♧ BÖLÜM ●25● ♧

Depuis le début
                                    

T2k7y3s5

Kullanıcı adını yıldızladım ve ön alanıma aldım. Attığı yorumları yıldızlı bir şekilde görmeyi kabul etmiştim. Ekrana merakla bakarken hâlâ insanların delicesine yorum attıklarına şahit olmam sanki alışıldık bir şeymiş gibi öylece ekrana bakıyordum. Birden yeni bir oylama sistemi açıldı.

KAÇ SANİYE SALLANSIN?

10 30 60

ÜÇ SEÇENEK DE SEÇENEK DURUMUNA GELİRKEN BİRDEN 3'ÜNDE DE YÜZDELİK SİSTEMİ AÇILDI.

Şaşkınlıkla ekrana bakarken yıldız 60 üzerinde yer aldı. T2k7y3s5, 60 saniyeye tıklamıştı. Bu ayrıntıya dikkat ederken birden ekranda kocaman yüzdelik belirlendi ve 10 saniyede yapılmış olan oylamayı kazanan 60 saniye oldu. %47 oyla kazanmıştı. Ardından hemen yorumlar yapmaya başlandı.

"Delirdiniz mi siz? Kızın ölme ihtimali yüksek."

"60 saniyede ölecek."

"Kimse o kadar yüksekten sallanamaz."

"Alevler üzerine sıçrayacak."

"Salıncak yanacak."

"Ölmesi en iyisi. Çok çabuk yükseldi."

"Başına bir şey gelirse buradaki herkes sorumlu olur."

"Kız ölecek."

"Sallan artık."

İşte o mesaj gözlerime ilişti. Kocaman yıldız yanında kendisini korurken en son yorum dikkatimi çekti.

"Öleceksin."

Donmuş öylece ekrana bakıyordum. Görevi zamanında yerine getiremezsem oyundan diskalifiye edilecektim. Belki de bunun olması gerekiyordu. Bunca insanın nefreti arasında bu oyuna devam etmem doğru olmayacaktı da belki.

Öylece ekrana bakıyordum. İzleyici sayısı 790.973 olmuştu. İzleyici sayısı kendisini aşmışken 06'nın büyük mecralara kendisini açtığını fark etmem uzun sürmemişti. Artık birçok insanın nefretini ve heyecanını temsil ediyor olmak gözümü korkutmuştu. Nedensizce salıncağa binmekten daha çok korktuğumu fark ettim. Telaşım ve korkumun arasında oradan oraya savrulurken kulağıma bir şeyler ilişmeye başladı.

Uzaktan gelen korna sesleri yavaşça daha da netleşirken aşağıdaki yolda bir ışık huzmesi gördüm. Yolda adeta bir konvoy hızla buraya ilerliyordu. Merakla orayı incelediğimde ise kapının önünde duran onca arabanın arasında bağırış çağırış, insanların kendi aralarında atışması ve birbirlerini geçme ihtiyacı duymaları ile birlikte büyük okul kapısı ne zaman açıldığını bile bilmezken içeriye insanlar hücum etti.

Olanları kavramaya çalışıyor, onca insanın ellerinde fener, telefon ışıkları ile hareketlenirken bana doğru kamerayı doğrulttuklarını gördüm. Birkaç insan ise ellerinde büyük kameralar ile gelmişlerdi.

Bunca insanın sırf beni yakından izlemek ve çekmek uğruna buraya gelmiş olmasına şaşırırken beni nasıl bulduklarına anlam vermeye çalışıyordum. Bu da neyin nesiydi? Daha öncesinde böyle olmazdı ki. İnsanların olduğu ortamlarda ise evet çekerlerdi ama şimdi yalnızdım ve onca insan da benden uzakken burayı nasıl bulmuşlardı?

Daha birkaç dakika öncesinde yalnız olduğum için korkarken şimdi de insanların çoğunluğunun burada olmasından dolayı korkmaya başladığımı fark ettim.

Geriye çekilip insanların beni çekmesini engellerken düşünmeye başladım. Üzerimdeki baskı, insanların beni bir kalıp içerisine sokup oyuncak gibi kullanması ve hiçbir şeyi kavrayamadan her şeyin olup bitmesi bütün algılarımı zorluyordu.

V.I.P 08 KİTAP OLUYOROù les histoires vivent. Découvrez maintenant