Giz: on iki

830 145 79
                                    

Kat Leon, See You In My Dreams

Kat Leon, See You In My Dreams

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

꧁꧂

Cehennemin taşlı koridorlarından yürürken Behemoth'un arkasındaydım. Çocuk ruhlardan biri, kıvılcım karı bölgesinden yürürken bana şemsiye getirdi. Teşekkür ederek ondan şemsiyeyi aldım.

"Sabazios, çocukların sadece seninle konuştuklarını söylemişlerdi." dedim, Behemoth'a. "Ama benimle de konuştular."

Rahatça "Sayemde ayrıcalıklısın demek." dedi.

"Nereye gidiyoruz?"

"Aşağı."

"Orada ne var?"

"Kokuyu atabileceğini düşündüğüm bir yer."

"Nasıl bir..." Sakin kalmaya çalıştım. "Pekala. Varınca görürüm, değil mi? Soru sormaya ne gerek var ki? Ya da cevaplamaya? Düzgünce cevaplamak çok saçma bir şey olurdu mesela."

Durduğunda ben de durdum. Çok soru sorduğumu söyleyeceğini sandım ama öyle olmadı. Soru sormaya o kadar odaklanmıştım ki, kayaların sonuna geldiğimizi fark etmemiştim. Bir adım sonrası karanlıktı. Metrelerce ötede ise kayalar tekrar başlıyordu.

Şemsiyeyi silkeleyerek kapadım, o sırada çocuk ruh bana koşarak şemsiyeyi elimden kaptı. Çocuğun gidişini izlerken iç çektim. "Portal açıyorum."

Behemoth, "Gerek yok." diyerek tek koluyla belimden kavradı, kaldırdı ve benimle birlikte boşluğa atladı.

Öyle şok olmuştum ki bağıramadım bile. Sadece hızla Behemoth'a tutundum. Daha doğrusu yapıştım.

Aşağı düştükçe ışıklar birden çoğaldı, alevler parladı. Behemoth, bacaklarını hafifçe bükerek aşağı indi. Geldiğimiz yer kütüphaneye benziyordu. Sessizdi. Kayadan oluşan duvarlar, aynı zamanda da zincirlenmiş kitaplardan da oluşuyordu ama kitaplar dekor gibiydi. Biri bir tanesini çekmeyi başarsa yıkılırmış gibi duruyordu.

Behemoth, sakin bir tavırla yürürken tek eli hala belimdeydi. Onun sadece eli belimdeydi. Ben ise ayaklarımla, kollarımla, adamın üstündeydim. Ve normal bir uzvuymuşum gibi beni taşıyordu.

Boğazımı temizleyerek aşağı indim. "Bir daha böyle bir şey olursa ilk söyle lütfen."

"Pek sanmıyorum." diye cevapladı, ilerlemeye devam ederken.

Beni çıldırtacaktı. Eğer amacı buysa, doğru yolda ilerliyordu.

Pelerinli bir adamın, kayalıklardan kitap aldığını gördüm. Kitabı tuttuğu anda kitaptaki zincirler çözüldü, kitap eline doğru kendini itti. Kitabın oluşturduğu boşluğa ise açılan zincirler yerleşti.

ARMANDO BEHEMOTHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin