğini merak ettikleri için onun üzerinde toplanmıştı.

"Şimdi beşerli gruplar oluştıracağız, karşı grup bizden birine bir kitap ismi söylecek ama bilindik bir kitap olması şartıyla, söylenen kişi o kitaptan bir karakterle o kitabı anlatacak. Özellikle Miray ve Oğuz için kolaylık olması için internetten kitabı araştırabiliyoruz ama sadece bir dakika."

Oğuzla aynı anda itiraz etmek için hazırlanıyorduk ki annem konuşmaya devam etti.

"Grupları şöyle belirleyeceğiz: herkesin gözü kapalıyken ben bahçeden bir tane çiçek koparacağım bilenler benim grubuma bilemeyenler Umut'un grubuna ."

"Beni rakip olarak şeçmekte emin misin hayatım?"

Annemde benim gibi rekabet biraz olsa bile hemen gaza gelenlerden, işte aklı başında bir kadından ala ala anca böyle bir huy almışım. Üzüyor. Annem babama karşımda sende kimsin bakışı attı ve önünde ki sudan bir yudum aldı, bende susamışım ya önümde ki bardağı kafama dikip bitirdim.

"Şimdi gözlerinizi kapatın, cevapları bu arada kulağıma söyleyeceksin o yüzden sevinmelerinizi son verebilirisniz."

Oha ben bunu hiç düşünmemiştim, ama karşımda yüzleri düşün Melih'le Remzi'nin aklına gelmiş gibi duruyordu. Etrafıma son kez göz gezdirip gözlerimi kapattım. Sıra bana gelmiş olmalı ki burnumun ucuna bir şey dokunuyordu. Derin bir nefes aldım, kokuyu biliyorum ama çiçeğin ismini bir türlü hatırlayamadım, tam dilimin ucunda tükürsem çıkacak. Gözümün önüne bahçeyi canlandırdıp annemin ne seçebileceğini kafamda ölçüp tarttım.

"Hadi Miray!"

Son kez derin bir nefes alıp düşündüğüm bitki olup olmadığına anlamaya çalıştım. Ya nasıl ya kısmet Miray. "Manolya."

"Aferin, benim grubumdasın."

Annemin cümlesiyle cevabı söylediğim andan beri kendimi kastığım için kendimi rahat bırakmıştım. Karşımda oturan Melih gülümseyip göz kırptı, ona karşılık vermek için gözümü kırpmaya denedim, tabi ki de tek gözümü kırpamayıp iki gözümü de kırpmıştım. Bu halime gülüp yanında oturan Oğuz'u gösterdi. Bir dedektif edasıyla çiçeği tek bir sefer koklamasıyla bağırarak "Manolya" diye cevap verdi. Bu çocuk kesinlikle özürlü.

"Oğuz benim grubumdasın da keşke çiçeği bağırarak söylemeseydin."

Ellerini yana açıp masumane bir şekilde "Ne yapabilirim bir an gaza gelip bağırdım , istemeyerek oldu yani Perihoş Yenge'm."cevapladı, annemle bir ortak yönümüz daha olan insanlara hemen yumşamamızdı, aynı şu anda annemin Oğuz'a hemen yumşaması gibi. Gözleri kapalı olan birkaç kişi daha vardı, annem onlar için bu sefer bahçeden lale kopartıp onlara koklattı. Herkes bitince annem grupları açıklamak için öksürdü.

Tatil SürpriziWhere stories live. Discover now