Başını yukarı kaldırıp ''Anneee,buu!..''diye gülümseyerek boncuk gözleriyle bana baktı.

Onun bu bilmiş ifadesi beni güldürdü.Küçük yavrum,şimdiden ne istediğini çok iyi biliyordu. 

''Tamam o zaman bu olsun.Oğlum ister de ben giymez miyim hiç?''dedim.

Dolaptan yeşil gömleğime uygun siyah bir pantolon aldım sonra da elimdekileri yatağın üzerine bırakarak bebeğimi hızla kucağıma aldım ve tatlı kıkırtıları içinde onu öpücüklere boğdum.

''Oyy..Yerim ben seni annem..''

''Annee hıı,mamma yoğğ.''diyerek ellerini iki yana açan bebeğimin şaşkın haline bakıp kahkahalara boğuldum.

''Mıımm..Benim mamam buradaa..''diyerek kucağımda gıdıkladım.Nefes nefese gülerek düşmemek için bana tutunduğunda odasından içeri girip onu yavaşça yerdeki pusetine yatırdım.İlk önce onun için küçük bir çanta hazırladım.Orada üzerini kirletebilirdi o yüzden yanıma birkaç tane fazladan parça aldım.Sonrada ona giydireceklerimi elime alıp geri yanına döndüm.

''Gel annem seni giydirelim.Birazdan baba gelecek bizi almaya gecikmeyelim.''dedim kollarını kaldırıp üzerindeki tişörtü çıkarırken.

''Anneee,babbaa gell haa?''

''Evet anneciğim biraz gelecek,bizi gezmeye götürecek.''

''Attaaa..''

''Evet bebeğim atta gideceğiz.''diyerek üzerine minik bedenine uygun tasarlanmış beyaz kısa kollu bir tişört ve onu tamamlayan bir kot bahçıvan,ayaklarına da çorap minik spor ayakkabılarını giydirdim.Saçlarını elimle düzelterek eğilip alnından öptüm.Kollarının altından tutup ayağa kaldırdığımda çok yakışılıklı olduğunu gördüm. Herkese yavrusu güzel gözükürdü ama benim bebeğim bana bir başka güzel geliyordu.

''Çok yakışıklı oldun bebeğim.''dedim yanağına öpücük kondurarak.Ayağa kalkıp bir elimle elini tuttum diğer elime de çantasını aldım.Tam kapıdan çıkacakken elimi bırakıp koşturarak yatağının yanında yerde duran sepetin içine eğildi.Yanına yaklaştığımda içi oyuncaklarla dolu kovasını alamaya çalıştığını gördüm.Bu kova sepetini birkaç ay önce almıştık.Sadece bir kez parka gittiğimizde kumda bunlarla oynayabilmişti.Şimdi bunu hatırlaması ve yanına almak istemesi oğlumun ne kadar zeki olduğunu ve duygusal olduğunu gösteriyordu.Gülümseyerek kutuyu almasına yardımcı oldum.Eline aldığı kutuyu havaya kaldırıp ''Annee oyyunn..Babbaa..'' dediğinde elinden tutup onu kucağıma alarak odadan çıkarırken cevap verdim.

''Evet bebeğim,babanla orada oyun oynayacaksınız.''dediğimde yüzündeki gülümseme büyüdü.

İlk önce aşağı inip mutfakta soğumaya bıraktıklarımı kaplara aldım.Onları da sepete yerleştirdim.Oğlumla birlikte sepeti kapının önüne taşıdık.Sonra da geri yukarı çıktık.Artık üzerimi giyinmem gerekiyordu.Oğlumu yatağın ortasına oturtup hızla giyindim.Saçlarımı at kuyruğu yapıp önümdeki perçemleri biraz çıkartarak şekil verdim.Yüzümü doğal haliyle bıraktım sadece dudaklarıma hafif bir nemlendirici sürdüm.Küçük bir çantanın içine lazım olabilecek eşyaları ve telefonumu koydum.Tam işim bitmişti ki aşağından kapının zil çaldı.

Zilin çalmasıyla ''Babbaa!..''diye heyecanla bağıran oğlumla gülümsedim.

''Gel buraya bakayım küçük satıcı.Baba geldi yine bizim pabucumuz dama atıldı tabi.Annemin biz küçükken ne demek istediğini şimdi anlıyorum.''diyerek onu kucağıma alıp odadan çıktım  merdivenlerden aşağı indim.Kapıyı açtığımdan karşımda duran yakışıklı sevdiğimi gülümseyerek karşıladım.

EZRA (KALBİMİN PUSULASI SERİSİ 1)जहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें