"Şuna bak şuna!" Jimin'in kol dürtmesiyle başını telefondan kaldırdı Taehyung. Gözlerini karşıdan gelen beyaz tenli çocuğun üzerinde fazla gezdirmeden yanındaki kıza değdirdi. Kız gereksiz güzeldi.
"Okuldan mıymış, şıllık?"
Jimin Taehyung'un sorusuna fazla takılmadan onu cevaplamıştı.
"Öyleymiş demek ki. Hem sen neden sevmiyorsun bu kızı?"
Taehyung oturduğu sandalyede birazcık geriye giderek kendini dik pozisyona getirdi. Bıkkın nefesini verdiğinde kendisini tartıyordu.
"Kızla sorunum yok. Sorunum Jin'le."
Jimin haliyle hala anlamamış ve sorar bakışlarını Taehyung'un gözlerine iliklemişti. Devam etti esmer olan.
"Yani... Benden önce sevgilisi oldu diye."
Başını salladı Jimin Taehyung'un bu çocuksu küslüğüne.
"Ne yani, bizden birimizin de sevgilisi olsa ona küser misin? Oysa Beakhyun'un senden önce sevgilisi olmuştu."
Jimin aslında o sırada kendi saplığına üzülürken Taehyung dediklerini çok ciddiye alıp sinirle ayağa kalkmıştı. Kantinde ki bakışlar kısa bir anlığına ona dönse de çok sürmemişti.
"Ne oldu neye sinirlendin yine?"
Kesinlikle bilmiyordu. Bilmediği sorulardan da nefret ediyordu. Dikkatleri üzerine çekmesiyle Jin'in gözleriyle buluşmuştu kahveleri. Aynı sinirle yanından geçip gitmişti.
YOU ARE READING
body and soul ㅃTAEJİN
Short StoryKızlara düşkünlüğüyle bilinen Taehyung okulun yeni çocuğuyla pek masum olmayan anılar biriktirmeye başlar. "Çok ateşlisin bebek." ¹²³⁴⁵⁶⁷⁸⁹⁰
