Giz: sekiz

1.3K 206 113
                                    

Stalitte Empire, Eternal Vespers

12 Mart, 2022

12 Mart, 2022

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

꧁꧂

Bazen düşünüyordum da bir bukalemun gibi davranmak yerine kahrolası bir bukalemun olsam her şey daha kolay olacaktı. Portal açmak beni yormuyordu ama bir şeytanın yanından meleğin yanına fark ettirmeden geçmek demek, en ince ayrıntısına kadar temizlenmek ve mümkünse kamufle olmak demekti. Kokular ve adlar, türler arasında kullanılabilecek kozlardı.

Israrla çalan kapıyı açmadan önce son olarak vücudumla saçımı gelişigüzel ıslattım ve havluya sarınarak kapıyı araladım. Karşımdaki kişi, Gaviel'in buraya kadar gelmediğinde beni kendi ayağına çağırmak için gönderdiği meleklerden biriydi. Hiçbir şey sormadan, düz bir ifadeyle gözlerine baktım.

"Gaviel seni bekliyor."

"İşim bitince gelirim." dedim, sakin bir sesle. İçimden bağırıp çağırmak, her istendiğimde gitmek zorunda kalmamak istiyordum. Gaviel, Behemoth'tan daha az tehlikeli geliyordu ama sonuçta, bir şekilde, onu öldürebilmişti. Eğer Gaviel'e karşı gelirsem arkasında kocaman bir ordusu vardı. Kaçmak işe yaramazdı ki; sadece kaçıp nereye kadar gidecektim? Ben yaşamak istiyordum. Belki de Behemoth'a azar azar yardım etmeye başlama sebebim buydu. Meleklerin kaybetmesini istemekten çok, Gaviel'in kaybetmesini istemem...

Hazırlandıktan sonra işim varmış da telaşla yarım kalmış gibi bir havayla Gaviel'in salonuna gittim. Zacharael ile konuşuyordu.

Zacharael, canlı olan beş soylu melekten biriydi. Uzun, ince bir yapısı vardı. Gaviel'in yanında dolaşmak yerine halkın arasında ya da meleklerin yaşadığı aşağı dünyada dolaşır; şifa dağıtırdı.

Gaviel benimle muhattap olmaya yeltenmezken Zacharael yanıma geldi, girmem için kolunu kaldırdı. "Bana eşlik edebilir misin?"

Böylesine kibar bir ses tonu karşısında şaşırmış değildim. Bana Harudha dışında kimse fazlalıktan başka bir şey değilmişim gibi davranmazdı. Bu yüzden, biraz da merakımdan, başımla onaylayarak onu takip etmeye başladım.

"Gaviel ile yavaşça dünyaya açılman konusunda ortak bir noktada karar kıldık. Aşağı dünyadaki melek topraklarına götürmek isterim seni. Ardından da, belki daha sonra... Kötülüğün kol gezdiği sınırlara kadar gideriz."

"Burasının saf iyilikten oluştuğunu mu söylüyorsun, Zachrael? Bu koridorların?"

Bir süre sessiz kaldı, ardından da "Öyle olmamalıydı. Bazıları şaşırdı ama... Ama düzelecek." diye mırıldandı sadece.

"Ne kadar..." devamını getiremedim.

"Saf? Böyle mi diyecektin?" Gülümsedi. "Hayır, umutluyum. Özünden şaşanların özünü tekrar bulacağını düşünüyorum." Konuyu değiştirmek için midir nedir, hızla ekledi: "Kendini nasıl hissediyorsun? Kanını vermek konusunda... Seni olumsuz etkiledi mi hiç?"

ARMANDO BEHEMOTHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin