Abis: otuz dört

632 135 120
                                    

Artemas, I Like The Way You Kiss Me

Artemas, I Like The Way You Kiss Me

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

꧁꧂

Toplantı odasında beklediğim manzara bu değildi.

Escanor, pusetinde yamuk durarak Behemoth'a bakıyordu. Yanında bebeğin ihtiyaç çantası vardı, Behemoth tarafından karıştırılmış ve etrafa dağıtılmıştı. Behemoth'un da bir eli belindeydi, diğer eli ise Escanor'un suratını dürtüyordu.

"Ona niye öyle garip dokunuyorsun?" diye sordum.

Omzunun üstünden, açıklamak amacıyla bana baktı. Ama durdu, beni süzdü. Yüzünden hiçbir şey belli etmese de giydiklerimi beğendiği ve bir an aklını karıştırdığını ileri seviyedeki bağımız sayesinde anlayabiliyordum. Vay be. Çoğu zaman bunu yaşıyor ama belli etmiyor olmalıydı çünkü profesyonel bir şekilde hızla toparlanmıştı.

"Çünkü dokunuşuma garip tepki veriyor. Onu kucağıma aldığımda tırmalamaya, hatta ısırmaya çalıştı. Lanet olası dişsiz ağzıyla hem de." dedi, düşmanca ve şikayet eder bir tonda. "Ben de tahtına geri bıraktım."

"Peki neden tişörtün yok?"

"Parçaladı, ben de çıkardım."

"Hım," diyerek bebeğe yaklaştım. "Bebeği geri mi koydun pusetine, pardon, 'tahtına' yoksa fırlattın mı?"

Tek kaşını kaldırdı. "Hızla bıraktım. Neden sorgulanıyorum?"

"Çünkü her ne olursa olsun o bir bebek." diyerek yavaşça kucağına aldım. Sesi yumuşak tutarak alçalttım. Hafifçe sallamaya başladım. "Nazik olman gerekiyor."

"Belki de ona kafes yaparım." dedi.

Başım bebeğe eğikken kirpiklerimin altından dik dik Behemoth'a baktım. "Bunu gerçekten düşünüyor olamazsın."

"Bilmem. Bende işe yaramış. İyi durumdayım."

"Lütfen saldırgan düşüncelerini geri plana it. Aç değilken çok tatlı." diyerek keskin ve farklı renkteki gözleriyle beni izleyen bebeğe baktım. Tatlı derken abartıyordum tabii ama... Bebekti işte. Göründüğünden çok daha ağır olan ve ağlamayan bir bebek. Ayrıca hiç de birkaç günlük gibi durmuyordu.

"Ona etrafı gezdirelim." diye önerdim. "Neyin ne olduğunu anlat."

Garipseyerek bana baktı. "Anlıyor mu ki?"

"Bilmem."

"Ya ruhlara saldırırsa?"

"Tok duruyor." Güldüm. "Neden bilirkişi olarak beni belledin? Bir fikrim yok, normal bir bebek bile değil bu. Yaşayıp öğreneceğiz işte, rahatla."

ARMANDO BEHEMOTHWhere stories live. Discover now