Biz Çocukluğumuzu Paylaşmak İstemiyoruz

1.5K 80 93
                                    

Medya : Melih

İyi okumalar

Melih en üste olduğu için diğerlerine göre daha rahattı, dirseğini Remzi'nin sırtına dayayıp kafasını eline koydu , yüzüne de sevimli bir gülümse yerleştirdi.

"E n'aber Miray?"

Sorduğu soruyla ufak bir şok atlatıp sorduğu soruya gülümsedim.

"Ne olsun? İşte bacağımı falan kırıyorum."

Melih'in altındakiler aynı anda öksürdükleri için elimi Melih'e tutup kalması için uzattım ama bu sefer annemin ve Derya Teyze'nin uyaran öksürükleri duyuldu.

Melih yerden destek alıp ayağa kalktı, Remzi ve diğerlerine de kalkmaları için elini uzatıp yerden kaldırdı.

Erkeklere hitaben ," Miray' a bir şey oldu dediler ben de aceleden ve endişeden ne yaptığımı bilemediğim için fazla hızlı geldi. Kusura bakmayın bu yüzden ." Dedi, Remzi ve Oğuz Melih'e önemli değil der gibi omuzuna vurup sıktılar. Samet ise göz devirmişti.

Derya Teyze kolumun altından çıkıp röntgen odasına doğru yürümeye başladı, Derya Teyze'min yerine Oğuz geçti ve ilk gördüğü odaya daldırdı.

Şükür ki odada boş yatak vardı, Oğuz koltuk altından çıkıp annemin beni yönlendirmesine izin verdi. Sağ bacağıma dikkat ederek beni yatağa yatırdı, bacağım yatağa değmesiyle azda olsa kesilen acı geri geldi, acının etkisiyle gözlerim sulanmaya başlanmıştı.

Çok fazla bir yerimi kıran , çatlatan bir insan değilimdir, bu yüzden böyle acılara pek bağışıklığım yok. Annemin baş ucuma oturmasıyla yatak çökmüştü, acı giderek artıyordu.

Saçımı sıvazladı ve öptü.

"Ben Derya Teyze'ne bakmaya gidiyorum, bir şey falan istersen Remzi ve Oğuz'a söyle tamam mı?"

Melih , oradan alınmış bir şekilde anneme baktı ve "Ben burada bostan korkuluğu muyum Perihan Yenge?" Diye sitemde bulundu.

"Yok oğlum aklıma ilk bu hayırsızların isimleri geldi."

Samet çok kısık seste söylediği "Belki de öylesindir." Cümleyi, Melih duymamıştı. Duysa büyük bir kavga çıkabilirdi. Annemin odadan çıkmasıyla Oğuz'la Remzi'nin baş ucuma oturmasına da gün doğmuştu.

Gözüm kızları arıyordu, onlar neredeler?

Kafamı Remzi'nin dizine koydum , ve yüzümü onun yüzünü görecek şekilde yukarı kaldırdım.  Gülümsedim.

"E nasıl bacağını kırmayı becerdin bakalım su yılanı ?"

Remzi' ye sen de mi brütüs bakışı attım ve bacağıma dikkat ederek yatakta kıpırdandım.

"Şimdi biz tenis oynuyorduk, son setteyiz. Bir de berabereyiz , tabi ben de yenilmek istemediğim için bir hırs yaptım Samet'in attığı servisi karşılayıp sayı alacam ama nasıl bir gözü varsa nazar değdirdi."

Samet bana dönüp "Kendi beceriksizliğim demiyorsun da gelip benim gözlerime mazeret buluyorsun , valla helal Miray. Ben söylecek söz bulamıyorum." Dedi ve yatakların yanından bir tane sandalye çekti. Yatağın yanına koyup oturdu.

Oğuz, Samet'i detayına kadar inceliyordu. Elleri istemsiz olarak yeni yeni çıkmaya başlayan sakallarına gitmişti, bir şey düşünürken ya da en ince detayına kadar incelerken elleri istemsiz olarak çenesine kayardı.

"Samet şapkanı nereden aldın? Benim Miray'a kaptırdığım şapkaya çok benziyor. Miray harbi o şapkam nerede ?"

O şapka şu an Samet'in kafasında olduğu için Remzi'ye doğru biraz kaydım ve Remzi'ye sindim. Oğuz yataktan kalkıp Samet'in başına gitti.

Tatil SürpriziWhere stories live. Discover now