•Baş Şeytan serisinin ikinci hikayesidir.
•Yetişkin okurlar içindir.
Armando Behemoth'un ölümü talihsizlik doluydu. Kaderin habersiz bir şekilde ondan aldığı parça, ölümüne yol açmıştı. Asırlar sonra diriltildiğinde bile eksikliği hala hissediyordu...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
꧁꧂
Ay, onlarca şeytandan yükselen karanlık fısıltılar yüzünden bulutların arkasına gizlenmişti. Ağaçların arasında, yaşam bile kaybolmuştu. Gece kendini gizlemişti; dikey, uzun ve büyülü sözcüklerin kazındığı taşların arasında yakaran şeytanlardan ürkmeyen tek şey saf kötülüktü.
Yatay, soğuk bir mermerin üzerinde yirmili yaşlarında bir erkek bedeni uzanıyordu. Beden şekilsiz sayılırdı. Yüzü soyulmuştu, iri kolları ve bacakları bükülmüştü. Siyah, uzun saçları taşın üzerine dağılmıştı. Beden arada bir titriyor, yeni efendisini kabul etmek için çabalıyordu.
Savaştan geriye kalan şeytanlar hem heyecanlı hem de korku doluydu. Sadakatlerini haykırıyor, yeminler ediyor ve ayini tamamlamak üzere etrafta dönüyorlardı.
Yeryüzü çatırdadı, çatlaklardan alevler fokur fokur yükseldi ve bir ruh, cehennemden ayrıldı. Sessizlik oldu, herkes dizlerinin üzerine çöktü.
Ruhtan ağır ve sağır edici bir kükreme yükseldi. Ruh, iri yarı bir canavar şeklindeydi. Boynuzları, sivri yelesi, kocaman pençeleri vardı; simsiyahtı. Canavarın bir tek gözleri cehennemin ateşini taşıyan ve hararetle yanan turuncu renge sahipti.
Canavar küçüldü, insan silüetine döndü ve bedenin içine yerleşti. Kollarını, bacaklarını ve yüzünü yeniden şekillendirdi. Vücudunu birkaç yaş attırdı, kendine özgü hale getirdi. Vücut, ona mükemmel derecede uyuyordu. Gücünü kaldırabilirdi.
Canavar, yarı canlı şeytanın ruhunu paramparça ederek ateşe yolladı. Şeytan ruhu, daha büyük bir onur olamazmış gibi arzuyla haykırarak alevlere karıştı.
Beden, gözlerini farklı bir efendiyle açtı. Gür, yarısı kıvrık yarısı karmaşık kirpiklerin arasından parlayan turuncu gözler etrafta dolaştı. Daha sonra hiç zorlanmadan ayağa kalktı. Heybetli bedeni karşısında yaşam bile boynunu eğdi.
Armando Bartolov Behemoth, ilk nefesini aldığında ciğerleri kavruldu. Acıdan hoşnut bir şekilde ellerini havaya kaldırmak istedi. Vücut, emirlerini anında yerine getirdi.
Baş şeytanın derisi söküldü, yerini cehennemin en keskin bıçakları aldı. Ardından titreşim yayıldı ve kollarını diğer formuna soktu, bir omurgayı andıran ama metrelerce de uzayabilen girintili çıkıntılı bir metale dönüştü. Dikey duran taşların hepsini yıktı geçti.
Gücünü yavaş yavaş germekte olan baş şeytan, kollarının insan formunu kazandı. Dudaklarından bir serzeniş koptu, soylu şeytanlar bile titredi. Ses, şeytanların tümüne ayağa kalkmasını emretti. O an yükselişin kaldığı yerden devam edeceğini temenni eden ifadesi, bunu hakkıyla yerine getireceğine dair kaderi bile inandırdı.
Behemoth, yenilmezdi. Ölümüne sebep açan hatadan ders almıştı ve onu tekrar sarsacak hiçbir tür yoktu. En azından bilindiği kadarıyla.
Rosvka Nadezhda ise türünün ilk ve tek örneğiydi. Ve Armando Behemoth'un kalbinin zehri olduğundan kimsenin haberi yoktu.
Baş Şeytan serisinin ikinci kitabı ARMANDO BEHEMOTH'a hoş geldiniz!
❗️Kurgu +18 ögeler içerir.
❗️İlk 10 bölüm, 4 sene önce yazılmış ve düzenlenmemiştir.
Tarih: 21.06.2020
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Instagram/TikTok: basseytanserisi
Behemoth'un gücünü daha açık bir şekilde betimleyeceğim ama bu video da bir kısmını anlamanıza yardımcı olabilir diye ekliyorum; 2:00'dan itibaren izleyiniz:
