*43* Davetsiz Misafir

En başından başla
                                    

Lucius, kolunu Cissy'nin beline dolayıp kızı kendisine çekti "Sakin ol Narcissa, hepsi geçti." diye fısıldadı, ardından bana döndü "Aslında Cissy'ye büyük bir teşekkür borçlusun, eğer o olmasa büyük ihtimalle sana ulaştığımızda çok geç olmuş olacaktı."

Sürünerek kendimi doğrultmayı başardıktan sonra konuştum "Nasıl yani?"

"Geç saatlere kadar yatakhaneye gelmediğin için endişelenip ortalığı ayağa kaldırdım." diye açıklamaya başladı Cissy "Black ile birliktesindir diye düşündük ilk olarak ama bize haber vermeden geceyi dışarıda geçirmiyorsun."

Bella, siyah buklelerini geriye atarak sözü devraldı "Durum böyle olunca erkekleri uyandırdık, Rodolphus duyduğu gibi panik yaptı açıkçası." dedi ve Rodolphus'a kısa bir bakış attı "Nedenini söylemedi ama senin, kendine zarar verebileceğini düşünüyordu. O böyle söyleyince hepimiz panik olduk tabii ki."

"Ama nereden başlamamız gerektiğini bilmiyorduk, o sırada Cissy hatırladı ilk seneden beri geceleri bahçede dolanmayı sevdiğini." dedi Lucius "Merlin, o merdivenleri daha önce bu kadar hızlı çıktığımı sanmıyorum bile."

Yavaşça yutkundum "Özür dilerim sizi bu kadar korkuttuğum için, sanırım size karşı borçlandım." diye mırıldandım, bir yandan da bakışlarım dördünün de üzerinde dolanıyordu. Bekledikleri gibi bir tepki vermemiştim o yüzden dördünün de ifadesi değişmişti –hayal kırıklığı ile şaşkınlık arası bir şey gibiydi. Tahminimce Cissy'ye sarılmamı, ardından da şakayla karışık teşekkür etmemi ve onlara ne kadar değer verdiğimi söylememi beklemişlerdi ancak karşılaştıkları şey soğuk bir cevaptan başka bir şey değildi.

Elbette Rodolphus, Lucius ve Cissy ile aramda herhangi bir sorun yoktu ama o anda kimseyle konuşmak istemiyordum. Hiç kimseyle. Uzun bir süre kendi kendime kalmak ve parmaklarım kanayana kadar duvarı yumruklamak istiyordum.

Şaşkınlığı atlatıp konuşan ilk kişi Bella oldu "Arkadaşlar böyle zamanlar için değil mi zaten?" dedi, bunu duymamla birlikte hipotermi nedeniyle kaybolmuş olan Riddle tekrardan tırmanmaya başladı. Yorganın altından yumruklarımı sıkıyordum, ikiyüzlülüğü bende kusma isteği uyandırıyordu.

Elbette hissettiklerimi saklayacaktım, her zamanki maskemi takındım ve onayladım "Yine de çok teşekkür ederim ama hala iyi hissetmiyorum, biraz daha dinlensem iyi olacak –hareket etmekte bile zorlanıyorum."

Dördü de iyi geceler dileyip gitti –bir tek Cissy gitmeden önce alnımı öpmüştü. Tavrımı anlamlandıramadıkları fark edebilmek için Zihinbendar olmaya gerek yoktu, hareket ederkenki tereddütleri ele veriyordu. Belki Rodolphus anlamış olabilirdi ama diğerlerine bahseder miydi biliyordum.

Onlar gittikten sonra başımı, yumuşak yastığa koydum ve yavaşça gözlerimi kapadım. Eğer ölümden döndüğüm için fazlasıyla yorgun hissediyor olmasam, kafamdaki düşünce trafiğinden dolayı kesinlikle uyuyamazdım.

***

Ertesi gün ancak akşam yemeğine doğru hastane kanadını terk edebilmiştim;  öncelikle Madam Pompfrey zaten izin vermemişti, ayrıca da kendimi çok kötü hissediyordum –eh ölümden dönünce bu kadarı normal oluyormuş. Özellikle midem felaketti, zaten yokluğumu fark edip revire koşan –Rodolphus sadece revirde olduğumu nedenini açıklamayarak söylemiş –Sirius'a da midemi üşüttüğümü ve bütün gece kustuğumu söylemiştim. Dün gece olanları kimseye anlatmak istemiyordum çünkü her şeyden önce gereksiz gerginlik yaratacaktı ve benim hakkımda endişelenmeye başlayacaklardı, sanki yeteri kadar endişelenmiyorlarmış gibi.

Akşam yemeği için Büyük Salon'a ağır adımlarla girdiğimde hala kendim gibi hissetmiyordum, suratım gerçekten de bembeyazdı ve bakışlarım ölü gibiydi. Başımı sola çevirip Slytherin masasına baktığımda muhabbet eden Regulus ve Bella ikilisini görünce istemsizce yumruğumu sıktım –eğer eski güçlerim kaybolmamış olsaydı büyük ihtimalle bakışlarımla birkaç kadehi patlatmıştım.

Insensitive ➳ Sirius BlackHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin