Abis: yirmi sekiz

665 134 213
                                    

Crystal Castles, Empathy (slowed)

Crystal Castles, Empathy (slowed)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

꧁꧂

Aklım, bilgileri toplamakta zorlanıyordu. Carlo, beni nazikçe tutarak koltuğa oturup su verdiğinde ellerim öyle bir titriyordu ki, içmeden bırakmak zorunda kaldım. Mideme herhangi bir şey alabileceğimi sanmıyordum.

Behemoth'ta bir gariplik olduğunu uzun zamandır düşünüyordum zaten ama annesinin Tanrıça, babasının ana melek olmasını asla tahmin edemezdim. Şeytanlar, farklı türlerden doğabiliyordu; bunu Behemoth demişti. Fakat, bir baş şeytan, hiçbir şekilde anne babaya sahip olamazdı. En azından, öyle biliniyordu.

Carlo'nun şekil değiştiren tek kişi tanıdığını söylemesi, Behemoth'a şaşırması, Behemoth'un azalsa da bir türlü yok olmayan güçleri... Onun yerinde başkası olsaydı bölünmekten çoktan ölmüştü.

"Nasıl oldu bu?" diye sordum. "Bir ana melek ve Tanrıça... Nasıl?"

"Labezerin, mükemmel bir adamdı." dedi Tanrıça, nazik bir sesle. "Görev odaklı, sorumluluk sahibi, kibar. Onu tanıyıp da başının dönmeyeceği bir kadın olduğunu düşünemiyorum."

"Ama sen... Tanrıçasın."

"Öyle. Ama hiçbir zaman bir Tanrı'ya ilgi duyamadım. Yanlış olduğunu biliyorum, yine de dürtüme yenik düştüm. Aşık olduğumu söyleyemeceğim ama etkilendim. İyi bir arkadaş oldu." Bir süre sessiz kalarak daldı, ardından gözlerini sıkıca kapayıp açtı. "Ayrıca hamile kalacağımı bilsem, yapmazdım. Hele hele sonucun Armando gibi bir... soylu şeytan olacağını bilseydim, buna girişmezdim bile."

Kaskatı kesildim. "Armando'da ne varmış?"

Bir süre bana baktı, gülümsedi. "Yanlış anladın. Oğlumu seviyorum, ona elimden geldiğince yardım ettim. Ediyorum da. Hayatı çok daha zor olabilirdi. Doğduğunda, bir bebekti. Şeytan olduğunu anlamıştık ama erişkin bedende değildi. Farklıydı. Minik bir canavara dönüşüp duruyordu. Bilinci hem vardı, hem yoktu. Şeytanların arasına öylece bırakamazdım. Onu... Zamanı gelene kadar zaptetmek zordu."

Kalbim şiddetle hızlandı. Behemoth'a, cehenneme ilk geldiğinde ne hissettiğini sormuştum. Kafesten çıkmış bir canavar gibi demişti. "Onu nasıl zaptettiniz? Kafese mi kapattınız?"

Tanrıça'nın kaşları çatıldı. "Bunu nasıl anladın?"

Anlık bir güç boşalması geldi ellerime ve ayaklarıma. Uyuştuğumu hissettim. Bir yandan da zihnimi toplamam gerektiğini biliyordum. "Onu bir kafese kapattıysan, nasıl yardım etmiş olabilirsin?"

"Etrafa zarar vermesi ilgi çekerdi. Bir bebek şeytanın cehennemde olması da öyle. Onu, yanımızda ve güvende tutabilmeyi başka türlü sağlayamazdık."

ARMANDO BEHEMOTHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin